16 Haziran 2000 21:00
Ağca'nın yönetmeni kim?
Mehmet Ali Ağca, dün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşma salonuna giren Ağca'nın ilk sözleri "Ben Abdi İpekçi'nin katili değilim. O senaryoda katil rolünü oynayan bir aktördüm" oldu.
Ağca'nın yönetmeni kim?
Mehmet Ali Ağca, dün gasp olayıyla ilgili gıyabi tutukluluk kararının vicahiye çevrilmesi amacıyla hakim karşısına çıktı. Yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirilen Ağca, Abdi İpekçi'nin öldürülmesi olayında "aktör" olduğunu söyleyerek, "İpekçi'nin sırları Bekir Çelenk'in ölümüyle kayboldu gitti. Gasp hikâyeleri hepsi masal, soygun hikâyeleri hepsi masal" diye konuştu.
Ağca, gasp olayıyla ilgili olarak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen gıyabi tutukluluk kararının vicahiye çevrilmesi amacıyla Kadıköy Adliyesi'ne getirildi. Ağca, Kartal Özel Tip Cezaevi'nden Kadıköy Adliyesi'ne, zırhlı araç içerisinde, 2 çevik kuvvet otobüsü, 4 polis ekip otosu, 1 jandarma minibüsü eşliğinde yaklaşık 46 dakikada getirildi.
Zırhlı araç içerisinde saat 12.37'de cezaevinden çıkarılan Ağca'ya, 2 çevik kuvvet otobüsü, 4 polis ekip otosu, 1 jandarma minibüsü ile çok sayıda basın aracı eşlik etti. Ağca'nın içerisinde bulunduğu zırhlı araç, adliyedeki tutukluların bulunduğu kapıya saat 13.23 sıralarında yanaştı.
Burada, zırhlı aracın çevresi çevik kuvvet ekipleri tarafından bir çember oluşturularak sarılırken, zırhlı araç bir süre kapıları kapalı olarak bekledi.
"Akrep" adı verilen aracın kapağı açılarak, Ağca jandarmalar eşliğinde araçtan indirildi ve adliye binasına sokuldu. Bu sırada görüntü alabilmek için yerli ve yabancı basın mensupları yoğun çaba sarf etti.
'Ben bir aktördüm'
Mehmet Ali Ağca, kendisine ayrılan yere oturmadan önce konuşmaya başlayarak, şunları söyledi:
"Ben Abdi İpekçi'nin katili değilim. Ben sadece bir aktördüm. O senaryoda katil rolünü oynayan bir aktördüm. Hepsi bu... Onu söylemek istiyorum. İpekçi'nin sırları Bekir Çelenk'in ölümüyle kayboldu gitti. Gasp hikâyeleri hepsi masal, soygun hikâyeleri hepsi masal. Masumum, kesinlikle masumum. Yemin ediyorum ki masumum."
Bu sırada Mahkeme Başkanı, "İfadeni mahkemeye vereceksin, basına değil" diyerek Ağca'yı uyardı. Ağca'nın ilk sözlerinin ardından, mahkemede görüntü alan basın mensupları dışarıya çıkarıldı. Gergin olduğu gözlenen Ağca, kameraların ve objektiflerin kendisine çevrilmesi üzerine "Rahatsız oluyorum" dedi.
Duruşması saat 14.27'de sona eren Ağca, yine yoğun güvenlik önlemleri altında duruşma salonundan alındı. Daha sonra adliyeye getirildiği zırhlı araca bindirilen Ağca, adliye binasından çıkarılarak, cezaevine götürüldü.
Üç ÖDP'liye gözaltı
Öte yandan Ağca'nın mahkeme salonunda olduğu saatlerde, adliyenin önünde de hareketli saatler yaşandı. Kadıköy Adliyesi'nin önündeki Bahariye Caddesi'nde, canlı yayın araçları ile basın mensuplarının bulunduğu alana 3 kişi geldi. "Gizli eller kime ait" yazılı döviz taşıyan ve slogan atan üç kişi, polisler tarafından karga tulumba gözaltına alındı. 3 kişi, polis minibüsüne bindirilerek, Emniyet'e götürüldü. Bu kişilerin, ÖDP İl Yönetimi'nden Alper Taş ve Recep Yılbaşı ile parti üyesi Can Hasanoğlu oldukları öğrenildi.
