14 Temmuz 2000 21:00

Denktaş 'cadı avında' ısrar ediyor

KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Cenevre'den döner dönmez yaptığı ilk açıklamalarda, Avrupa gazetesinin susturulmasına karşı çıkan Türkiye basınından bazı basın organlarını "Rumlara koz vermekle" suçlayarak, "cadı avı"nı Türkiye sınırlarına kadar genişletti.

Paylaş
Denktaş 'cadı avında' ısrar ediyor
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Avrupa gazetesine yönelik operasyonla ilgili olarak yaptığı açıklamada, gazetenin susturulmasına karşı çıkan basın organlarını suçlayarak şunları söyledi: "Biz devletimizi Cenevre'de müdafaaya, devletin vazgeçilmezliğini anlatmaya çalışırken, devletimizin muhakkak varolacağı konusunda ısrarlı bir siyaset güderken, KKTC'de bazı olaylar nedeniyle Türkiye'deki basının bir kanadında, devletin sözde devlet olduğu, hatta tamamen Türkiye tarafından idare edildiği yönünde, bizi çok üzen, Rumlar'a koz veren yazılar çıkmıştır."
Muhalefet edenleri suçladı
Denktaş, Cenevre dönüşü Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde yaptığı açıklamada, KKTC'de son günlerdeki gelişmelere değindi. Ortaya şu ana kadar bir delil gösterilmemesine rağmen, olayı "casusluk" diye adlandıran Denktaş, operasyona konu olan Avrupa gazetesi ile ilgili olarak da şunları söyledi: "Gazetelerini çıkardıkları günden itibaren Türkiye'ye, askerimize, bana karşı büyük ve amansız mücadele gütmüşlerdir. Mukaddes addettiğimiz ne varsa hepsine amansızca saldırmışlardır. Şimdi casusluk davası nedeniyle Rum basınında çıkan haberlerde, (Bu insanlar Türk askerinin adadan çıkması için uğraş veren insanlardır, dolayısıyla bu insanlara yardımcı olmamız gerek) denilerek, Rum tarafında bir konser tertiplenmiş, bunun parasının bu insanlara verileceği ifade edilmiştir."
Gazeteyi itham etti
Hakkında dava süren Avrupa gazetesiyle ilgili yargıyı yönlendirebilecek nitelikte değerlendirmeler yapan Rauf Dentaş, "Dolayısıyla bizim açımızdan Türk askerinin adadan çıkmasını öngören insanlar, vatana hizmet eder durumda değildirler" diye konuştu. Denktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başkasına hizmet ederler, ama vatana, Kıbrıs Türkü'ne ve Türkiye'ye hizmet eder durumda değildirler. Rumlar'ın bu kadar yardım ve desteğini devamlı surette görmektedirler. Herhalde kendilerine göre bir konumları vardır o taraf ile. Casusluk davası ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Ali Nihat Özeyranlı'nın beyanatları, devletimize karşı olan çıkışın esas nedeni değildir. Bu çıkışlar zannedersem tesadüfi de değildir. Biz Cenevre'de bu mücadeleyi verirken, devlete karşı bu kadar saldırıyı tesadüfi görmüyoruz. Biz davanın yahut araştırmanın neticesini bekleyeceğiz. Nasıl ki, 2 kişi serbest bırakılmış, demek ki bizim mahkemelerimiz tarafsızdır. Hiçbir siyasi makam, askeri makam mahkemelerimize hükmedemez. Buna herkesin güven duyması lazımdır."
Gazeteci operasyonunu yürüten KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Ali Nihat Özeyranlı'nın sözlerine de değinen Denktaş, Özeyranlı'nın söylediklerinin Anayasa'nın bir gereği olduğunu savunarak, "Anayasa polis kuvvetlerimizi askeri açıdan askeri makama bağlamıştır " dedi.
Kendisinin de bir ara polisin sivil idareye bağlanması gerektiğini söylediği belirten Denktaş, "Ancak son seçimlerde sivil idarenin içine itilmiş olduğu partizanca davranış nedeniyle sivil idarenin kaymakamlardan başlayarak, müsteşarlar, memurlar üzerinde yapmış olduğu etkiyi ve partizanlığı gördükten sonra, henüz zamanı değil dedik" dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hükümette bulunan parti liderlerinin kendisine karşı aday olmasına sinirlenen ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından da Başbakan Derviş Eroğlu'nun istifasını isteyen Denktaş'ın bu son olayda da hükümeti inisiyatifsizleştirici bir tutum takınması dikkat çekti.
Generali savundu
Özeyranlı'nın kötü niyetle bir şey yaptığı inancında olmadığını savunan Denktaş, "Ama görüyorum ki, buradaki tüm saldırı sadece ona değil, onun adını alarak askeredir. Türkiye ne derse Kıbrıs'ta olur, Türk komutanı istediğini yaptırır ve herkesi kılıç altına almıştır gibi resim çizmek, hem bize haksızlıktır, hem Türkiye'ye haksızlıktır, hem bu şerefli insanlara haksızlıktır."
Hükümeti suçlamayı sürdürdü
KKTC hükümetini hedef alan ifadelerini sürdüren Denktaş, "Türkiye ile protokoller imza ediyoruz, yatırım için çok güzel anlaşmalar yapıyoruz. Yasalarını geçirmemiz lazım. Bizim taraf 2 yıl geçiyor aradan o yasayı daha geçirecek. Türkiye mi suçlu? Türkiye, aman geçirin bu yasaları size yardım edelim, yatırımlar olsun, ekonominiz iyileşsin diye devamlı suretle uğraşıyor. Bizim taraf popülist yaklaşımla istediğini yapıyor, istemediğini yapmıyor" diye konuştu.
İşi gücü basın ve hükümetle
Denktaş, KKTC'ye döner dönmezde aynı konudaki açıklamalarını sürdürdü. Ercan, Havaalanında yaptığı açıklamada, Türkiye'deki açıklamalarına ek olarak Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mustafa Akıncı'nın, "Polisini idare edemeyen bir hükümet devleti nasıl idare edecek" sözlerinin havada olduğunu iddia ederek, bu durumun Anayasal bir süreç olduğunu ve zamanı geldiğinde değişeceğini ileri sürdü.
Bu konuda, gazetenin susturulmasına karşı çıkan yayınlar yapan Türkiye basınından yayın organlarını da gerçekten uzak yayın yapmakla itham eden Denktaş, Türkiye basınını KKTC'ye davet ederek, "Devlet var mı yok mu görürler" dedi.
ÖNCEKİ HABER

Kopenhag Kriterleri, küreselleşme ve

SONRAKİ HABER

Değerinin onda biri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...