24 Ağustos 2000 21:00

Yakınma değil, örgütlenme zamanı

Akdere'de buluşan aydınlar ve gençler emperyalist kültür kuşatmasına karşı örgütlenmenin gerekliliğine işaret ettiler. "Kültür emperyalizmi" konulu panelde bir araya gelen gençler ve aydınlar, emperyalist kültür kuşatmasından örnekler verdiler.

Paylaş
Yakınma değil, örgütlenme zamanı
Akdere Gençlik Buluşması'nda aydınlar ve gençler, "Kültür Emperyalizmi" başlıklı panelde bir araya geldi. Panelde, emperyalist kültür kuşatmasına karşı örgütlü bir gücün gerekliliği üzerinde duruldu.
Kamp alanında önceki gün gerçekleşen ve Nuray Sancar'ın yönettiği panele konuşmacı olarak Alaaddin Bilgi, Burhan Günel, Gülsüm Cengiz, Atilla Erdem, Vedat Demirkol, Yüksel Akkaya, Adnan Satıcı, Şevket Akyol, Mehmet Özer, Mustafa Köz ve Tevfik Taş katıldı.
Kültür emperyalizmine karşı aydınların çıkardığı bildirgenin okunmasının ardından başlayan panelde Burhan Günel, halklara topla tüfekle saldıran emperyalistlerin, kültürleri de kuşatma altına aldığına dikkat çekti. Ulusal varlığın olmazsa olmaz koşulu dilde, bir kirlenme yaşandığına işaret eden Günel, postmodernizm diye bir bela ile karşı karşıya olunduğunu ve bu oluşumun küreselleşmenin tetikçisi işlevi gördüğünü vurguladı. Günel, dilde kültürde ve sanatta yaşanan yozlaşmanın küreselleşmenin değirmenine su taşıdığını ifade etti.
Alaaddin Bilgi ise konuşmasında, kelimelerin anlamı bilinmeden sarf edildiğini kaydederek, bilinçsizce kullanılan dilin birbirlerini anlayamayacak bireyler yarattığına vurgu yaptı.
İnsanın kendi kültürüne benzediğini dile getiren Atilla Erdem de, her kültürün kendisini 'en iyi' ilan ettiğini, ancak kültürde iyi kötü gibi bir ayrıma gidilemeyeceğini söyledi. Emperyalizmin sömürgeci yapısını devam ettirmek için kendi ideolojisine uygun kültürel unsurlar yarattığının altını çizen Erdem, kendi kültürünü tanımayan bir nesil yetiştirilmek istendiğini bildirdi.
Yakınma değil, örgütlenme
Toplumun bu kuşatma ile üretmeden tüketen insanlar haline geldiğine işaret eden Erdem, medyanın da insanların sesini kısarak kültür emperyalizmine hizmet ettiğini vurguladı.
Çocukların ve kadınların emperyalist kültürün doğrudan hedefi olduğuna işaret eden Gülsüm Cengiz ise, amaçlanın yabancılaştırma olduğunu ifade ederek, insanın kendisine dahi yabancılaştığını söyledi. Halkların kültürünün kendi kokusunda ve renginde çiçekler olduğunu kaydeden Cengiz, bu çiçekler içine ayrık otları atıldığını dile getirdi. Cengiz, tek tip, düşünmeyen insanlar yaratılmak istendiğine dikkat çekti. Yabancılaşmayı örneklerle anlatan Cengiz, yakınma değil, örgütlenme zamanı olduğunu vurguladı. Cengiz, emekçi halkların ortak zenginliklerine sahip çıkılması gerektiğini belirtti.
Metaya tapan insanlar yaratıldı
Vedat Demirkol, kültürel ve doğal varlıklar üzerinde yaşanan emperyalist kuşatmaya değindi. Demirkol, yeraltı ve denizaltı servetlerin emperyalistlere peşkeş çekildiğini ifade etti. Sermayenin işçi sınıfını uyuşturmak, yozlaştırmak ve çürütmek istediğini bildiren Yüksel Akkaya da, işçi sınıfının bu saldırılara karşı örgütlenmesinin gerektiğini vurguladı. İşçi ile kurulacak dilin önemli olduğuna işaret eden Akkaya, işçilerle sendikalar arasındaki yabancılaşmaya değindi.
Emek Gençliği adına söz alan Şevket Akyol ise, düzenledikleri gençlik kampıyla antiemperyalist mücadelenin nasıl olması gerektiğini gösterdiklerini dile getirerek, fabrikalarda, semtlerde ve üniversitelerde emperyalist kuşatmaya karşı gençlerin örgütlenmesi gerektiği üzerinde durdu.
Tevfik Taş, konuşmasında, metaya tapan insanlar topluluğu yaratıldığını belirterek, sınıf mücadelesinin kültür mücadelesini de kapsadığına işaret etti. Mehmet Özer ise konuşmasında bir diğer saldırının da yaşamın hücreleştirilmeye çalışılmasıyla kendini gösterdiğine işaret ederek, F tipi cezaevi uygulamasına karşı durulması gerektiğini vurguladı.
Adnan Satıcı ise kültürde milliyetçi posizyonuna düşülmemesi gerektiğinin altını çizerken, dünyada birçok sanatçıdan vazgeçilemeyeneceğini belirterek, emeğe dayalı bir kültürün yaratılması gerektiğine vurgu yaptı.
Mustafa Köz de panelistlerin açıklayıcı konuşmalar gerçekleştirdiklerine değinerek, mücadelenin yükseltilmesi gerektiğini aktardı.
ÖNCEKİ HABER

Bu köy bizim köyümüz

SONRAKİ HABER

Barış için el ele

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa