14 Haziran 2000 21:00

Bergama köylüleri kararlı

Başbakanlık'ın ilgili bakanlıklara, tahkimi gerekçe göstererek, siyanürcü şirket Eurogold'un faaliyete geçmesi yönünde gönderdiği genelgeye tepkiler sürüyor.

Paylaş
Bergama köylüleri kararlı
Başbakanlık'ın ilgili bakanlıklara, tahkimi gerekçe göstererek, siyanürcü şirket Eurogold'un faaliyete geçmesi yönünde gönderdiği genelgeye tepkiler sürüyor. Bergama Çevre Yürütme Kurulu üyeleriyle bir araya gelerek toplantı düzenleyen Bergama köylüleri, siyanürcü şirketin altın madenlerinde faaliyete geçmesi halinde yeniden eyleme geçeceklerini açıkladılar. Bir an, "Ne olacak yahu, tüm emeklerimiz boşa mı gitti" diye ümitsizliğe kapıldıklarını ifade eden köylüler, kendileri yaşadıkça bu madenin çalışmasına asla izin vermeyeceklerini vurguladılar. Öte yandan kendilerinin de TÜBİTAK raporunu olumladıklarını açıklayan Çevre Bakanlığı, Başbakanlık'tan kendilerine madenin işletilmesi yönünde herhangi bir genelgenin ulaşmadığını ileri sürdü.
Çevre Bakanı Fevzi Aytekin, başbakanlık tarafından, siyanürcü şirket Eurogold'a ait Ovacık Altın Madeni'nin altının madeninin işletilmesiyle ilgili TÜBİTAK'a hazırlatılan rapora olumlu baktıklarını, fakat bu raporun bir Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu olmadığını bildirdi. Başbakanlık'tan madeninin işletilmesine ilişkin kendilerine bir yazı gelmediğini ileri süren Aytekin, konuyla ilgili olarak hazırlatılan TÜBİTAK raporunun kendilerine ulaştığını söyledi.
Eurogold Madencilik AŞ'nin yeni bir ÇED raporu için bakanlığa müracaat etmediğini ifade eden Aytekin, bakanlığının madenin işletmeye açılması için İzmir Valiliği'ne ve il müdürlüğüne bir yazı göndermediğini iddia etti. Altın madeninin işletilmesine ilişkin bakanlığının ''faaliyetin gerçekleşmesinde sakınca görülmediği hususundaki görüşlerinin'' Danıştay 6. Dairesi tarafından iptal edildiğini hatırlatan Aytekin, "Herkes yasal zemin içinde hakkını arayabilir. Çevre Bakanlığı olarak bizi mahkeme kararı bağlar, mahkeme kararlarına saygılıyız. Verdiğimiz ÇED raporu iptal edilmişse, aynı ÇED raporu için tekrar uygundur görüşü vermemiz mümkün değildir" dedi.
'Bu bilim adamlarına güvenmiyoruz'
Başbakanlık'ın genelgesini hukukdışı ve antidemoktarik bulduğunu söyleyen Bergama köylülerinden İrfan Keskin, TÜBİTAK raporlarında adı geçen bilim adamlarına ve dolayısıyla TÜBİTAK raporuna güvenmediklerini dile getirdi. Son süreçte gelişen olayların siyasi ve politik senaryolardan ibaret olduğunun farkında olduklarının altını çizen Keskin, siyanürcü şirketin yeni halkla ilişkiler ekibinin de, bir taraftan siyanürlü altın işletmeciliğini halkın gözünde meşrulaştırmaya yöneldiğini belirtti. On yıldır haklı mücadelelerini bu seviyeye getirdiklerini ve kazanıncaya kadar da sürdüreceklerini ifade etti.
Tepeköy'den Salih Akbulut, Başbakanlık'ın kendi mahkemesinin verdiği kararı hiçe sayarak böyle bir uygulama başlatmasını demokrasiyle bağdaştıramadığını söyleyerek, bu durum karşısında canları pahasına topraklarını savunacaklarını kaydetti.
Eşref Yıldız ise, bütün yolları denediklerini, defalarca haklı çıktıklarını, ama yine de devletin yaşama haklarını yok saymasını anlayamadıklarını vurguladı.
Her yer Bergama olmalı
Bergama köylülerinin yaşamını tehdit eden siyanürcü şirket Eurogold'un önünü açan hükümete siyasi parti, sendika ve kitle örgütlerinden de tepki var. EMEP Genel Başkan Yardımcısı Memet Kılınçaslan, Pergamon Derneği Başkanı ve Bergama Belediyesi eski Başkanı Sefa Taşkın, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Çakmur ve Dev Maden-Sen Genel Başkan Vekili Tayfun Görgün, Başbakanlık'ın bu kararına tepki gösterdiler ve Bergama köylülerinin yalnız bırakılmaması gerektiğini belirttiler.
EMEP: Hepimize görev düşüyor