Mehmet Ali Ağca, dün gasp olayıyla ilgili gıyabi tutukluluk kararının vicahiye çevrilmesi amacıyla hakim karşısına çıktı. Yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirilen Ağca, Abdi İpekçi'nin öldürülmesi olayında "aktör" olduğunu söyleyerek, "İpekçi'nin sırları Bekir Çelenk'in ölümüyle kayboldu gitti. Gasp hikâyeleri hepsi masal, soygun hikâyeleri hepsi masal" diye konuştu.
Ağca, gasp olayıyla ilgili olarak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen gıyabi tutukluluk kararının vicahiye çevrilmesi amacıyla Kadıköy Adliyesi'ne getirildi. Ağca, Kartal Özel Tip Cezaevi'nden Kadıköy Adliyesi'ne, zırhlı araç içerisinde, 2 çevik kuvvet otobüsü, 4 polis ekip otosu, 1 jandarma minibüsü eşliğinde yaklaşık 46 dakikada getirildi.
Zırhlı araç içerisinde saat 12.37'de cezaevinden çıkarılan Ağca'ya, 2 çevik kuvvet otobüsü, 4 polis ekip otosu, 1 jandarma minibüsü ile çok sayıda basın aracı eşlik etti. Ağca'nın içerisinde bulunduğu zırhlı araç, adliyedeki tutukluların bulunduğu kapıya saat 13.23 sıralarında yanaştı.
Burada, zırhlı aracın çevresi çevik kuvvet ekipleri tarafından bir çember oluşturularak sarılırken, zırhlı araç bir süre kapıları kapalı olarak bekledi.
"Akrep" adı verilen aracın kapağı açılarak, Ağca jandarmalar eşliğinde araçtan indirildi ve adliye binasına sokuldu. Bu sırada görüntü alabilmek için yerli ve yabancı basın mensupları yoğun çaba sarf etti.
'Ben bir aktördüm'
Mehmet Ali Ağca, kendisine ayrılan yere oturmadan önce konuşmaya başlayarak, şunları söyledi:
"Ben Abdi İpekçi'nin katili değilim. Ben sadece bir aktördüm. O senaryoda katil rolünü oynayan bir aktördüm. Hepsi bu... Onu söylemek istiyorum. İpekçi'nin sırları Bekir Çelenk'in ölümüyle kayboldu gitti. Gasp hikâyeleri hepsi masal, soygun hikâyeleri hepsi masal. Masumum, kesinlikle masumum. Yemin ediyorum ki masumum."
Bu sırada Mahkeme Başkanı, "İfadeni mahkemeye vereceksin, basına değil" diyerek Ağca'yı uyardı. Ağca'nın ilk sözlerinin ardından, mahkemede görüntü alan basın mensupları dışarıya çıkarıldı. Gergin olduğu gözlenen Ağca, kameraların ve objektiflerin kendisine çevrilmesi üzerine "Rahatsız oluyorum" dedi.
Duruşması saat 14.27'de sona eren Ağca, yine yoğun güvenlik önlemleri altında duruşma salonundan alındı. Daha sonra adliyeye getirildiği zırhlı araca bindirilen Ağca, adliye binasından çıkarılarak, cezaevine götürüldü.
Üç ÖDP'liye gözaltı
Öte yandan Ağca'nın mahkeme salonunda olduğu saatlerde, adliyenin önünde de hareketli saatler yaşandı. Kadıköy Adliyesi'nin önündeki Bahariye Caddesi'nde, canlı yayın araçları ile basın mensuplarının bulunduğu alana 3 kişi geldi. "Gizli eller kime ait" yazılı döviz taşıyan ve slogan atan üç kişi, polisler tarafından karga tulumba gözaltına alındı. 3 kişi, polis minibüsüne bindirilerek, Emniyet'e götürüldü. Bu kişilerin, ÖDP İl Yönetimi'nden Alper Taş ve Recep Yılbaşı ile parti üyesi Can Hasanoğlu oldukları öğrenildi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
