Tuzla’da bulunan fabrikasındaki işçiler sendikalı olan Kampana Deri patronu, buradaki sendikalaşmayı kırmak için ilk önce işçilerin bir bölümünü işten attı. Sendikalaşmaya engel olamayınca ve fabrika önünde direniş başlayınca üretimin bir bölümünü İzmir’deki diğer fabrikası Savranoğlu Deri’ye kaydırdı. Patron Kampana’da olduğu gibi İzmir’deki fabrikada da esnek çalışma yöntemlerini kullanıyordu, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini de almıyordu. Bir süre sonra Savranoğlu Deri işçileri de Deri-İş sendikasına üye oldu. Patron Kampana’da yaptığının aynısını burada da yaptı ve işçileri işten attı. Patron, sendikayla yaptığı görüşmede işçilerin işten atılmalarının sebebinin, fabrikalarındaki  taşeronlar olduğunu söylese de işçiler bunun yalan olduğunu söylüyor. Yasak olmasına rağmen asıl işleri taşerona yaptıran patron hakkında yapılan suç duyurularını yetkililer görmezden geliyor.

KAMPANA İŞÇİLERİ KARARLI

Tuzla Organize Deri Sanayi Bölgesi’nde bulunan Kampana Deri’de işten atılan işçiler yaklaşık 6 aydır kurdukları direniş çadırında mücadelelerini sürdürüyor. İşçileri sendikaları ve organizede çalışan deri işçileri biran olsun yalnız bırakmıyor. Fabrikada çalışan işçiler de direnişte olan arkadaşlarını yalnız bırakmıyor. Öğle arasında yemek yeme yerine direniş çadırına gelen birçok işçiler, kendi aralarında neler yapacaklarını konuşuyorlar. Yine böyle bir ziyaret sırasında Kampana işçileriyle mücadelelerini konuşuyoruz.

2 KİŞİNİN İŞİNİ 1 KİŞİ YAPIYOR

Fabrikada çalışan işçilerden Serdar Bahçetepe, sendikaya üye olmalarının ardından çalışma koşullarının daha da zorlaştığını dile getiriyor. “2 işçinin yapacağı iş bir kişiye yaptırılıyor, iş güvenliği diye bir şey tamamen ortadan kalktı. Patron işçilerin sendikalı olmasını engellemek için elinden geleni yapıyor” diyen Bahçetepe, çalışmaya devam eden işçiler olarak arkadaşları geri alınana kadar mücadele edeceklerini söylüyor.

PATRONLAR HÜKÜMETTEN GÜÇ ALIYOR

Tuncay Başdemir de çalışan işçilerden. Kimyasal maddelerle iç içe çalıştıklarını, buna rağmen önlem alınmadığını anlatan Başdemir, “İşçilerin hem bu kadar kötü koşullarda çalışması hem örgütlenmesinin engellenmesinin ve taşeronlaşmanın bu kadar yaygın olmasının nedeni anayasadaki boşluklar” diye konuşuyor. Patronların tüm bunları yapmasının Hükümetin uyguladığı politikalar olduğunu söyleyen Başdemir, “Arkadaşlarımız aylardır direnişte. İşten atılmalarının tek sebebi sendikalaşma olmasına rağmen, yetkililer patronu korumaya devam ediyor.

İŞÇİYİ GÖRMÜYORLAR

Direnişteki işçilerden Ali Can Balı, sendikaya üye oldukları zaman patronun üretimi İzmirdeki Fabrikaya kaydırdığını, oradaki arkadaşları da sendikaya üye olunca bu oyunun boşa düştüğünü dile getirdi. Patronun yasadışı uygulamalarına yetkililerin seyirci kalmasına tepki gösteren Balı Hükümete şöyle sesleniyor: “Durmadan savaş çağrısı yapacağınıza burnunuzun dibindeki patronların işçilere yaşattığı açlık, yoksulluk, saldırılarını neden görmezden geliyorsunuz. Başbakan herkes sendikaya üye olabilir diyordu. Üye olduk 5aydır direnişteyiz  Patronların isteklerini yerine getiriyorsunuz. Bizi görmüyorsunuz.”

ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI

Taşeronlaştırmaya tepki gösteren direnişçi işçilerden Turgay  Üstündağ, sadece Kampana’da değil tüm sanayi bölgesinde taşeronun yaygınlaştığını dile getiriyor. Sadece sendikaya üye olmak istemediklerini iş güvenliği istediklerini söyleyen Üstündağ, “Sanayi bölgesindeki tüm işçiler taşerona ve güvencesizliğe karşı ortak mücadele etmeli. Ortak mücadeleyle biz de kazanırız, diğer işçiler de” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)