EMEP'ten hükümete karşı eylem

EMEP'ten hükümete karşı eylem
Emeğin Partisi (EMEP) İstanbul İl Örgütü, dün yaptığı eylemde hükümetin YÖK, F tipi cezaevleri, sendikal baraj ve memur kararnamesi üzerinden emekçilere karşı yürüttüğü saldırıları protesto etti. Hükümetin, kendisine karşı çıkan bütün sesleri bastırmaya çalıştığının ifade edildiği eylemde, EMEP İstanbul İl Başkanı Memet Kılınçaslan, hükümetin emekçi düşmanı olduğunu belirterek, "Hiçbir ülkede 'Hep benim dediğim olacak' diyen hükümetler çok yaşamaz" dedi.
IMF'ye, F tipi cezaevine, sendikal örgütlenmeler önündeki engellere, YÖK'e ve memur kararnamesine karşı çıkmak için basın açıklaması yapmak isteyen EMEP'liler dün saat 13.00'te Aksaray Metro önünde toplanmaya başladı. Çevik kuvvet polislerinin yığınak yaptığı metro önünde bekleyenler, resmi polisler tarafından uzaklaştırılmak istendiler. Bundan sonra da polisler, EMEP avukatları ve İstanbul İl Başkanı Memet Kılınçaslan'a basın açıklaması yapmaları için izin vermeyeceklerini söylediler. EMEP'lilerin "Ya mezar, ya şalter", "IMF bütçesine hayır" afişleriyle "YÖK kaldırılsın", "Hücrelere hayır, genel af", "Yüzde 10 barajına hayır", "Cotarelli defol" dövizlerini açmasının yapılmak istenenin basın açıklaması değil, gösteri olduğunu gösterdiğini iddia eden polislerle EMEP avukatları arasında tartışma yaşandı. Polislerin, "Basın açıklaması bu kadar kalabalıkla yapılmaz" demesi üzerine EMEP avukatları, parti yöneticilerinin istediği zaman açıklama yapma, üyelerinin de bu açıklamayı dinleme hakkına sahip olduklarını belirttiler. Avukatların, "Çiller gidip Kapalı Çarşı'da dolaşabiliyor. Bütün partilere eşit uzaklıkta davranın" demesinden sonra EMEP'liler açıklamalarını yaptılar.
Gıda işçileri basın açıklamasındaydı
İşlerinden atılan Altın Piliç ve Altın Gıda işçilerinin Kimya Teknik grevini ziyaret ettikten sonra gelerek pankartlarını açtığı basın açıklamasına yaklaşık 500 kişi katıldı. Alkışlarla ve EMEP'lilerin "Yaşasın sınıf dayanışması" ve "Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz" sloganlarını atmalarıyla başlayan basın açıklamasında daha sonra Gıda-İş İstanbul Şube Başkanı Seyit Aslan bir açıklama yaptı. 17 Temmuz'da sendikal örgütlenmeyi engellemek için sendikalara yüzde 10 barajı getirildiğini söyleyen Aslan, sendikaların ve işçi hareketinin bu saldırılar karşısında teslim olmayacağını belirtti.
Baraj 600 bin işçiyi etkiledi
Sendikal mücadelenin kimi yerlerde saldırıları geri püskürttüğünü ve baraj uygulamasıyla dolaylı olarak 600 bin işçinin sendika üye kayıtlarının silindiğini ifade eden Aslan, baraj uygulaması kendilerini etkilemese de uygulamaya karşı yürüttükleri mücadelelerini sürdüreceklerini açıkladı. İşlerinden atılan Altın Piliç ve Altın Gıda işçilerinin de seslerini duyurmak için açıklamaya katıldıklarını söyleyen Aslan, konuşmasını kendilerini ifade etme olanağını verdikleri için EMEP'lilere teşekkür ederek bitirdi. Aslan'ın ardından EMEP'liler, "Sendika hakkımız, söke söke alırız" sloganını attılar. Ardından da EMEP İstanbul İl Başkanı Memet Kılınçaslan basın açıklamasını yaptı.
