10 Haziran 2000 21:00

Halk kimin umurunda!

Ardahan'da suyu ve yolu olmayan köylüler devletten hizmet beklerken, Vali Ayhan Nasuhbeyoğlu, konağını saray yavrusuna dönüştürdü.

Paylaş
Halk kimin umurunda!
Kadir Sinan Onay
Birçok köy yolu onarılmayı beklerken, altyapı ihtiyacı had safhadayken, resmi daire ve kurumlar yer sıkıntısı çekerken ve susuz birçok köy bulunurken Ardahan Valiliği'nin milyarlar harcayarak Vali Konağı'nı "saray yavrusu"na çevirmesi Ardahanlıların tepkisine neden oldu. İçinde yüzme havuzundan saunaya, çatısında 5-6 milyarı bulan camdan serasına kadar lüks bir yapılanmanın olduğu Ardahan Vali Konağı'nın finansmanının sınır ticaretinden alınan paralardan sağlandığı söyleniyor.
Ardahan Valisi Ayhan Nasuhbeyoğlu, birçok köy muhtarına bozuk yolları yaptıracağı sözü vermiş, ancak bu vaatleri hep havada kalmış. Verilen sözlerin yerine getirilmesini isteyen Meşedibi Köyü Muhtarı Burhan Kaya, 1997 yılında programa alınan köy yolu sorununda aradan üç yıl geçmesine rağmen bir arpa boyu kadar yol alınamadığına dikkat çekiyor. Muhtar Kaya, yola yalnızca kırmızı toprağın döküldüğünü bunun ise yağmurlu havalarda yarım metre çamura bulanmak anlamına geldiğini belirtiyor. Köydeki öğrencilerin taşımalı eğitim sistemi dolayısıyla 8 kilometrelik yolu çamur içinde gitmek zorunda kaldığına işaret eden Kaya, kışın bozulan ve kapanan yolda öğrencileri olması bir kurt sürüsü saldırısına karşı köy halkının götürüp getirdiğini anlatıyor. Köy yolunun onarılması ile bu sorunların ortadan kalkacağını dile getiren Kaya, lüks harcamalar yerine kaynakların acil sorunlara aktarılması gerektiğini ifade ediyor.
Altı yıllık inşaat
1994 yılı Ağustos ayında dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Tansu Çiller tarafından temeli atılan hükümet konağı da, 1997 yılında bitirileceği vaat edilmesine rağmen hâlâ inşaat halinde. Aradan geçen altı yıla rağmen sadece temeli atılarak bırakılan inşaat çürümeye terk edildi. 6000 metrekareye altı kat yapılması düşünülen konağın yapılamamasının nedeni olarak finansman yokluğu gösterilirken, vali konağına milyarlar harcanmasını düşündürücü bulan Ardahanlılar tepkilerini şöyle dile getirdi: "Vali beyin bu tutumu Lale devrinde yaşayan Osmanlı padişahlarını andırıyor. Bu devrin lüks düşkünü padişah ve sadrazamları görevden alınırken bizim vali hükümet tarafından neden ödüllendiriliyor. Halkın parasının köşk ve saray olarak değil halka hizmet olarak dönmesi için yetkilileri göreve davet ediyoruz." src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Sağlığımız tehlikeye atılıyor
Özlem Dinler
Bilim karşıtı uygulamaları nedeniyle sık sık eleştirilen Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS)'nda başarılı olamayan hekimlere para karşılığı uzmanlık eğitimi olanağı sağlayacaklarını açıklamasına İstanbul Tabip Odası tepki gösterdi. TUS'ta başarısız olan hekimlerin 'paralı asistanlığa' başlayabilmelerini sağlayacak olan tasarının toplum sağlığına ve iyi hekimliğe ağır bir darbe vurarak, eşitliği ortadan kaldıracağını söyleyen İstanbul Tabip Odası Basın Danışmanı Rıfat Yücel, böyle bir dayatma karşısında sessiz kalmayacaklarını ve hukuki yollara başvuracaklarını söyledi.
