10 Temmuz 2000 22:00
Kuzey Kıbrıs'ta adalet talebi
DİĞER HABERLER
KKTC'de adalet talebi
Nazlı Şahin
Kuzey Kıbrıs'ta, Avrupa gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent ve gazetenin yazarlarının "casusluk" yaptıkları iddiasıyla tutuklanmalarına tepkiler devam ediyor. Operasyonun üzerinden üç gün geçmesine rağmen Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı tarafından tutuklanan gazetecilerle ilgili yapılan "casusluk" suçlaması konusunda basına hiçbir delil sunulmazken, önceki gün Avrupa gazetesinin foto muhabiri de gözaltına alındı.
Adalet tecelli etmeli
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Özer Hatay, bir basın organı ile devlet organları arasındaki ilişkilerin bu noktaya gelmesine, devlet organlarının ellerindeki güçleri sınır tanımayan bir anlayışla kullanmasının neden olduğunu söyledi.
Hatay, konuşmasının devamında şöyle dedi: "Son derece ciddi olmasının yanında üzücü gelişmelerle karşı karşıya kalmış bulunuyoruz. Bu vesiyeleyle bir kez daha meydana gelen bu nahoş olayları onaylamadığımızı belirtir, herkesin ve her makam sahibinin yetki ve sorumluluklarının, özgürlüklerin kullanımında sınır tanımayan anlayışa karşı olduğumuzu beyan ederiz. Bu ciddi suçlamalarla ilgili olarak adaletin en erken bir zamanda tecelli etmesini istiyoruz."
Gazete susturulmak isteniyor
İnsan Hakları Derneği Başkanı Hasan Yılmaz Işık ise, yaptığı açıklamada tutuklanan gazetecilerin herhangi bir koşul altında, kendi ülkesine ve halkına karşı ihanet içerisinde bulunmalarına kesinlikle ihtimal vermediğini bildirdi. Işık, polisin bu girişimini insan hakları ve demokrasinin en temel unsuru olan basın, söz ve düşünce özgürlüğüne onaylanması mümkün olmayan ciddi bir darbe olarak değerlendirdiklerini söyledi. Işık, "Kıbrıs Türk halkını baskı atına almaya yönelik talihsiz bir girişimin bir sonucu olan polisin bu tavrını, derneğimiz şiddetle protesto etmektedir" dedi.
Doğru haber verilmeli
Basın-Sen Yönetim Kurulu da konuyla ilgili açıklamasında, olay karşısında başta tüm basın yayın kuruluşları olmak üzere, topluma ciddi sorumluluk ve görev düştüğünü belirtti. Basın emekçilerinin, düşünce ve basın özgürlüğünün aldığı ağır yaraya rağmen, topluma doğru haber ve özgür yorum ile katkı sağlamaya devam etmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, "Bize göre Avrupa Gazetesi susturulmaya çalışılmaktadır. Bundan endişe duyuyor ve bu olayı kınıyoruz" denildi.
12 Mart ve 12 Eylül'ü hatırlatıyor
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Talat ise, "Ekonominin çıkmaza girdiği bir dönemde çare için halkın ekmeğini vergi ile zam ile küçültmeyi öngören egemen çevrelerin, gündeme bir dayatmayla getirdikleri ekonomik paket olgusunu yaşama geçirmek amacıyla ortaya koyduğu gerici niyetlerle bu olay denk düşmektedir" dedi. Talat, KKTC'li gazetecilere yönelik olarak gerçekleştirilen bu olayın Türkiye'de 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde, muhalif kesimlere yönelik geliştirilen ve sonradan asılsız olduğu ortaya çıkan suçlamaları hatırlattığını söylerek, "Bu siyasi ve düşünsel olarak karşı olduğu; bir kişi, düşün adamı ve siyasi hareketi komplo teorileri, hainlik suçlamaları ile saf dışı bırakma girişimini ima etmektedir" diye konuştu.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanı'nın zaman zaman hükümeti, meclisi ve sivil yönetimi suçladığı bir dönemde "Hainlik" söylemleriyle gündeme getirilen tutuklamaların, gerekçelerinin inandırıcı olmaktan uzak olduğunu bildiren Talat, "Hükümet, polis tüm iddiaları bu kişilere açıkta olma hakkı da vererek Kıbrıs Türk halkına açıklamalıdır. Aksi, bizi 5 Temmuz'da Cenevre'de başlayan görüşme sürecinde zora sokacaktır" dedi. Talat açıklamasının devamında şu görüşe de yer verdi: "Bu yapılmadığı taktirde bu adımı atanların Kıbrıs sorununun çözümüne isteksiz değil ama aynı zamanda Kıbrıs ile Türkiye'nin bağı çerçevesinde Türkiye'nin AB üyeliğine de karşı oldukları ve bunu engellemek amacıyla Kıbrıs'ta çözümsüzlüğü tırmandırmak için antidemokratik adımları örgütledikleri kuşkusundan kurtulamayacaklardır. Bu yüzden herkesi bu türden adımlar atmaktan geri durmaya çağırmayı bir yurtseverlik görevi kabul ediyoruz."