Hükümet IMF'nin sözünden çıkmıyor
Basın açıklamasını sendikalar önündeki engellere karşı yapmak istediklerini söyleyen Kılınçaslan, "Ama Türkiye'de her gün gündem değişiyor. Şimdi de elektriğimizi yüzde 50 zamlı satmak istiyorlar. Yetmiyormuş gibi bir de sabit ücret istiyorlar" dedi. 150 kilowattan daha fazla elektrik yakan evlere yüzde 50 daha fazla fatura ödetilmek istendiğini söyleyen Kılınçaslan, hiçbir evde 250-300 kilowattan daha az elektrik tüketilmediğini açıklayarak hükümetin bu uygulamasıyla ne kadar ikiyüzlü olduğunu gösterdiğini ifade etti. "İşçiler hak istiyor, hükümet hayır diyor. İşçiler sendikaların önündeki engeller kaldırılsın istiyor hükümet barajı getiriyor" diyen Kılınçaslan, hükümetin işçilerin hiçbir talebine cevap vermediğini ama IMF'nin her dediğini yaptığı söyledi ve "Artık bu hükümet meşruiyetini yitirmiştir" dedi.
Belediye işçilerine sıfır zam
Emeklilerin, asgari ücretlilerin zam isteğine hayır diyen hükümetin nükleer santrallerin ertelenmesinden sonra şirketlere 30 milyon dolar vermek istediğini ifade eden Kılınçaslan, "Belediye başkanları hangi siyasi partiden olursa olsun hepsi işçilere sıfır zam dayatıyor. Biz onlara buradan sesleniyoruz. Siz belediye emekçilerine zam yapmazsanız, biz semtlerde kapı kapı dolaşıp, sizleri yıkarız, sizleri kınarız" dedi. Konuşmasında YÖK'ün antidemokratikliğine ve son yapılan rektör seçimlerine değinerek, YÖK'ün bir an önce kaldırılmasını ve sorumluların hak ettiği cezayı alması gerektiğini açıklayan Kılınçaslan, daha sonra da memurların işgüvencesini ortadan kaldıran kanun hükmünde kararname (KHK)'ye değindi.
F tipi değil, genel af
Hükümetin, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in imzalamasını istediği kararnamenin anlamının memurların sorgusuz sualsiz işten çıkartılması demek olduğunu söyleyen Kılınçaslan, "Ama işten atılması gereken memurların adresi kamu emekçileri değil, Susurluk'tur" dedi. Maaş zammına, yatırım yapmaya gelince, "Para yok" diyen hükümetin, F tipi cezaevlerini yapmak için trilyonlar harcadığını ve buna karşı yapılan bütün eylemleri bastırmaya çalıştığını söyleyen Kılınçaslan, F tipi hücrelerin insanlık dışı olduğunu belirterek, "F tipi cezaevleri değil genel af istiyoruz" dedi. Mernis projesiyle yeni çıkacak olan nüfus cüzdanlarında herkesin fişlenmesinin amaçlandığını da belirten Kılınçaslan, 'polis devletine hayır' dediklerini belirtti.
'Baskıcı hükümetler çok yaşamadı'
Hükümetin emekçi düşmanı politikalar uyguladığını söyleyen Kılınçaslan, "Hiçbir ülkede 'Hep benim dediğim olacak' diyen hükümetler çok yaşamadı. Hücreye, YÖK'e hayır diyoruz. Cottarelli'yi düşman ilan ediyoruz. Bir dahaki gelişinde de Cottarelli'ye 'Biz senin politikalarını uygulamayacağız' deyip karşı çıkacağız" dedi. EMEP'lilerin sık sık "İşçi memur el ele genel greve", "IMF defol hükümet istifa", "Polis devletine hayır", "F tipi değil genel af", "YÖK'e hayır", "Barajı da yıkacağız, hükümeti de", "Kahrolsun IMF, bağımsız Türkiye" ve "Belediye işçisi yalnız değildir" sloganlarını attığı basın açıklaması alkışlarla sona erdi.