17 Ağustos 2000 21:00
Zamana karşı yarış
GÜNÜN YAZILARI
Zamana karşı yarış
Barents Denizi yüzeyinin 100 metre altında mahsur kalan 116 Rus denizcinin yaşamından giderek umut kesiliyor. Rusya yönetimi, "devletin prestiji" gibi bir gerekçeyi nihayet bir kenara bırakarak, İngiltere ve Norveç'ten kurtarma yardımı almayı kabul etti. Ancak bu kararın çok geç alınmış olduğu ve denizcilerin çoktan ölmüş olabileceği görüşü giderek güç kazanıyor.
Barents Denizi'nin dibinde yatan Rus nükleer denizaltısındaki mürettebatı kurtarma çalışmalarına katılacak İngiliz ekibi ve mini denizaltı, dün sabah saatlerinde yola çıktı. Zamana karşı yarışan İngiliz ekibi ve denizaltıyı taşıyan geminin, Norveç'in Trondheim limanından hareket ettiği kaydedildi. LR5 adlı gelişmiş mini denizaltının yolculuğunun 50 saat sürmesi bekleniyor.
Sualtı helikopteri
Limana bir gün önce getirilen LR5'in Norveç gemisine yüklenmesi çalışmalarının önceki gece boyunca sürdüğü belirtildi. 9 metre uzunluğundaki bu araç, "sualtı helikopteri" olarak tanımlanıyor. LR5, gelişmiş bir kamera sistemi ve enkaz temizleme araçlarına da sahip.
Denizaltındakileri kurtarabilecek yetenekte olduğu söylenen LR5'in kumandanı Tom Heron ise, "çok geç kaldıkları" görüşünde. Heron, "Bir gün önce yola çıkmış olmamız gerekiyordu. Ama bunun kararını verecek güç ben değildim. Eğer daha erken yola çıkabilseydik, şimdi işe başlamış olurduk" diye konuştu.
Bağımsız çalışabilen ve 3 kişilik mürettebatı bulunan LR5 mini denizaltısı, bir seferde 15 kişiyi tahliye edebiliyor. Profesyonel dalgıçları taşıyan diğer bir Norveç gemisi de, kurtarma çalışmalarına katılmak üzere kuzeye doğru ilerliyor. Dün sabah yola çıkan gemide, derin sularda kurtarma faaliyeti konusunda uzman dalgıçların bulunduğu açıklandı.
Kasyanov umutsuz
Bu arada Rusya Başbakanı Mihail Kasyanov, Barents Denizi'nin dibinde kurtarılmayı bekleyen nükleer denizaltı Kursk'taki durumun "felakete yakın" olduğunu söyledi.
İnterfax ajansının haberine göre, Kasyanov, hükümet toplantısında yaptığı konuşmada, 116 kişilik mürettebatın kurtarılması için "hâlâ imkân bulunmasını ümit ettiğini" dile getirdi.
Kasyanov, önceki günden bu yana durumda iyi ya da kötü yönde bir değişiklik olmadığını belirtti.
Yardım sinyalleri durdu
Rus deniz kuvvetleri, geçen hafta sonundan bu yana denizin dibinde yatan Kursk denizaltısındaki mürettebatın, sarnıç çeperlerine vurarak çıkardıkları yardım sinyallerinin de durduğunu kaydetti. Bu işaretin, araçtaki 116 denizcinin ölmüş olabileceğini gösterdiği yorumları yapılıyor. Deniz Kuvvetleri Sözcüsü Igor Dygalo, mürettebatla başka temas kurulmadığını bildirdi.
ABD istihbaratı tarafından yapılan resmi açıklamada da, Kursk'tan hiçbir yaşam sinyali alınamadığı vurgulandı.
Sarnıç çeperlerinden gelen vurma seslerinin durması ile ilgili "iyimser" bir yorum da yapıldı. Rus hükümetinin kurtarma çalışmaları için görevlendirdiği komisyonun başkanı İlya Klebanov, "Mürettebat, kurtarma çalışmalarının sesini duymuş ve bunun ardından, oksijen tasarrufu amacıyla ses çıkarmaya sona vermiş olabilir" dedi.
Dev nükleer denizaltıdaki sıcaklığın ancak 5 derece olduğu tahmin ediliyor. Araçta hiçbir ışık yanmazken, oksijen stoklarının ise bugün tükeneceği tahmin ediliyor. Yine de bazı Rus yetkililer, oksijenin 25 Ağustos'a kadar yeterli olacağı görüşündeler.
Putin'e tepki yağıyor
Rusya'nın, yardım tekliflerini kazadan ancak günlerce sonra kabul etmesi, ülke içinde Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yönelik büyük tepki oluşmasına neden oldu. Putin'in, kazadan sonra tatilini yarıda kesmeye bile tenezzül etmemesi ise, öfkeyi daha da artırdı.
Rus lideri, önceki gün denizaltı krizi ile ilgili sessizliğini nihayet bozdu ve Karadeniz'in Soçi tatil beldesinden yaptığı açıklamada, durumu "zorlu ve kritik" olarak niteledi. Putin, deniz kuvvetlerinin kendisine "dış yardıma gerek olmadığını" bildirdiğini, ancak buna rağmen orduya, "nereden olursa olsun yardım alınması" talimatı verdiğini açıkladı.
