19 Ağustos 2000 21:00

Grev kırıcılara karşı dayanışma

Grevde 5. günlerine giren Karşıyaka Belediyesi işçileri belediye yönetiminin grevi kırma çabalarına rağmen mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyor.

Paylaş
Grev kırıcılara karşı dayanışma
Bülent Kılıç
Belediye işçilerinin İstanbul ve İzmir'de 15 Ağustos'ta başlattıkları grevde ilk grev kırma girişimi Karşıyaka'da Belediye Başkanı Şebnem Tabak'ın, Bornova ve yine grevde bulunan Konak'ın belediye başkanlarıyla çöp toplamaya çalışmasıyla yaşanmıştı. Tabak, ayrıca Kent AŞ adlı şirket eliyle çöpleri toplatmaya çalışıyor. Üstelik şirket, çöp toplamak istemeyen işçilerini tartaklayarak çöpleri zorla toplatmaya çalışıyor.
Kendi belediyesindeki toplusözleşme görüşmeleri sırasında arabasını işçilerin üstüne süren ve açlık greviyle şov yapan Bornova Belediye Başkanı Cengiz Bulut'un desteğiyle grevci işçilere karşı kışkırtıcı tavrını sürdüren Tabak'ın grev noktalarından birine astırdığı ve 'işçilerin 500 milyonu reddedip 900 milyon lira istediklerini iddia eden pankart ise polis tarafından gerginlik yaratacağı için indirilmiş. Ayrıca grevci işçilere geceleri saldırılar düzenleniyor.
Bu olayları değerlendiren işçiler ise Şebnem Tabak'ın, 'abilerim' dediği kişilerden öğrendikleriyle pankart asarak ya da grevi gerekçe gösterip pazar yerlerini kapatarak grevi kırmak istemesine karşı mücadeleyi bırakmayacaklarını söylüyorlar.
Grev noktasında görüştüğümüz işçilerden Bego Kat, çöp toplama noktalarında bütün güçleriyle çöpleri toplatmamaya çalıştıklarını belirtiyor. Yığılı çöplerin grevleri için önemli olduğunu belirten Kat, ne pahasına olursa olsun çöpleri toplatmayacaklarını ifade ediyor. Cengiz Bulut'un yaptıklarına da değinen Kat, "Cengiz Bulut bir şovmendir ve yeri de ancak bir sirktir, biz kendisini Bornova'dan tanıyoruz, Bornova işçisine yaptıklarını biliyoruz" diyor. Kat, pazarların kurulmamasının işçilerin suçu olmadığını, kendilerinin ekmekleri için mücadele ettiklerinin altını çiziyor.
Bayan işçilerden Zeynep Karaman ise iki çocuk annesi ve çocuklarının ikisi de askerde. Onlara her ay para göndermek zorunda olduğunu söyleyen Karaman, oğullarının zamanında dershaneye gitmeden üniversite kazandıklarını, ancak olanaksızlıktan onları üniversiteye gönderemediğini belirtiyor. Karaman, grevle insanların rahatsız olmalarını istemediklerini, ancak bu mücadeleyi vermek zorunda olduklarını vurguluyor. Çöp toplanmaması için devriye gezen işçilerden Celal Turgay da, belediye başkanlarının birleşerek provokatörlük yaptıklarını belirterek bu oyunlara gelmeyeceklerini vurguluyor. Başkanların sürekli, mağdur olan hayali bir halk kitlesinden bahsetmesinden yakınan Turgay, "Kendilerinin 'halk' dediği biziz" diyor. Geceleri kendini bilmez insanları içirerek işçilerin üzerine salan Kent AŞ'nin yaptığının terbiyesizlik olduğunu belirten Ercan Gül adlı işçi ise, saldırılardan Tabak'ın habersiz olmadığını ifade ediyor. Birlikte çalıştıkları Kent işçilerinin kendilerine düşman edilmek istediklerini belirten Gül, "Onlar bizden yana, gördüğünüz gibi çalışmıyorlar" diyor.
Taşeron işçiler grevi destekliyor
Görüştüğümüz Kent AŞ işçileri ise basının onları grev kırıcı olarak yansıttığını, ancak kendilerinin kesinlikle grev kırmak gibi bir amaçlarının olmadığını vurguladılar. Geceleri yaşanan saldırıların kaynağını doğrulayan Kent AŞ işçileri, "Bizi tehditlerle çöp toplamaya göndermeye çalışıyorlar ancak gitmeyeceğiz" diyorlar. İsmini vermek istemeyen Kent AŞ işçisi de, Tabak'ın büyüklerinin görüşleri doğrultusunda hareket ettiğini söylüyor.
Halksa işte halk!
Belediye başkanlarının greve karşı yaratmaya çalıştığı 'halk mağdur' yalanına en iyi cevabı ise Karşıyakalılar veriyor. Emekli muhasebeci Celil Özkan, bu zamanda bir işçinin ne aldığını malum olduğunu belirterek, "İzmir gibi bir büyükşehirde yaşam standartlarını hesap edersek işçilerin grevlerine hak vermek gerekiyor, bahsedilen meblağları aldıklarına inanmıyorum. Bence onların hakları geciktirilmeden verilmelidir" diyor. Diğer bir Karşıyakalı Cevdet Sevim de, işçilerin tarafında olduğunu belirterek, zamanı gelince çöp parası toplamayı bilen belediyenin işçilere haklarını vermesi gerektiğini söyledi. Olmadık yerlere para akıtılacağına işçilere para verilmesi gerektiğini belirten Sevim, Şebnem Tabak'ın yaptıklarını yanlış bulduğunu ve grev kararına uyması gerektiğini ifade ediyor.
ÖNCEKİ HABER

Direngen ve kararlı bir mücadele için

SONRAKİ HABER

Grev IMF'ye karşı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...