'Yaşanır bir dünya için sanat'

'Yaşanır bir dünya için sanat'
Sibel Hürtaş
"Yaşanır bir dünya için sanat" anlayışı ile 1996 yılından bu yana her yıl düzenlenen Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali'nin bu yıl beşincisi düzenlenecek. Başladığı ilk dönemden bu yana amacını "Çağdaş yaşamın bir gereği olan sanatı kitlelere ulaştırmak, toplumdaki estetik beğeni düzeyini sanat yoluyla yükseltmek, Ulusal ve uluslararası özel ve amatör tiyatro topluluklarını destekleyerek etkinliklerini sürekli kılmak, uluslararası dayanışmaya ve barışa sanat yolu ile katkıda bulunmak" diye tanımlayan festival, 16-26 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek.
Festival kapsamında, tiyatro, sokak tiyatroları ile Ankara'nın semtlerine dağılarak, tiyatronun diğer sanat disiplinleriyle arasındaki geçiş yollarını söyleşi kapsamında tutarken son zamanlarda sıkça söz edilen performans sanatına ilişkin gösteri, seminer, atölye çalışmalarına da yer veriliyor. Festival kapsamında ayrıca paneller düzenlenerek, izleyici tiyatronun arka planındaki yaşamından ve kulisinden de haberdar edilecek.
Hazırlıklar tamamlanıyor
Ulusal ve uluslararası 32 tiyatro grubunun salon oyunlarıyla, bir tiyatro topluluğunun sokak tiyatrosu gösterileri, tiyatro konusunda yapılacak söyleşi, panel, atölye çalışmaları ve sinevizyon gösterilerinin yer aldığı festival kapsamında 32 temsil, 6 söyleşi, 5 panel, 4 seminer, 8 atölye çalışması, 10 tiyatro konulu sinevizyon gösterisi yer alacak.
Festivalde, "Brecht Tiyatrosu'nun dünü, bugünü", "Sokak Tiyatrosu", "Çocuk Tiyatrosunda üslup", "Yaratıcı Drama üzerine" konulu seminerler, "Türkiye'de tiyatro eğitimi", "Sanata konulan yasaklar ve toplumsal sonuçları", "Tiyatroda örgütlülük ve sanatçı sorunları", "Tiyatro-edebiyat ilişkisi" başlıklı paneller düzenlenecek.
Söyleşiler
Tiyatroda mask yapımı, yönetmenlik, oyunculuk, makyaj, dans tiyatrosu, tiyatroda müzik, oyunculukta beden dili ve dekor üzerine atölye çalışmalarının da yapılacağı festivalde Işıl Kasapoğlu, Ayla Algan, Zehra İpşiroğlu, Mahir Günşıray, Ferhan Şensoy ve Genco Erkal'la da söyleşiler düzenlenecek. Festival her yıl olduğu gibi bu yıl da sokak tiyatrosu ile başlayacak.
Sadece tiyatro değil
Festivali düzenleyen Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf Ankara Şubesi Genel Sekreteri Cumhur Gazioğlu ve Festival Düzenleme Komitesi üyelerinden Filiz Akbulut gazetemize festivalin amaçlarını ve hazırlık bölümünde karşılaşılan sorunları aktardı.
Amaçlarının kültür etkinliklerini yaygınlaştırmak, sunabilmek ve toplumun değişik kesimlerini bu etkinliklerde bir araya getirebilmek olduğunu söyleyen Gazioğlu, geçen sene yaptıkları festivallerde ülkedeki tiyatro sorunlarını tartıştıklarını, sorunları gerekli yerlere iletmeye çalıştıklarını kaydetti. Gazioğlu, özellikle amatör tiyatroların yer sorunlarından halkın tiyatroya bakış açısına kadar her türlü sorunu ortaya koyduğunu, festival kapsamında ayrıca kendilerini ifade edemeyen tiyatro gruplarına olanak tanımak, onları izleyici ile buluşturmak gibi görevleri de üstlendiklerini aktardı. Gazioğlu, festivalin yurtdışı tiyatrolarını da yurtiçindeki izleyicilerle buluşturarak evrensel bir çizgi oluşturmak gibi amaçlarının da var olduğunu dile getirdi.
Değişik kültürler
Filiz Akbulut da yabancı ülkelerin tiyatro oyunlarını festival kapsamında sergileyerek hem onlara da kendilerini tanıtmak ve ifade etmek için bir olanak sağladıklarını, hem de festivalin bu şekilde değişik kültürleri ve bakış açılarını tanıtma gibi bir görevi üstlendiğini de söyledi. Geçen sene hem Can Şenliği Oyuncuları'nın hem de bir Fransız grubun "Tartuffe" isimli aynı oyunu farklı bakış açıları ile oynadıkları örnekleyen Akbulut, bunun festivali daha da renkli kıldığını söyledi.
Akbulut bu seneki festivale de Fransa, İtalya, Hollanda, Yunanistan ve Azerbaycan'dan grupların katılacağını bildirdi.
Sorunlar çok
Festivalin en başta salon sorunu yaşadığını, bu yıl belediyelerin salonlarına başvurduklarını ancak bunların pek yeterli olmadığını belirten Gazioğlu, komitenin ve vakfın kendi imkânlarıyla bu sorunu çözmeye çalıştığını ifade etti.
Salonlarında kendi çaplarında sorunlarının olduğuna değinen Akbulut ise geçen senelerde de sıkça kullandıkları Yenimahalle Tiyatro Salonu'nu örnek vererek, salonun hemen yanında bir düğün salonunun bulunduğunu ve oyunun çok dikkat isteyen bir bölümünde birden "dayısından bir altın" gibi sözlerin duyulabildiğini ya da davul zurna seslerinin tiyatro salonunda inlediğini söyledi. Akbulut, bunu da belediyenin tiyatroya verdiği değer olarak tanımladı.
Bu sorunun amatörler için daha zor olduğunu bildiren Akbulut, salon ücretlerinin çok fazla olduğunu, ücret istenmese bile verilen masraflarının zaman zaman 50 milyon gibi rakamlarla ifade edildiğini belirtti.