08 Ağustos 2000 21:00
Mezbahasız Başkent'te etler sağlıksız
Emekçileri işinden eden, tarihi binaları enkaz haline getiren, sermayeye yeni kaynaklar yaratan özelleştirme uygulamalarının halk sağlığını da tehdit ettiği ortaya çıktı.
Mezbahasız Başkent'te etler sağlıksız
Emekçileri işinden eden, tarihi binaları enkaz haline getiren, sermayeye yeni kaynaklar yaratan özelleştirme uygulamalarının halk sağlığını da tehdit ettiği ortaya çıktı.
Et Balık Kurumu (EBK) Ankara Kombinası'nın özelleştirilmesinin ardından mezbahasız kalan Ankara'da halk sağlığının tehlikede olduğu bildirildi.
Ankara Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Faik Yavuz dün bir basın toplantısı düzenleyerek, 1997 yılında EBK Ankara Kombinası'nın özelleştirilmesi sonrası mezbahasız kalan Ankara'da günlük 400 ton et tüketildiğini ve bunun sadece 40 tonunun sağlıklı olduğunu söyledi.
EBK özelleştirilmeden önce Ankara'ya gelen tüm etlerin EBK Ankara Kombinası'nda denetlendiğini hatırlatan Yavuz, özelleştirmenin "Ne pahasına olursa olsun elden çıkartalım" mantığıyla yapılmasına tepki gösterdi.
Mezbaha yapmanın, işletmenin ve işlettirmenin Belediyeler Yasası'na göre belediyelerin görevi olmasına rağmen, Büyükşehir Belediyesi'nin halk sağlığıyla ilgili bu alana kârlı olmadığı için girmediğine dikkat çeken Yavuz, ATB olarak Sincan'da Türkiye'nin en modern mezbahasını 31 Aralık'ta açacaklarını kaydetti. Yavuz, mezbaha faaliyete girdiğinde tüm Ankara'nın et ihtiyacını karşılayabileceklerini belirterek, şu anda Ankara'da 10 mezbahanın kaçak ve sağlıksız kesim yaptığını söyledi.
Halk sağlığı tehlikede
Yavuz, Ankara'da sokak aralarında dahi kesim yapıldığını ve bu mezbahaları denetlemekle görevli ilçe belediyelerinin, büyükşehir belediyesinin ve Tarım İl Müdürlüğü'nün hiçbir çalışma yapmadığını vurguladı. Ankara'da kaçak kesim yapılan noktalardan biri olan İvedik'te cadde üstünde hayvan kesimi yapıldığını, ancak ilçe belediyelerinin kendi sınırları içerisinde olmadığı gerekçesiyle müdahale etmediklerini söyleyen Yavuz, kaçak kesim yapanların özellikle ilçe sınırlarında kesim yaptıklarını ve belediye yetkilileri gelince caddenin karşısına geçerek gelen ilçenin sınırları dışına çıkıp kurtulduklarını anlattı. İlçe belediyelerine tepki gösteren Yavuz, "İlçe sınırları dışında olduğu için bizim yetkimizde değil diyerek müdahale etmiyorlar. Halk sağlığıyla oynuyorlar" dedi.
Kaçak mezbahalar kapansın
Yavuz, sadece halk sağlığının tehlikeye girmediğini devletin de yüzlerce trilyon zarara uğradığına işaret ederek, kaçak kesim yapanların vergi ödemediklerini söyledi. Kanunlardan dolayı bir yetki kargaşasının da yaşandığını belirten Yavuz, Tarım ve Sağlık Bakanlığı ile belediyelerin denetleme yetkilerinin birbirine girdiğini ifade etti. Yavuz, 1996'dan beri süresi uzatılan Kırmızı Et ve Et Ürünleri Üretim Tesisleri'nin, Kuruluş, Açılış, Çalışma ve Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik'in uygulamaya konmasını ve kaçak mezbahaların vaat edildiği gibi 31 Aralık 2000 tarihinde kapatılmasını istedi.
Emekçileri işinden eden, tarihi binaları enkaz haline getiren, sermayeye yeni kaynaklar yaratan özelleştirme uygulamalarının halk sağlığını da tehdit ettiği ortaya çıktı.
Et Balık Kurumu (EBK) Ankara Kombinası'nın özelleştirilmesinin ardından mezbahasız kalan Ankara'da halk sağlığının tehlikede olduğu bildirildi.
Ankara Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Faik Yavuz dün bir basın toplantısı düzenleyerek, 1997 yılında EBK Ankara Kombinası'nın özelleştirilmesi sonrası mezbahasız kalan Ankara'da günlük 400 ton et tüketildiğini ve bunun sadece 40 tonunun sağlıklı olduğunu söyledi.
EBK özelleştirilmeden önce Ankara'ya gelen tüm etlerin EBK Ankara Kombinası'nda denetlendiğini hatırlatan Yavuz, özelleştirmenin "Ne pahasına olursa olsun elden çıkartalım" mantığıyla yapılmasına tepki gösterdi.
Mezbaha yapmanın, işletmenin ve işlettirmenin Belediyeler Yasası'na göre belediyelerin görevi olmasına rağmen, Büyükşehir Belediyesi'nin halk sağlığıyla ilgili bu alana kârlı olmadığı için girmediğine dikkat çeken Yavuz, ATB olarak Sincan'da Türkiye'nin en modern mezbahasını 31 Aralık'ta açacaklarını kaydetti. Yavuz, mezbaha faaliyete girdiğinde tüm Ankara'nın et ihtiyacını karşılayabileceklerini belirterek, şu anda Ankara'da 10 mezbahanın kaçak ve sağlıksız kesim yaptığını söyledi.
Halk sağlığı tehlikede
Yavuz, Ankara'da sokak aralarında dahi kesim yapıldığını ve bu mezbahaları denetlemekle görevli ilçe belediyelerinin, büyükşehir belediyesinin ve Tarım İl Müdürlüğü'nün hiçbir çalışma yapmadığını vurguladı. Ankara'da kaçak kesim yapılan noktalardan biri olan İvedik'te cadde üstünde hayvan kesimi yapıldığını, ancak ilçe belediyelerinin kendi sınırları içerisinde olmadığı gerekçesiyle müdahale etmediklerini söyleyen Yavuz, kaçak kesim yapanların özellikle ilçe sınırlarında kesim yaptıklarını ve belediye yetkilileri gelince caddenin karşısına geçerek gelen ilçenin sınırları dışına çıkıp kurtulduklarını anlattı. İlçe belediyelerine tepki gösteren Yavuz, "İlçe sınırları dışında olduğu için bizim yetkimizde değil diyerek müdahale etmiyorlar. Halk sağlığıyla oynuyorlar" dedi.
Kaçak mezbahalar kapansın
Yavuz, sadece halk sağlığının tehlikeye girmediğini devletin de yüzlerce trilyon zarara uğradığına işaret ederek, kaçak kesim yapanların vergi ödemediklerini söyledi. Kanunlardan dolayı bir yetki kargaşasının da yaşandığını belirten Yavuz, Tarım ve Sağlık Bakanlığı ile belediyelerin denetleme yetkilerinin birbirine girdiğini ifade etti. Yavuz, 1996'dan beri süresi uzatılan Kırmızı Et ve Et Ürünleri Üretim Tesisleri'nin, Kuruluş, Açılış, Çalışma ve Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik'in uygulamaya konmasını ve kaçak mezbahaların vaat edildiği gibi 31 Aralık 2000 tarihinde kapatılmasını istedi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
