18 Ağustos 2000 21:00
Gölcük'te 10 bin kişi yürüdü
Marmara depreminin merkez üssü Gölcük'te "17 Ağustos'u anma ve deprem yaralarını sarma" mitingi düzenlendi.
10 bin kişi yürüdü
Kocaeli Sendikalar Birliği (KSB) tarafından düzenlenen ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ile Gebze Sendikalar Birliği (GSB) tarafından desteklenen "17 Ağustos'u anma ve deprem yaralarını sarma" mitingi önceki gün Gölcük'te yapıldı. Gölcük esnafı da hükümeti protesto etmek için kepenk kapatarak mitinge katıldı. Mitinge katılan depremzedeler, yaralarının sarılmasını isteyerek hükümeti göreve çağırdı.
Deprem devleti salladı
Saat 18.00'de Anıtpark'ta toplanan 10 bin depremzede burdan da Kavaklı İskele sahiline kadar yürüdü. "Hükümet istifa", "Vur vur inlesin, Ankara dinlesin", "Kalıcı konut istiyoruz", "Çetelere değil, depremzedeye bütçe", "IMF'ye değil, depremzedeye kulak verin" sloganlarını atarak miting alanına gelen depremzedelere hitaben ilk konuşmayı yapan Harb-İş Gölcük Şube Başkanı Hayati Alp, siyasilerin 15 defa imar affı çıkardıklarına dikkat çekerek, sorunlarının çözülmesini istedi.
KESK Genel Başkanı Siyami Erdem ise, gözyaşlarının yalnızca ölenler için değil, kalanlar için de akıtıldığını söyledi. Deprem kuşağında olan Türkiye'de insan hayatının ucuz olduğunu ve hükümetlerin bu konuda sorumsuz davrandığını belirten Erdem, "Deprem sonrası gösterdiği basiretsizliği örtme çabasında olan hükümet ve milletvekilleri, reform adı altındaki sosyal yıkım yasasını, halk enkaz kaldırırken, onlar IMF direktifleri doğrultusunda parmak kaldırarak çıkardı. Bunların hiçbirini unutmadık, unutturmayacağız. Deprem sadece bir bölgeyi değil, sistemin ve devletin her kademesini salladı" dedi.
Harb-İş Genel Başkanı Orhan Atay, Gölcük'te, depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen somut adımlar atılamadığını söyledi. Depremin yıldönümü için bölgeye gelen hükümet üyelerinin şov yaptığını da söyleyen Atay, "Ama hükümet, bu insanları içinde bulunduğu zorluktan kurtarmak için hiçbir şey yapmıyor. Batık bankalara kaynak aktaran siyasi iktidar, depremzedelerin yaralarını sarmıyor. Deprem bölgesinde çalışanlardan peşin vergi alınıyor, ama seslerine kulak verilmiyor. Kocaeli'de 10 bin kişinin öldüğünü söylüyorlar, bu yalan. Bir yıl geçti, hani depreme dayanıklı kalıcı konutlar, nerede?" diye konuştu.
Depremzede dernekleri adına konuşan Ali Yılmaz da, yaralarının derhal sarılmasını istedi.
Direnişten mitinge
Mitinge EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel ile EMEP üye ve yöneticileri, ÖDP üyeleri ve Lastik-İş Kocaeli Şubesi'ne üye oldukları için işten atılan Özka Kauçuk işçileri de katıldı. Mitinge, "17.08.1999 canımızı kaybettik. Bugün sendikalı olduk, işimizi aşımızı kaybettik" pankartıyla katılan işçiler, belden yukarı soyunarak attıkları sloganlarla tepkilerini dile getirdiler. Depremzedeler ve işçiler, daha sonra E-130 karayolu üzerinden Gölcük merkezine doğru insan zinciri oluşturup, tepkilerini ortaya koydular.
Bu arada, F tipi cezaevini protesto etmek için pankart açmak isteyen TAYAD'lı ailelere izin vermeyen Harb-İş Genel Başkanı Orhan Atay ve sendika yöneticilerinin fotoğraf çeken gazetecilere saldırması üzerine emekçileri miting alanını terk ettiler.
