20 Haziran 2000 21:00

Hollanda hükümeti sabıkalı

İngiltere'nin Dover Limanı'nda ortaya çıkan göçmen felaketi, Avrupa'da mülteci hakları ve 'insan kaçakçılığı' ile ilgili tartışmaları bir kez daha gündeme getirdi.

Paylaş
Hollanda hükümeti sabıkalı
İngiltere'nin Dover Limanı'nda ortaya çıkan göçmen felaketi, Avrupa'da mülteci hakları ve 'insan kaçakçılığı' ile ilgili tartışmaları bir kez daha gündeme getirdi. Nederland Bekent Kleur adlı ayrımcılıkla mücadele örgütü, Avrupa ülkelerine, çeşitli şebekeler tarafından yapılan insan kaçaklığı sırasında, 1993 yılından bu yana yaklaşık 2000 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Örgüt tarafından yapılan açıklamada, bu rakamın Avrupa'daki kardeş örgütlerden derlenen bilgiler ışığında belirlendiği bildirildi.
Hollanda gümrük görevlilerince geçen yıl çeşitli yük kamyonlarında ülkeye giriş yapmak isteyen 300 dolayında kaçak yolcu ele geçirildi, fakat ülke içinde ölü olarak kimseye rastlanmadı. Ancak, geçen yıl ağustos ayında Macaristan'da yine Hollanda plakalı bir yük kamyonunda Sri Lankalı bir kişinin cesedi bulunmuştu. Bangaldeş ve Sri Lanka'dan 35 kişinin gizlendiği kamyonda bir kişi de susuzluktan ölmek üzereyken kurtarılmıştı. İngiltere'de içinde 58 cesedin bulunan tır da Holanda'dan gelmekteydi.
Ayrımcılık sürüyor
Öte yandan, Hollanda'daki "Eşit Muamele Komisyonu", günlük yaşamda tahmin edildiğinden daha çok ayrımcılık yapıldığını bildirdi. Hollanda'da, 1 Eylül 1994 tarihinde yürürlüğe giren Genel Eşitlik Yasası uyarınca oluşturulan Eşit Muamele Komisyonu, son 5 yıllık çalışmalarına ilişkin hazırladığı değerlendirme raporunu, İçişleri Bakanı Klaas de Vries'e sundu. Raporda, işyerlerinde yabancıların hâlâ hak etmedikleri olumsuz davranışlarla yüz yüze kaldıkları, kendileriyle sıkça dalga geçilmeye çalışıldığı, Antil Adaları'ndan gelen ve Hollanda pasaportu taşıyan gençlerin eğlence yerlerine kabul edilmedikleri, eşcinsellerin yaşamın her alanında ayrımcılığa uğradıkları, kadın ve erkeklere eşit işe eşit ücret ve eşit emeklilik olanaklarının tanınmadığı belirtildi.
Komisyona ilk 5 yılda ayrımcılıkla ilgili 1750 şikâyetin yapıldığı kaydedilen raporda, geniş şekilde araştırılan 600 şikâyette ayrımcılık yapıldığı kararına varıldığı ifade edildi.
Temel görevi yasanın uygulanmasında ayrımcılık yapılıp yapılmadığını belirlemek olan kurumun verdiği kararların bağlayıcı özelliği ve yaptırım gücü bulunmuyor. Ancak bu karardan hareketle kişi ya da kurumlar yargı yoluna başvurabiliyor. Yargı aşamasında da mahkeme, Eşit Muamele Komisyonu'nun verdiği kararı dikkate alıyor.
İki yol var
Bu arada, tırda havasızlıktan yaşamını yitirenlerin Çinli olduğu ve 'Yılan Kafalılar' isimli bir şebeke tarafından kaçırıldıkları bildirildi. Mültecilerin İngiltere'ye iki yoldan getirildiği belirtiliyor. Kaçak göçmenler önce uçakla Malezya ya da Tayland'a getiriliyor, buradan temin edilen pasaportlarla da İngiltere'ye gönderiliyor. Diğer yol ise karadan. Mülteciler karadan Rusya, Çek Cumhuriyeti, Almanya ve Hollanda'dan geçirilerek gemilerle İngiltere'ye sokuluyor. En yoğun göç alan ülkelerden biri olan İngiltere'de ülkelerini terk etmek zorunda kalan bu kimselere ağır para cezaları ve hatta hapis cezası uygulanabiliyor. Nitekim, Tony Blair hükümetinin İçişleri Bakanı Jack Straw, ilk icraat olarak yabancıların İngiltere'ye girişlerini güçleştirmişti. 58 kişinin yaşamını yitirmesinin nedeninin de bu kapsamda alınan 'önlemler' olduğu belirtiliyor.
ÖNCEKİ HABER

AB'de işsizliğe karşı büyük yürüyüş

SONRAKİ HABER

Soyguna göz yumuluyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...