Nazlı Şahin
Kuzey Kıbrıs'ta, Avrupa gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Şener Levent ve gazetenin yazarlarının "casusluk" yaptıkları iddiasıyla tutuklanmalarına tepkiler devam ediyor. Operasyonun üzerinden üç gün geçmesine rağmen Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı tarafından tutuklanan gazetecilerle ilgili yapılan "casusluk" suçlaması konusunda basına hiçbir delil sunulmazken, önceki gün Avrupa gazetesinin foto muhabiri de gözaltına alındı.
Adalet tecelli etmeli
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Özer Hatay, bir basın organı ile devlet organları arasındaki ilişkilerin bu noktaya gelmesine, devlet organlarının ellerindeki güçleri sınır tanımayan bir anlayışla kullanmasının neden olduğunu söyledi.
Hatay, konuşmasının devamında şöyle dedi: "Son derece ciddi olmasının yanında üzücü gelişmelerle karşı karşıya kalmış bulunuyoruz. Bu vesiyeleyle bir kez daha meydana gelen bu nahoş olayları onaylamadığımızı belirtir, herkesin ve her makam sahibinin yetki ve sorumluluklarının, özgürlüklerin kullanımında sınır tanımayan anlayışa karşı olduğumuzu beyan ederiz. Bu ciddi suçlamalarla ilgili olarak adaletin en erken bir zamanda tecelli etmesini istiyoruz."
Gazete susturulmak isteniyor
İnsan Hakları Derneği Başkanı Hasan Yılmaz Işık ise, yaptığı açıklamada tutuklanan gazetecilerin herhangi bir koşul altında, kendi ülkesine ve halkına karşı ihanet içerisinde bulunmalarına kesinlikle ihtimal vermediğini bildirdi. Işık, polisin bu girişimini insan hakları ve demokrasinin en temel unsuru olan basın, söz ve düşünce özgürlüğüne onaylanması mümkün olmayan ciddi bir darbe olarak değerlendirdiklerini söyledi. Işık, "Kıbrıs Türk halkını baskı atına almaya yönelik talihsiz bir girişimin bir sonucu olan polisin bu tavrını, derneğimiz şiddetle protesto etmektedir" dedi.
Doğru haber verilmeli
Basın-Sen Yönetim Kurulu da konuyla ilgili açıklamasında, olay karşısında başta tüm basın yayın kuruluşları olmak üzere, topluma ciddi sorumluluk ve görev düştüğünü belirtti. Basın emekçilerinin, düşünce ve basın özgürlüğünün aldığı ağır yaraya rağmen, topluma doğru haber ve özgür yorum ile katkı sağlamaya devam etmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, "Bize göre Avrupa Gazetesi susturulmaya çalışılmaktadır. Bundan endişe duyuyor ve bu olayı kınıyoruz" denildi.
12 Mart ve 12 Eylül'ü hatırlatıyor
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Talat ise, "Ekonominin çıkmaza girdiği bir dönemde çare için halkın ekmeğini vergi ile zam ile küçültmeyi öngören egemen çevrelerin, gündeme bir dayatmayla getirdikleri ekonomik paket olgusunu yaşama geçirmek amacıyla ortaya koyduğu gerici niyetlerle bu olay denk düşmektedir" dedi. Talat, KKTC'li gazetecilere yönelik olarak gerçekleştirilen bu olayın Türkiye'de 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde, muhalif kesimlere yönelik geliştirilen ve sonradan asılsız olduğu ortaya çıkan suçlamaları hatırlattığını söylerek, "Bu siyasi ve düşünsel olarak karşı olduğu; bir kişi, düşün adamı ve siyasi hareketi komplo teorileri, hainlik suçlamaları ile saf dışı bırakma girişimini ima etmektedir" diye konuştu.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanı'nın zaman zaman hükümeti, meclisi ve sivil yönetimi suçladığı bir dönemde "Hainlik" söylemleriyle gündeme getirilen tutuklamaların, gerekçelerinin inandırıcı olmaktan uzak olduğunu bildiren Talat, "Hükümet, polis tüm iddiaları bu kişilere açıkta olma hakkı da vererek Kıbrıs Türk halkına açıklamalıdır. Aksi, bizi 5 Temmuz'da Cenevre'de başlayan görüşme sürecinde zora sokacaktır" dedi. Talat açıklamasının devamında şu görüşe de yer verdi: "Bu yapılmadığı taktirde bu adımı atanların Kıbrıs sorununun çözümüne isteksiz değil ama aynı zamanda Kıbrıs ile Türkiye'nin bağı çerçevesinde Türkiye'nin AB üyeliğine de karşı oldukları ve bunu engellemek amacıyla Kıbrıs'ta çözümsüzlüğü tırmandırmak için antidemokratik adımları örgütledikleri kuşkusundan kurtulamayacaklardır. Bu yüzden herkesi bu türden adımlar atmaktan geri durmaya çağırmayı bir yurtseverlik görevi kabul ediyoruz."
Evrensel'i Takip Et