Barents Denizi yüzeyinin 100 metre altında mahsur kalan 116 Rus denizcinin yaşamından giderek umut kesiliyor. Rusya yönetimi, "devletin prestiji" gibi bir gerekçeyi nihayet bir kenara bırakarak, İngiltere ve Norveç'ten kurtarma yardımı almayı kabul etti. Ancak bu kararın çok geç alınmış olduğu ve denizcilerin çoktan ölmüş olabileceği görüşü giderek güç kazanıyor.
Barents Denizi'nin dibinde yatan Rus nükleer denizaltısındaki mürettebatı kurtarma çalışmalarına katılacak İngiliz ekibi ve mini denizaltı, dün sabah saatlerinde yola çıktı. Zamana karşı yarışan İngiliz ekibi ve denizaltıyı taşıyan geminin, Norveç'in Trondheim limanından hareket ettiği kaydedildi. LR5 adlı gelişmiş mini denizaltının yolculuğunun 50 saat sürmesi bekleniyor.
Sualtı helikopteri
Limana bir gün önce getirilen LR5'in Norveç gemisine yüklenmesi çalışmalarının önceki gece boyunca sürdüğü belirtildi. 9 metre uzunluğundaki bu araç, "sualtı helikopteri" olarak tanımlanıyor. LR5, gelişmiş bir kamera sistemi ve enkaz temizleme araçlarına da sahip.
Denizaltındakileri kurtarabilecek yetenekte olduğu söylenen LR5'in kumandanı Tom Heron ise, "çok geç kaldıkları" görüşünde. Heron, "Bir gün önce yola çıkmış olmamız gerekiyordu. Ama bunun kararını verecek güç ben değildim. Eğer daha erken yola çıkabilseydik, şimdi işe başlamış olurduk" diye konuştu.
Bağımsız çalışabilen ve 3 kişilik mürettebatı bulunan LR5 mini denizaltısı, bir seferde 15 kişiyi tahliye edebiliyor. Profesyonel dalgıçları taşıyan diğer bir Norveç gemisi de, kurtarma çalışmalarına katılmak üzere kuzeye doğru ilerliyor. Dün sabah yola çıkan gemide, derin sularda kurtarma faaliyeti konusunda uzman dalgıçların bulunduğu açıklandı.
Kasyanov umutsuz
Bu arada Rusya Başbakanı Mihail Kasyanov, Barents Denizi'nin dibinde kurtarılmayı bekleyen nükleer denizaltı Kursk'taki durumun "felakete yakın" olduğunu söyledi.
İnterfax ajansının haberine göre, Kasyanov, hükümet toplantısında yaptığı konuşmada, 116 kişilik mürettebatın kurtarılması için "hâlâ imkân bulunmasını ümit ettiğini" dile getirdi.
Kasyanov, önceki günden bu yana durumda iyi ya da kötü yönde bir değişiklik olmadığını belirtti.
Yardım sinyalleri durdu
Rus deniz kuvvetleri, geçen hafta sonundan bu yana denizin dibinde yatan Kursk denizaltısındaki mürettebatın, sarnıç çeperlerine vurarak çıkardıkları yardım sinyallerinin de durduğunu kaydetti. Bu işaretin, araçtaki 116 denizcinin ölmüş olabileceğini gösterdiği yorumları yapılıyor. Deniz Kuvvetleri Sözcüsü Igor Dygalo, mürettebatla başka temas kurulmadığını bildirdi.
ABD istihbaratı tarafından yapılan resmi açıklamada da, Kursk'tan hiçbir yaşam sinyali alınamadığı vurgulandı.
Sarnıç çeperlerinden gelen vurma seslerinin durması ile ilgili "iyimser" bir yorum da yapıldı. Rus hükümetinin kurtarma çalışmaları için görevlendirdiği komisyonun başkanı İlya Klebanov, "Mürettebat, kurtarma çalışmalarının sesini duymuş ve bunun ardından, oksijen tasarrufu amacıyla ses çıkarmaya sona vermiş olabilir" dedi.
Dev nükleer denizaltıdaki sıcaklığın ancak 5 derece olduğu tahmin ediliyor. Araçta hiçbir ışık yanmazken, oksijen stoklarının ise bugün tükeneceği tahmin ediliyor. Yine de bazı Rus yetkililer, oksijenin 25 Ağustos'a kadar yeterli olacağı görüşündeler.
Putin'e tepki yağıyor
Rusya'nın, yardım tekliflerini kazadan ancak günlerce sonra kabul etmesi, ülke içinde Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yönelik büyük tepki oluşmasına neden oldu. Putin'in, kazadan sonra tatilini yarıda kesmeye bile tenezzül etmemesi ise, öfkeyi daha da artırdı.
Rus lideri, önceki gün denizaltı krizi ile ilgili sessizliğini nihayet bozdu ve Karadeniz'in Soçi tatil beldesinden yaptığı açıklamada, durumu "zorlu ve kritik" olarak niteledi. Putin, deniz kuvvetlerinin kendisine "dış yardıma gerek olmadığını" bildirdiğini, ancak buna rağmen orduya, "nereden olursa olsun yardım alınması" talimatı verdiğini açıkladı.
Evrensel'i Takip Et