08 Temmuz 2000 21:00

8 metrekare dünya

Kültür, sanat ve edebiyat dergisi Damar'ın Temmuz Sayısı "Ölümle Yarışan Sözcükler" adını taşıyor. Şair, yazar ve sanatçılar dergide yazdıkları yazılarda yaşamın hücreleştirilmesine karşı çıkıyorlar.

Paylaş
8 metrekare dünya
Jülide Kalıç
Cezaevleri Türkiye'nin "kanayan yarası" olmaya devam ediyor. Cezaevlerindeki temel sorunlardan biri de Adalet Bakanlığı'nın insan haklarını hiçe sayarak gündeme getirdiği F tipi cezaevleri. "Yaşamın Hücreleştirilmesine Karşı Aydın ve Sanatçı Girişimi" tarafından başlatılan "8 Metrekarelik Dünya" adlı röportaj çalışmasıyla bir grup sanatçı da iletişimsizliği mutlaklaştırarak işkenceye dönüştüren hücrelere karşı çıkıyor.
Üretimleriyle yaşamın hücreleştirilmesine karşı çıkan şair ve yazarların "8 Metrekarelik Dünya" tanımlamaları, kültür, sanat ve edebiyat dergisi Damar'ın son sayısında yayınlandı. Damar dergisinin bu sayısı "Ölümle Yarışan Sözcükler" adını taşıyor. Dergide, Fettah Köleli, Muzaffer İlhan Erdost, Emine Şahin, Ataol Behramoğlu, Şükrü Erbaş, Metin Boran, Mehmet Özer, Sururi Baykal, Güngör Gencay, Fikret Başkaya, Gülsüm Cengiz, Zafer Ekin Karabay, Salih Bolat, Zerrin Taşpınar, Babür Pınar, Hüseyin Şahin ve Selma Ağabeyoğlu'nun hücre ile ilgili yazılarına yer veriliyor.
Yusuf'un Kör kuyusu
Muzaffer İlhan Erdost, hücreyi "Yusuf'un kör kuyusu" olarak tanımlıyor. "8 metrekare demek, insanın toplumsal kimliğini, kişisel varlığından koparıp ayırmak demektir. 8 metrekare demek, 8 metrekarenin 80 bin metrekare duvarla örüldüğü uzaysal boşlukta, tek başına bırakılmak demektir" diyen Erdost, hücre ile insanın kendinden zorla ayırıp alınamayan kimliğinin alınmasının amaçlandığını işaret ediyor. F tipi cezaevlerini yada ölüm hücrelerini, ceza ve cezaevleri anlayışı bakımından toplum, insanlık ve kollektivite düşmanlığının en üst ve uç aşaması olarak değerlendiren Fettah Köleli, yaşamın hücreleştirilmesini hiç bir mantık ve gerekçe ile açıklanamayacak bir insanlık suçu olarak değerlendiriyor.
'Hücreden vazgeçin'
Ataol Behramoğlu Adalet Bakanı'na şu soruyu yöneltiyor yazısında: "8 metrekarelik hücrelere kapatılarak, orda yıllarca tutulacak insanları 'eğitip rehabilite edeceğinize' gerçekten inanıyor musunuz?" Behramoğlu, 510.2 milyon kilometrekarelik dünyada 8 metrekarenin bir kez daha düşünülmesini istiyor.
"Çetelerin korunduğu tutukevlerini, bir rant alanı haline getiren adalet sistemi; hatalarının ve yanlış uygulamalarının bedelini, cezaevlerinde yaşayanlara ödetmek üzere, duyarlılık suçu işleyen herkesi tehdit eden yeni bir cezaevi tipini uygulamaya başlayacak." diyerek yazısına başlıyor Zerrin Taşpınar.
Dayanışma ile sağ kalmak
Taşpınar, cezaevindeki yaşama koşullarının zorluklarına dikkat çekerek, yaşanılan sağlık sorunlarının yardımlaşma ve dayanışma ile çözüldüğünü, bir çok hasta tutuklu ve hükümlünün ise sağ kalmayı bu dayanışma içinde başardığına işaret ediyor.
Fotoğraf sanatçısı Mehmet Özer, hücreyi 'barbarlık' ve barbarlığın 'uygarlık'la kurduğu ilişki olarak tanımlıyor.
'Ölmeden mezara koyarlar'
Devlet ağzıyla ölümün yasallaştırılmak istendiğine dikkat çeken Özer, göz göre göre insanların ölmeden mezara koyulacağına işaret ediyor. Terör rejiminin zaman zaman cezaevlerine saldırarak kendini meşrulaştırmaya çalıştığını belirten Fikret Başkaya, hücrenin sadece cezaevlerindekileri değil, toplumun herkesimini tehdit ettiğini bildiriyor.
Hücrenin en iğrenç yanının 'itirafçılık' dayatması olduğunu ifade eden Güngör Gencay da, kapalı hücre kapılarının arkasında neler olup biteceğinin bilinemeyeceğini kaydediyor. Gencay hücre tipi cezaevlerinin insan üzerinde yaratacağı ruhsal ve fiziksel tahribatlara da vurgu yapıyor.
'Yaşamın kırıntısından vazgeçmeyin'
"Güneşsiz, havasız kalan demir demirken, paslanır, taş erir, tahta çürür. Ya insan nasıl yaşar; güneşsiz, havasız, insansız?" diyor Gülsüm Cengiz. Gülsüm Cengiz, "insanım" diyen herkesin işlenmek istenen insanlık suçuna karşı, tüm yüreğiyle ve gücüyle karşı çıkması gerektiğini dile getiriyor. Cengiz, yaşamın kırıntısından bile vazgeçmemek için yaşamı savunma imecesi oluşturulması gerektiğinin altını çiziyor.
ÖNCEKİ HABER

DİSK Genel Kurulu ay sonunda

SONRAKİ HABER

İran yine kaynıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...