27 Haziran 2000 21:00

Türkiye polis devleti

Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Gür, gazetemiz yazarı Kamil Tekin Sürek'in 48 saat gözaltında tutulmasının hukuk skandalı olduğunu belirtti.

Paylaş
Türkiye polis devleti
Gazetemiz yazarı ve Metin Göktepe davası avukatlarından Kamil Tekin Sürek'in keyfi olarak 2 gün gözaltında tutulması, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD)'nin tepkisine neden oldu. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Ali Ersin Gür, Türkiye'nin "polis devleti" olduğunu belirterek, "Avukat Sürek'in yasalara aykırı olarak 48 saat gözaltında tutulması bu durumun göstergesidir" açıklamasında bulundu.
Avukat Ali Ersin Gür, dün yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa'da Türkiye Cumhuriyeti'nin "hukuk devleti" olarak tanımlandığını, yürürlükteki yasal mevzuat açısından ise daha çok "kanun devleti" özelliği taşıdığını, ancak pratikte karşılaştıkları sorunlara bakıldığında da "polis devleti" olma özelliğini aşamadığını gördüklerini ifade etti.
Hukuk skandalı
Kamil Tekin Sürek ile görüşme taleplerinin reddedilmesine de tepki gösteren Avukat Gür, cezanın ertelendiğine dair yazıyı elden Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne götürdükleri halde belgenin alınıp işleme konulmadığı gibi yine üyeleriyle görüşmelerine izin verilmediğini anlattı. Daha sonra tekrar cumhuriyet savcılığı ile görüştüklerini ve yazının fakslanmasından yaklaşık 2 saat sonra Sürek'in serbest bırakıldığını belirten Gür, olaydaki hukuksuzlukları sıraladı:
- Üyemiz bir avukattır ve adresi bellidir. İstenildiği zaman usulüne uygun olarak savcılığa davet edilebilirdi, bu yapılmamıştır.
- Üyemiz, özellikle bir panelde konuştuktan sonra ve hafta sonu tatiline denk gelecek şekilde alınmakla fiili bir durum yaratılmıştır. Çünkü mesai saatleri içinde böyle günlerce gözaltında tutmalarının mümkün olmayacağının onlar da farkındadır.
- Üyemizin cezası, 4454 sayılı yasa gereğince ertelenmiş olmasına rağmen ve ilgili yasa gereğince cumhuriyet savcılığının bunu re'sen uygulaması gerekirken, yapılması gerekeni değil, yapılmaması gerekeni yaparak üyemizi gözaltına almışlardır.
- Üyemiz ile dernek yetkilileri ve avukatı olarak yapmak istediğimiz görüşme taleplerimiz reddedilmiştir.
- İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın üyemizin serbest bırakılmasına dair yazısı, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na geldikten sonra da, yaklaşık 6 saat, üyemiz gözaltında tutulmaya devam edilmiştir.
"Bunca olumsuzluklar, tüm çabalarımıza rağmen ve deneyimli, yılların avukatı olan bir vatandaşımızın başına gelebiliyorsa, sade vatandaşın vay haline" diyen Avukat Gür, bu hukuksuzluğa ve yasadışılığa neden olanlar ve olayda ihmali görülen tüm kişi ve kurumlar hakkında yasal prosedürün derhal başlatılacağını hatırlattı. Avukat Gür, "insan haklarına ve emeğe saygılı çağdaş hukuk"un herkes için bir gün gerekli olacağının da unutulmamasını istedi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Hücre protestosunda 50 kişi gözaltına alındı
Hücre tipi cezaevine karşı insan zinciri oluşturmak amacıyla Bayrampaşa Cezaevi önüne gelen yaklaşık 50 kişi, polis tarafından dövülerek gözaltına alındı.
22 siyasi parti ve kitle örgütünün oluşturduğu "Hücre Tipi Cezaevine Karşı Birlik"in, Bayrampaşa Cezaevi önünde düzenlediği protesto gösterisine polis saldırdı. Eylem başlamadan önce cezaevi önünde toplanılmasını engellemek isteyen polis, cezaevinin çevresinde bulunan işyeri ve kahvelerde arama yaparak 9 kişiyi gözaltına aldı. Eylemin başlamasının ardından da İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin ve şube yönetim kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı.
Cezaevinde bulunan yakınlarını ziyarete gelen bir tutuklu yakınının sinir krizi geçirdiği eylemde, polis, İHD'lilerin ardından "Hücre ölümdür, izin vermeyeceğiz", "Hücreleri parçala, tutsaklara sahip çık" ve "Anaların öfkesi katilleri boğacak" sloganlarını atan bir gruba daha saldırdı. Basın mensuplarının çekim yapmalarının da polis tarafından engellenmek istendiği eylemde, Özgür Gelecek muhabirinin de aralarında bulunduğu 30 kişi feci şekilde dövülerek gözaltına alındı.
'Derhal bırakılsınlar'
İHD İstanbul Şubesi yaptığı yazılı açıklamada, polisin keyfi, hasmane ve şiddet dolu müdahalesini kınadı. Açıklamada, "Bu müdahale bizlere, devletin bir polis devleti olduğunu ve tüm hak ve özgürlüklerin yasalara, uluslararası sözleşmelere rağmen, bu hakların kullanımının polisin keyfiyetine kaldığını düşünüyoruz" denildi. Sosyalist İktidar Partisi (SİP) tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, gözaltına alınanlar arasında SİP'in avukatlarından Özgür Murat Büyük ve parti üyelerinin de bulunduğu belirtilerek, "Yürütülen baskı politikaları ve gözaltılar devrimcilerin hücrelere sokulmasına karşı yürütülen etkinlikleri durduramayacaktır. Gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılmalıdır" denildi.
Malatya'da basın açıklaması
Öte yandan Malatya'da da İHD, SES, Eğitim-Sen, Emekli-Sen, HADEP, EMEP, ÖDP ve HAK-DER'den oluşan "Cezaevlerini İzleme Komitesi" basın toplantısı düzenledi. 50 kişinin katılımıyla düzenlenen basın toplantısında komite adına İHD Malatya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Sefaret Yaman açıklama yaptı. Yaman, hücre tipi cezaevlerinin tutuklu ve hükümlüleri toplumdan yalıtmakla kalmayıp cezaevi içerisinde de birbirinden yalıtmayı amaçlayan insanlık dışı bir uygulama olduğunu vurguladı.
ÖNCEKİ HABER

Ecevit'ten 'uzlaşma' çağrısı

SONRAKİ HABER

Sadece aydınların sorunu değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa