11 Temmuz 2000 21:00

Çocuklar sanık sandalyesinde

Yaş sınırı gözetilmeksizin çocukların DGM'lerde yargılanmasına devam ediliyor. Diyarbakır DGM'de geçen yıl 222 çocuk yargılandı.

Paylaş
Çocuklar sanık sandalyesinde
Kürt illerinde 1990-1999 yılları arasında toplam 231 çocuğu idam cezasına çarptıran DGM'ler, 1999 yılı içerisinde de 222 çocuğu yargıladı.
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Arif Altunkalem'in verdiği bilgiye göre, bu çocuklar, çocuk tutukevi olmadığı için cezaevlerinde tutuluyorlar. Altunkalem'in dikkat çektiği bir diğer noktada, bu yargılamaların, Türkiye'nin de altında imzası bulunduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olması. BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 1. maddesinde 18 yaşını doldurmayan her insan çocuk olarak tanımlanıyor. Türk Medeni Kanunu'nda da 18 yaşını doldurmayanların çocuk olduğu yer alıyor. Ancak, Çocuk Mahkemesi Kanunu'nda, bir çocuğun çocuk mahkemelerinde yargılanma yaş sınırı 15. Hukuk çevreleri, bu durumun Türkiye'nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğuna dikkat çekerek, eleştirilerde bulunuyorlar.
Sınır 15'in de altında
Konuya ilişkin açıklama yapan, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Arif Altunkalem, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni imzaladığını ve TBMM'de onaylayarak iç hukukun bir parçası haline getirmesine rağmen, DGM'lerde halen çocukların yargılandığını kaydetti. BM sözleşmesinde; "18 yaşından küçük herkes çocuktur" ibaresi bulunmasına rağmen Türkiye'nin iç hukukunda bu yaş sınırının 15 olarak belirtildiğini ifade eden Altunkalem, ancak; 15 yaşın altındaki çocukların dahi DGM'lerde yargılandığını kaydetti. Altunkalem, şöyle devam etti: "1999 yılı içinde Diyarbakır DGM'de 18 yaşından küçük 222 çocuk yargılandı. Diyarbakır'da çocuk tutuk ve ıslahevinin açılması için Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunduk. Ülkemizdeki ceza kurumu, suçluları ıslah etmekten uzak. Oysa Avrupa'daki sistemde cezaevi, suç işleyen çocuklar için en son yaptırım durumundadır. Onlarda mükerrer suçta ceza söz konusudur. Bu mükerrer suç sayısı ise 5'tir. Biz ise sabıkalı üretiyoruz. Cezaevlerinde bulunun çocuk suçlular diğer suçlularla iç içe bulunmakta ve eğitim görmesi gereken çağda, içinde bulundukları cezaevi koşullarından çok olumsuz etkilenmektedirler. Bu olumsuz durumun düzeltilmesi ve Avrupa'da uygulanan uzlaşma müessesinin kurulmasını bekliyoruz."
Altunkalem, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da sadece Elazığ'da bir çocuk tutuk ve ıslahevinin bulunduğunu belirterek, Diyarbakır'ın merkezi konumu ve yargılanan çocuk sanık sayısının fazlalığı nedeniyle acilen bir çocuk tutuk ve ıslahevinin açılması gerektiğini sözlerine ekledi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Casusluk komplosunda delil skandalı
Kuzey Kıbrıs'ta yayın yapan ve 'casusluk' suçlamasıyla tutuklanan Avrupa Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent ve gazetenin yazarları hakkında dün görülen duruşmada, iddialarla ilgili mahkemeye hiçbir delil sonulamadı.
"Casusluk" suçlamasıyla gözaltına alınan gazeteci ve askeri görevlilerin yargılandığı davanın dünkü duruşmasında tam bir hukuk skandalı yaşandı. Saat 12.50'de Lefkoşa Mahkemesi'nde başlayan davada, Ali Osman Tabak ve Harun Denizkan serbest bırakılacağı gerekçesi ile duruşmaya getirilmezken, mahkemeye casusluğu belgeleyen hiç bir delil sunulamadı.
Casus suçlaması yapan Polis Müdürü Refik Öztünel'den, elinde bulunduğunu iddia ettiği kaset ve fotoğrafları isteyen mahkeme heyetine Öztünel, önce "Belgeler emniyet müdürlüğünde" dedi. Ardından belgenin getirilmesi için duruşmaya ara verildi. Bunun üzerine emniyet müdürlüğüne giden Öztünel, sadece bir tutanakla geri döndü.
ÖNCEKİ HABER

K. Kıbrıs'ta genel grev

SONRAKİ HABER

Anavatansız bir besteci

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...