24 Haziran 2000 21:00

Anne sıcaklığı, demir soğukluğu

Annenin sıcaklığına, sesine, herşeyine muhtaçtır çocuk. Anneleri dört duvar arasına tıkılan çocuklarsa tümünden mahrum. Ceren de onlardan biri. Babası öldürülmüş, annesi hapiste. İçine kapanık, saldırgan, öfkeli Ceren, sevilmek dahi istemiyor.

Paylaş
Anne sıcaklığı demir soğukluğu
Hacer Yücel
Bir çocuk, dava salonunda ve bir anne eli kelepçeli. Yükselen bir ses "Çocuklar giremez". Sesle birlikte bir çift bacağın arkasına saklanan korkulu gözler. Bu olay, 1995 yılında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde Cafer Cangöz, Durmuş Kurt, Zübeyde Kayar, Nuretin Kılıçaslan ve Selma Turgut'a işkence yapan polislerin yargılandığı davada yaşandı.
Küçük çocuğun adı Ceren. 6 yaşında. İşkence gören ve 6 yıldır tutuklu olan Zübeyde Kayar'ın kızı. Ceren, annesini ilk defa kelepçeli görüyor. Dedesi ve ninesi ile birlikte yaşıyor Ceren. Annesi Zübeyde Kayar, Ceren'e hamileyken Sivas'ta gözaltına alınan kocasının ölüm haberini almış. Ceren doğduktan kısa bir süre sonra da Zöhre Kayar, "örgüt üyesi olduğu" iddiasıyla gözaltına alınmış. 6 yıldır cezaevinde olan Zöhre Kayar'ın davası hâlâ devam ediyor.
Herkesten uzak duruyor
"Annemin ellerinin neden kelepçeli. Askerler annemin yanına neden gitmeme izin vermediler. Neden bana bağırdılar" diye soruyor Ceren, yanındaki teyzesi Zöhre Kayar'a. Teyze Kayar, 6 yaşında olan ve annesinden ayrı büyüyen Ceren'in içine kapanık saldırgan bir çocuk olduğunu anlatıyor. Ceren, insanların kendisini sevmesine bile izin vermiyormuş. Hatta, yanında olmadığı için dolayı annesinide kabul etmiyormuş. Annesinin yakın arkadaşlarının da Ceren'in tepkisine maruz kaldığını anlatıyor Kayar.
Annesi hakkında konuşmuyor
Annesi hakında konuşmama tutumu içine de giren Ceren'in herkesten uzak durduğunu anlatan Zöhre Kayar, annesinden söz edilmeye başlandığı zaman Ceren'in konuyu değiştirdiğini söylüyor. Babasının öldüğünü Ceren'in bilmediğini kaydeden teyze Zöhre Kayar, "Ama sanırım tahmin ediyor. Ölmemişse de nerede olduğunu bilmek istiyor" diyor. Ceren, babasının olmayışından da büyükannesini sorumlu tutuyormuş ve bu yüzden ona küfredip, tükürüyormuş.
Annesinden uzaklaşıyor
Ceren'i ilk 1 yaşında cezaevine götürdüklerini söyleyen Kayar, ilk zamanlarda gardiyanlardan, askerlerden korkan Ceren'in annesinden de korktuğunu ve yanına gitmediğini anlatıyor. Annesine yeni yeni alışan Ceren'in, annesini görmeye gittiğinde oyunlar oynayıp, şarkılar söyleyip şiir okuduklarını dile getiren teyze Kayar, ancak sıkılmaya başladığı anda annesinden uzaklaştığını söylüyor.
Babaya özlem
Geniş bir aile olduklarını ve Ceren'in yaşıtlarının çok olduğunu da anlatan Kayar, Ceren'in diğer çocukların babasını kendi babası gibi algıladığını ve çocuklardan önce babalarının kollarına atıldığını aktarıyor. Kayar, Ceren'in hiç "Babam olsaydı şunu yapardık" demediğini de anlatıyor. Ceren'e aile olarak hep olumlu yaklaşmaya çalıştıklarını dile getiren teyze Zöhre Kayar, bazen anlık tepkilerini kestirmekte güçlük çektiklerini de sözlerine ekliyor.
ÖNCEKİ HABER

Eğitim-Sen, üç yerde kongre yaptı

SONRAKİ HABER

Tarım tekellerine ilk büyük dava

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...