Terör sınır tanımıyor

Terör sınır tanımıyor
Bergama Cezaevi'nde tünel bulunduğu iddiasıyla, polis ve jandarma cezaevine yığınak yaptı. İzmir Barosu avukatlarının "arabuluculuk" teklifini reddeden cezaevi yetkilileri, operasyon düzenlendiği duyumlarını da yalanladı.
98'i siyasi hükümlü ve tutuklu olmak üzere toplam 274 kişinin kaldığı Bergama Cezaevi'nde gece yapılan araştırmalar sonucu, tutuklu ve hükümlüler tarafından kazılan bir tünel bulunduğu iddia edildi.
Yetkililer, 110 metre uzunluğunda ve 3.5 metre derinliğindeki tünelin cezaevinin dış çitlerine yakın bir mesafe kala fark edildiğini söylediler. Yetkililer, tünelin DHKP-C davasından tutuklu ve hükümlü 34 kişinin kaldığı koğuştan kazıldığını ileri sürerek, "Tutuklu ve hükümlülerin cezaevi dışına çıkmalarına az bir mesafe kalmış" diye konuştular. Cezaevinde yapılan ilk sayımda herhangi bir firarın yaşanmadığı ve tüneli, cezaevi bahçıvanının fark ettiği belirtildi.
Kepçe yine sahnede
Cezaevinin etrafında polis ve asker "güvenlik çemberi" oluşturdu ve cezaevine giden yollar 100 metre kala kesildi. Giriş ve çıkışlar kontrol altına alındı. Dikili Belediyesi'ne ait minibüsle takviye olarak getirildikleri belirtilen çelik kalkanlı bir grup asker, cezaevine girdi.
Bergama Belediyesi'nden temin edilen kepçe de cezaevine getirildi. Ayrıca çok sayıda ambulans ve itfaiye aracı da takviye olarak gönderildi. Son olarak çevre il ve ilçelerden 4 otobüs komando Bergama'ya getirildi. Bu sırada bir tutuklu yakını, otobüslerden birinin önüne atladı. İlerleyen saatlerde ise, Aliağa PETKİM Rafinerisi'ni de koruyan Özel Komando Birliği'ne mensup askerler ile jandarma robocop timleri takviye olarak Bergama Cezaevi'ne getirildi.
Avukatlar da engellendi
İnsan Hakları Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Avukat Türkan Aslan ile İzmir Barosu avukatları Gül Kireçkaya, Zeynel Kama ve Hacer Çekiç, cezaevi ve savcılık yetkilileriyle görüşerek "arabuluculuk" teklifinde bulundular. Ancak teklif, cezaevi yönetimince kabul edilmedi. Tutuklu ve hükümlü yakınları ile avukatlar ve gazeteciler güvenlik güçlerinin cezaevine çıkan yolda kurduğu barikat önünde bekletilerek, cezaevine yaklaştırılmadılar.
Bu arada, sabah saatlerinden itibaren cezaevinden silah seslerinin duyulduğu ve cezaevinin üzerinden dumanların yükseldiği bildirildi. Ancak, yetkililer, operasyon düzenlendiği duyumlarını yalanladılar.
TİHV'den acil mektup
Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen, Başbakan Bülent Ecevit, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen ile TBMM İnsan Haklarını İnceleme ve Araştırma Komisyonu Başkanı Sema Pişkinsüt'e "acil" ibareli bir mektup gönderdi. Önen'in mektubunda, "Kısa bir süre önce Burdur ve Ulucanlar cezaevlerinde yaşanan ve ölümle sonuçlanan olaylardan sonra, Bergama Cezaevi'nde bir üçüncü olayın yaşanmaması için tarafınızdan derhal müdahale edilmesini istiyoruz" denildi.
Operasyona tepkiler
TAYAD'lı aileler tarafından yapılan açıklamada, İzmir Barosu'nun cezaevi savcısı ile yaptığı görüşmede, savcının, "Siyasiler aramayı bazı şartlarla kabul ediyorlar. Bizim o şartları kabul etmemiz mümkün değil. Sabaha kadar bekleyeceğiz. Arama yaptırmazlarsa gereken yapılacak" dediği aktarıldı. Açıklamada, savcının böylelikle Bergama Cezaevi'nde bulunan siyasi tutuklular üzerindeki katliam planını açıkladığı ifade edildi. Halkın Hukuk Bürosu'nun açıklamasında ise, tutukluların avukatlarının cezaevine yaklaştırılmayarak, muhatap olarak kabul edilmemesine tepki gösterildi. Demokratik Mücadele Platformu, Tohum Kültür Merkezi, Güneşe Türkü, Barbara Halk Sahnesi, Gulasor Halk Oyunları Ekibi ile Yaşamda Atılım, Proleter Devrimci Duruş, Partizan, Özgür Gelecek, Yeni Demokrat Gençlik, Alınterimiz gazete ve dergileri tarafından ayrı ayrı yapılan açıklamalarda da, kısa bir süre önce Burdur Cezaevi'nde yaşanan saldırı hatırlatılarak, Adalet Bakanlığı'na tepki gösterildi ve gelişmeler karşısında duyarlılık çağrısı yapıldı.