TUS eşitliği koruyor
İstanbul Tabip Odası Basın Danışmanı Rıfat Yücel, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un 6 Mayıs 2000 tarihinde İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'de yapılan bir sempozyumda TUS'ta başarılı olamayan hekimlere 'para karşılığı uzmanlık eğitimi' olanağı sağlayacaklarını açıkladığını hatırlattı. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Haluk Tokuçoğlu'nun da aynı açıklamayı yinelediğini belirten Yücel, Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları'nın düzenlediği Tıpta Uzmanlık Eğitimi Kurultayı ve Sempozyumları'nda Tıpta Uzmanlık Sınavı'nın tartışıldığını kaydederek, "TUS'un, ülkemiz koşullarında, tıpta uzmanlık eğitimine girişte en azından eşitlik ilkesini koruyan, kayırmacılığı engelleyen mevcut en iyi yöntem olduğunu kararlaştırdık. Bu kararımızı da başta Sağlık Bakanlığı ve Yüksek Öğrenim Kurumu olmak üzere uzmanlık eğitimi ile ilgili tüm kurumlara gönderdik" dedi. Türkiye'de 1980'li yıllardan bu yana uygulanan sağlık politikaları sonucunda, temel sağlık hizmetlerinin, pratisyen ve koruyucu hekimlik anlayışlarının ihmal edildiğini kaydeden Yücel, bunların yerine tedavi edici hekimlik anlayışının ön plana geçirildiğini ifade ederek "Bunun en somut ispatı Sağlık Bakanlığı'nın Yüzde 2.27'lik 2000 yılı bütçesinin sadece yüzde 1'inin temel sağlık hizmeti yatırımlarına ayrılmasıdır" diye konuştu.
İyi hekimlik yara alacaktır
TUS'a her yıl onbinlerce hekimin başvurduğunu ve bu durumun Sağlık Bakanlığı'nın yıllardır uyguladığı, ihtiyaç ile örtüşmeyen politikaların sonucu olduğunu söyleyen Yücel, TUS'un önündeki yığılmaların çözümünün, parası alan bir avuç zengin azınlığa para ödettirmek olmadığını vurguladı. Çözümün pratisyen hekimlik anlayışının ve temel sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesinde gördüklerini söyleyen Yücel, paralı uzmanlık eğitiminin eşitsizliğe yol açacağını ifade etti.
"TUS'u kazanamayan hekimlere para karşılığı uzmanlık eğitimi hakkı tanınırsa; hekimler arasında ciddi rahatsızlıklar ortaya çıkacak, eşitlik ve adalet duyguları zedelenecektir. Bu uygulama Anayasa'nın eşitlik ilkesine de taban tabana zıttır. Bu uygulamayla 'Parası olana sağlık' anlayışı yanına 'parası olana uzmanlık' anlayışı eklenecektir. Özel tıp fakültelerinde ÖSYM taban puanını 280'lere indirerek tıp eğitimini paraya endeksleyen ve özelleştiren anlayıştan sonra bu kez de tıpta uzmanlık eğitimi, TUS delinerek, paraya endekslenecek, başka bir deyişle özelleştirilecektir. TUS'u kazanamayan hekimlere para karşılığı uzmanlık eğitimi hakkı tanınması toplum sağlığı içinde de ciddi bir tehdit oluşturacak, iyi hekimlik ilkeleri yara alacaktır" diyen Yücel, İTO olarak böylesi bir dayatmaya ve oldubitti anlaşmasına sessiz kalmayacaklarını, bu uygulamanın yürürlüğe girmemesi için iyi hekimlikten, eşitlikten, adaletten, sağlıklı toplumdan yana olan tüm hekimlerle birlikte hukuki girişimlere başvuracaklarını söyledi.
ÖNCEKİ HABER

Sanatçılar hücrelere karşı bir araya geldi

SONRAKİ HABER

Yunan tarihine ortak bir çatı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...