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Memet Kılınçaslan da yazılı bir açıklama yaparak emperyalizme ve işbirlikçilere karşı her yerin Bergama olması çağrısında bulundu. Bergamalıların temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak istemekle, ülke topraklarının yabancı şirketlerce talan edilmesine karşı çıktıklarını belirten Kılınçaslan, "O yüzden, hükümet bu 'gözükara'lığıyla sadece Bergama köylülerine değil; IMF'ye, Dünya Bankası'na, MAI'ye, MIGA'ya, Tahkim Yasası'na ve tüm bağımlılık ilişkilerine karşı çıkan işçilere, emekçilere, ilericilere, aydınlara kısacası tüm halka gözdağı vermek istemiştir" dedi. Kılınçaslan, Bergama köylüsünün hükümetin bu kararına karşı mücadele edeceğini söylediğini hatırlatarak, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı ülkenin her yerini Bergama yapma görevinin gerçek aydınların, ilericilerin, işçi ve emekçilerin omuzlarında olduğunu vurguladı.
Sefa Taşkın: Suç işleniyor
Pergamon Derneği Başkanı ve Bergama Belediyesi eski Başkanı Sefa Taşkın, Danıştay'ın kararına rağmen Bergama'da siyanürle altın madeni işletilmesi yönünde Başbakanlık'ın aldığı kararın haksız olduğunu söyledi. Taşkın, yaptığı yazılı açıklamada, Danıştay'ın, Eurogold firmasının altın madenini işletemeyeceği yönünde karar aldığını hatırlatarak, yargı kararlarının değiştirilemeyeceğini kaydetti. Danıştay'ın, Eurogold'un tüm raporlarına rağmen altın madenini işletemeyeceği yönünde karar aldığını belirten Taşkın, "Danıştay, buranın, Anayasa'nın 16. maddesinde yer alan 'Herkes dengeli ve sağlıklı bir çevrede yaşamak hakkına sahiptir' ilkesine aykırı olduğuna ve 'işletilmesinde hiçbir kamu yararı bulunmadığına' karar vermiştir. Durum böyle iken Eurogold şirketi, o günden bu yana Bergama'yı terk etmemiş, mahkeme kararını aşarak ve bin bir türlü yöntem deneyerek siyanürle madeni işletmek için yeni girişimlerde bulunmuştur" dedi.
Başbakanlık Müsteşarlığı eliyle birçok devlet kuruluşuna gönderilen, "Bergama'da siyanürle altın madeni işletilmesi için gereğini yapın" şeklindeki genelgenin yasadışı olduğunu belirten Taşkın, Başbakanlık Müsteşarlığı'nın suç işlediğini ve bu genelgeye uyarak işlem yapan tüm kamu görevlilerinin aynı suça iştirak ettiklerini ifade etti. "Bergamalılar, Anayasa'nın ve Danıştay'ın onlara tanıdığı siyanüre karşı yaşama haklarını savunmaya devam edeceklerdir" denen açıklamada, bu hakkı yok etmeye kalkışan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacağına dikkat çekildi.
Görgün: Yaşama hakkı sermayeye kurban
Dev Maden-Sen Genel Başkan Vekili Tayfun Görgün, siyanürle altın çıkarılmak istenen bölgelerdeki insanların tepkileri, temiz çevre ve sağlıklı gelecek taleplerinin, paranın ve ulus ötesi sermayenin kurbanı olacağını savundu. Görgün, yaptığı yazılı açıklamada, Bergama köylülerinin, yıllardır "siyanürle altına" karşı verdikleri mücadeledeki haklılıklarının, gelinen süreçte yok sayılmaya çalışıldığını kaydetti. Uluslararası Tahkim Yasası ile ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarının, ulus ötesi sermaye tarafından talan edileceğini ve bu durumun yasalar önünde suç sayılamayacağını ifade eden Görgün, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Eurogold ve onun gibi ulus ötesi diğer şirketlerin ülkeyi yağmalamasına izin verenleri ve halkın seçtiği parlamentoda, halkın vekilliğini yapmak yerine, nükleer lobilerin ve siyanürcü şirketlerin temsilciliğine soyunanları, insanlık tarihi hiçbir zaman affetmeyecektir."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Çakmur ise, Bergama ilçe binasında yaptığı açıklamada,Bergama'daki altın madeninin onbinlerce kişiyi etkileyeceğini ifade etti. Toplantının ardından maden sahasındaki köye davet edilen Çakmur, bu teklifi reddetti.
ÖNCEKİ HABER

Yüce Divan manevraları

SONRAKİ HABER

Barodan mafya uyarısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa