07 Temmuz 2000 21:00
Murat Dil toprağa verildi
Tedavisi zamanında yapılmadığı için yaşamını yitiren Murat Dil, yakınları ve ailesi tarafından düzenlenen cenaze töreni ile toprağa verildi.
Murat Dil toprağa verildi
Tedavisi zamanında yapılmadığı için yaşamını yitiren Murat Dil, yakınları ve ailesi tarafından düzenlenen cenaze töreni ile toprağa verildi. Mezarlıkta yapılan konuşmalarda Dil'in bilerek cezaevinden geç bırakılıp, ölüme mahkûm edildiği söylendi ve "Murat arkadaşımız cezaevinden çıktığında şu anda mezarlıkta olduğu haldeydi.
Şimdikinden tek farkı nefes alıyor olmasıydı" denildi. Polisin cenazenin getirildiği cemevi çevresine yığınak yaptığı ve Dil'in defnedildiği mezarlığın çevresindeki apartmanlara keskin nişancıları yerleştirdiği görüldü.
Polis cenaze töreni istemedi
İlk önce Hepatit B daha sonra da karaciğer kanseri olan ve kaldığı cezaevlerinde uzun süre tedavisi yapılmayan Murat Dil, çarşamba gecesi yaşamını yitirmesinin ardından dün Hasköy Mezarlığı'nda toprağa verildi. Sabahın erken saatlerinden itibaren cenazenin bulunduğu Beyoğlu Hastanesi'ni ve Dil'in evini ablukaya alan polis, Dil'in ailesinden önce cenaze töreninin yürüyüşsüz ve slogansız yapılmasını, daha sonra da cenazenin yakınları tarafından memleketlerine götürülmesini istedi. Dil ailesi ise cenazenin İstanbul'da yapılmasının kendileri için daha uygun olduğunu belirterek, polisin isteklerini kabul etmedi. Bunun üzerine cenaze, daha önce ailenin aldığı karar doğrultusunda önce Okmeydanı Cemevi'ne daha sonra da Hasköy Mezarlığı'na götürüldü.
Cemevinden mezarlığa yürüyüş
Saat 11.00 sıralarında Beyoğlu Hastanesi'nden alınan Murat Dil'in cenazesi 11.30'da Okmeydanı Cemevi'ne getirildi. Cenazenin getirilmesinin ardından burada bekleyen bir grup, "Murat Dil ölümsüzdür", "Hücre ölümdür, girmeyeceğiz" ve "Devrim şehitleri ölümsüzdür" sloganlarını attılar. Polisin üst araması yaptığı ve bazı kişileri gözaltına aldığı cemevi önünde polis, Dil'in cenazesini alarak törensiz gömmek istedi. Cenazenin arkasından gitmek isteyenleri ablukaya alan polis, ablukadan sadece Dil'in ailesinin çıkmasına izin verdi. Aile, avukatlar ve polis arasında yaşanan uzun bir tartışmanın ardındansa mezarlığa gidilmesine izin verildi ve grup polis kordonunda cemevinden mezarlığa kadar yürüdü. Yürüyüş esnasında yolda bekleyen bazı gruplar da yürüyüşçülere katıldılar.
"Dil bilerek geç bırakıldı"
Çevresindeki apartmanlara ve çatılara keskin nişancıların yerleştirildiği mezarlığa gelinmesinin ardından Dil'in cenazesi toprağa verildi ve 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Cenaze töreninde yapılan konuşmalardaysa Dil'in tedavisinin bilerek geciktirildiği söylendi ve "Murat Dil hücre Tipi Cezaevi'ne karşı yürüttüğümüz mücadelenin sembolü haline geldi" denildi. Dil'in ölümünü ve hücre tipi cezaevini protesto eden sloganlar atılmasının ardından cenazeye gelenler topluca mezarlıktan çıktılar ve dağıldılar.
Bu arada Halkın Hukuk Bürosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, devletin cezaevlerinde sessiz imha politikası yürüttüğü belirtilerek, "Murat Dil'in tahliye edildikten 26 gün sonra ölümü,devletin keyfi ve ikiyüzlü tavrını bir kez daha teşhir etmiştir" denildi.
Tedavisi zamanında yapılmadığı için yaşamını yitiren Murat Dil, yakınları ve ailesi tarafından düzenlenen cenaze töreni ile toprağa verildi. Mezarlıkta yapılan konuşmalarda Dil'in bilerek cezaevinden geç bırakılıp, ölüme mahkûm edildiği söylendi ve "Murat arkadaşımız cezaevinden çıktığında şu anda mezarlıkta olduğu haldeydi.
Şimdikinden tek farkı nefes alıyor olmasıydı" denildi. Polisin cenazenin getirildiği cemevi çevresine yığınak yaptığı ve Dil'in defnedildiği mezarlığın çevresindeki apartmanlara keskin nişancıları yerleştirdiği görüldü.
Polis cenaze töreni istemedi
İlk önce Hepatit B daha sonra da karaciğer kanseri olan ve kaldığı cezaevlerinde uzun süre tedavisi yapılmayan Murat Dil, çarşamba gecesi yaşamını yitirmesinin ardından dün Hasköy Mezarlığı'nda toprağa verildi. Sabahın erken saatlerinden itibaren cenazenin bulunduğu Beyoğlu Hastanesi'ni ve Dil'in evini ablukaya alan polis, Dil'in ailesinden önce cenaze töreninin yürüyüşsüz ve slogansız yapılmasını, daha sonra da cenazenin yakınları tarafından memleketlerine götürülmesini istedi. Dil ailesi ise cenazenin İstanbul'da yapılmasının kendileri için daha uygun olduğunu belirterek, polisin isteklerini kabul etmedi. Bunun üzerine cenaze, daha önce ailenin aldığı karar doğrultusunda önce Okmeydanı Cemevi'ne daha sonra da Hasköy Mezarlığı'na götürüldü.
Cemevinden mezarlığa yürüyüş
Saat 11.00 sıralarında Beyoğlu Hastanesi'nden alınan Murat Dil'in cenazesi 11.30'da Okmeydanı Cemevi'ne getirildi. Cenazenin getirilmesinin ardından burada bekleyen bir grup, "Murat Dil ölümsüzdür", "Hücre ölümdür, girmeyeceğiz" ve "Devrim şehitleri ölümsüzdür" sloganlarını attılar. Polisin üst araması yaptığı ve bazı kişileri gözaltına aldığı cemevi önünde polis, Dil'in cenazesini alarak törensiz gömmek istedi. Cenazenin arkasından gitmek isteyenleri ablukaya alan polis, ablukadan sadece Dil'in ailesinin çıkmasına izin verdi. Aile, avukatlar ve polis arasında yaşanan uzun bir tartışmanın ardındansa mezarlığa gidilmesine izin verildi ve grup polis kordonunda cemevinden mezarlığa kadar yürüdü. Yürüyüş esnasında yolda bekleyen bazı gruplar da yürüyüşçülere katıldılar.
"Dil bilerek geç bırakıldı"
Çevresindeki apartmanlara ve çatılara keskin nişancıların yerleştirildiği mezarlığa gelinmesinin ardından Dil'in cenazesi toprağa verildi ve 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Cenaze töreninde yapılan konuşmalardaysa Dil'in tedavisinin bilerek geciktirildiği söylendi ve "Murat Dil hücre Tipi Cezaevi'ne karşı yürüttüğümüz mücadelenin sembolü haline geldi" denildi. Dil'in ölümünü ve hücre tipi cezaevini protesto eden sloganlar atılmasının ardından cenazeye gelenler topluca mezarlıktan çıktılar ve dağıldılar.
Bu arada Halkın Hukuk Bürosu tarafından yapılan yazılı açıklamada, devletin cezaevlerinde sessiz imha politikası yürüttüğü belirtilerek, "Murat Dil'in tahliye edildikten 26 gün sonra ölümü,devletin keyfi ve ikiyüzlü tavrını bir kez daha teşhir etmiştir" denildi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