Kocaeli Sendikalar Birliği (KSB) tarafından düzenlenen ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ile Gebze Sendikalar Birliği (GSB) tarafından desteklenen "17 Ağustos'u anma ve deprem yaralarını sarma" mitingi önceki gün Gölcük'te yapıldı. Gölcük esnafı da hükümeti protesto etmek için kepenk kapatarak mitinge katıldı. Mitinge katılan depremzedeler, yaralarının sarılmasını isteyerek hükümeti göreve çağırdı.
Deprem devleti salladı
Saat 18.00'de Anıtpark'ta toplanan 10 bin depremzede burdan da Kavaklı İskele sahiline kadar yürüdü. "Hükümet istifa", "Vur vur inlesin, Ankara dinlesin", "Kalıcı konut istiyoruz", "Çetelere değil, depremzedeye bütçe", "IMF'ye değil, depremzedeye kulak verin" sloganlarını atarak miting alanına gelen depremzedelere hitaben ilk konuşmayı yapan Harb-İş Gölcük Şube Başkanı Hayati Alp, siyasilerin 15 defa imar affı çıkardıklarına dikkat çekerek, sorunlarının çözülmesini istedi.
KESK Genel Başkanı Siyami Erdem ise, gözyaşlarının yalnızca ölenler için değil, kalanlar için de akıtıldığını söyledi. Deprem kuşağında olan Türkiye'de insan hayatının ucuz olduğunu ve hükümetlerin bu konuda sorumsuz davrandığını belirten Erdem, "Deprem sonrası gösterdiği basiretsizliği örtme çabasında olan hükümet ve milletvekilleri, reform adı altındaki sosyal yıkım yasasını, halk enkaz kaldırırken, onlar IMF direktifleri doğrultusunda parmak kaldırarak çıkardı. Bunların hiçbirini unutmadık, unutturmayacağız. Deprem sadece bir bölgeyi değil, sistemin ve devletin her kademesini salladı" dedi.
Harb-İş Genel Başkanı Orhan Atay, Gölcük'te, depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen somut adımlar atılamadığını söyledi. Depremin yıldönümü için bölgeye gelen hükümet üyelerinin şov yaptığını da söyleyen Atay, "Ama hükümet, bu insanları içinde bulunduğu zorluktan kurtarmak için hiçbir şey yapmıyor. Batık bankalara kaynak aktaran siyasi iktidar, depremzedelerin yaralarını sarmıyor. Deprem bölgesinde çalışanlardan peşin vergi alınıyor, ama seslerine kulak verilmiyor. Kocaeli'de 10 bin kişinin öldüğünü söylüyorlar, bu yalan. Bir yıl geçti, hani depreme dayanıklı kalıcı konutlar, nerede?" diye konuştu.
Depremzede dernekleri adına konuşan Ali Yılmaz da, yaralarının derhal sarılmasını istedi.
Direnişten mitinge
Mitinge EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel ile EMEP üye ve yöneticileri, ÖDP üyeleri ve Lastik-İş Kocaeli Şubesi'ne üye oldukları için işten atılan Özka Kauçuk işçileri de katıldı. Mitinge, "17.08.1999 canımızı kaybettik. Bugün sendikalı olduk, işimizi aşımızı kaybettik" pankartıyla katılan işçiler, belden yukarı soyunarak attıkları sloganlarla tepkilerini dile getirdiler. Depremzedeler ve işçiler, daha sonra E-130 karayolu üzerinden Gölcük merkezine doğru insan zinciri oluşturup, tepkilerini ortaya koydular.
Bu arada, F tipi cezaevini protesto etmek için pankart açmak isteyen TAYAD'lı ailelere izin vermeyen Harb-İş Genel Başkanı Orhan Atay ve sendika yöneticilerinin fotoğraf çeken gazetecilere saldırması üzerine emekçileri miting alanını terk ettiler.