9 Haziran 2000 21:00
www.yabancılaşma.com
www.yabancılaşma.com
Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Felsefe Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Bayram Kaçmazoğlu ve Doç. Dr. Mustafa Gündüz'ün danışmanlığında Araştırma Görevlisi Ali Esgin'ın yaptığı "Yeni Bağımlılık Türü: İnternet Kafeler" konulu araştırma, sanal ortamın, gerçek tehlikelerini gözler önüne serdi. Sivas'taki 175 internet kafeyi kapsayan araştırmada, internet kafelere gidenler arasında 16-20 yaş grubundakiler yüzde 45.5'lik oranla ilk sıraya yerleşti.
İnternet kullanıcılarının yüzde 36'sı arkadaş bulmak, yüzde 14'ü flört yapmak için "chat" yaparken, yüzde 54.5'inin "şiddet" içeren oyunları oynadığı, yüzde 20'sinin "erotizm-pornografi" sitelerini ziyaret ettiği belirlendi. İnterneti eğitim amaçlı kullanma oranı ise sadece yüzde 4. Sonuç ise, büyük çoğunluğu gençlerden oluşan internet kullanıcılarının bağımlı hale gelmesi ve yabancılaşması.
Araştırmada, yüzde 43 ile ilk sıradaki "chat" konusunda şöyle deniyor: "Chat, insanların bilgisayar aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurmasının bir yoludur. Araştırmaya katılanlar chat yapma amaçlarını; yüzde 36 oranında arkadaş bulmak, yüzde 14 flört, yüzde 34 sıradan konuları konuşmak, yüzde 6 da cinsellik olarak bildirmiştir."
Şiddet oyunları seçiliyor
İnternet kafelerde, internete oyun oynamak amacıyla girenlerin öncelikli tercihinin "şiddet içerikli oyunlar" olduğu kaydedilen araştırmada, deneklerin yüzde 54.5'i şiddet içeren oyunları oynarken, yüzde 22'sinin zeka oyunlarını tercih ettiği, sporla ilgili oyunları oynayanların oranı ise yüzde 19 çıktı. Şiddet içerikli oyunları oynayanlara, normal cinayetlerin "çekici" gelmediği belirtilen araştırmada, "Çekici olan parçalamak, acı çektirmektir" denildi.
Pornografi yaygın
İnternet kafelerde gerçekleştirilen üçüncü etkinliğin "interneti dolaşmak" olduğu ifade edildi ve bunlar arasında en fazla dikkati çeken sitelerin, "erotizm-pornografi siteleri" olduğu belirtildi. Gezgincilerin yüzde 24'ü oyun, yüzde 23'ü kültür-sanat, yüzde 20'si erotizm-pornografi sitelerini ziyaret ederken, eğitim amaçlı sitelere girenlerin oranı yüzde 4'te kaldı.
Bağımlılık yaratıyor
Yanıtlayıcıların yüzde 48'inin hemen hemen her gün internet kafelere gittiğinin bildirildiği araştırmada, birkaç günde bir gidenlerin oranı yüzde 43.5, ayda bir ya da çok nadir gidenlerin oranı ise yüzde 16 bulundu. Araştırmada, her gün internet kafeye gidenlerin yüzde 62'sinin günün 1-3 saatini, yüzde 22'sinin günün 4-5 saatini, yüzde 16'sının ise günün 5 saatinden fazlasını internet başında geçirdiği" belirtiliyor.
Yabancılaşma tehlikesi
İnternet kafe müdavimi bilgisayar ve internet kullanıcılarının önündeki diğer bir tehlikenin de "yabancılaşma" olduğu kaydedildi. Bilinçsizlik ve yabancılaşmanın kişinin içinde bulunduğu "tehlike" ve olumsuzlukları görmesini engellediği dile getirildi. Bilginin paylaşımı ve iletişimi konusunda, yeni ufuklar açan internetin, "tehlikeli" bir silaha dönüşebildiği ve bazıları için "tutku" düzeyini aşan internetin kumar ve uyuşturucudan farksız olduğu belirtildi.
Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Felsefe Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Bayram Kaçmazoğlu ve Doç. Dr. Mustafa Gündüz'ün danışmanlığında Araştırma Görevlisi Ali Esgin'ın yaptığı "Yeni Bağımlılık Türü: İnternet Kafeler" konulu araştırma, sanal ortamın, gerçek tehlikelerini gözler önüne serdi. Sivas'taki 175 internet kafeyi kapsayan araştırmada, internet kafelere gidenler arasında 16-20 yaş grubundakiler yüzde 45.5'lik oranla ilk sıraya yerleşti.
İnternet kullanıcılarının yüzde 36'sı arkadaş bulmak, yüzde 14'ü flört yapmak için "chat" yaparken, yüzde 54.5'inin "şiddet" içeren oyunları oynadığı, yüzde 20'sinin "erotizm-pornografi" sitelerini ziyaret ettiği belirlendi. İnterneti eğitim amaçlı kullanma oranı ise sadece yüzde 4. Sonuç ise, büyük çoğunluğu gençlerden oluşan internet kullanıcılarının bağımlı hale gelmesi ve yabancılaşması.
Araştırmada, yüzde 43 ile ilk sıradaki "chat" konusunda şöyle deniyor: "Chat, insanların bilgisayar aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurmasının bir yoludur. Araştırmaya katılanlar chat yapma amaçlarını; yüzde 36 oranında arkadaş bulmak, yüzde 14 flört, yüzde 34 sıradan konuları konuşmak, yüzde 6 da cinsellik olarak bildirmiştir."
Şiddet oyunları seçiliyor
İnternet kafelerde, internete oyun oynamak amacıyla girenlerin öncelikli tercihinin "şiddet içerikli oyunlar" olduğu kaydedilen araştırmada, deneklerin yüzde 54.5'i şiddet içeren oyunları oynarken, yüzde 22'sinin zeka oyunlarını tercih ettiği, sporla ilgili oyunları oynayanların oranı ise yüzde 19 çıktı. Şiddet içerikli oyunları oynayanlara, normal cinayetlerin "çekici" gelmediği belirtilen araştırmada, "Çekici olan parçalamak, acı çektirmektir" denildi.
Pornografi yaygın
İnternet kafelerde gerçekleştirilen üçüncü etkinliğin "interneti dolaşmak" olduğu ifade edildi ve bunlar arasında en fazla dikkati çeken sitelerin, "erotizm-pornografi siteleri" olduğu belirtildi. Gezgincilerin yüzde 24'ü oyun, yüzde 23'ü kültür-sanat, yüzde 20'si erotizm-pornografi sitelerini ziyaret ederken, eğitim amaçlı sitelere girenlerin oranı yüzde 4'te kaldı.
Bağımlılık yaratıyor
Yanıtlayıcıların yüzde 48'inin hemen hemen her gün internet kafelere gittiğinin bildirildiği araştırmada, birkaç günde bir gidenlerin oranı yüzde 43.5, ayda bir ya da çok nadir gidenlerin oranı ise yüzde 16 bulundu. Araştırmada, her gün internet kafeye gidenlerin yüzde 62'sinin günün 1-3 saatini, yüzde 22'sinin günün 4-5 saatini, yüzde 16'sının ise günün 5 saatinden fazlasını internet başında geçirdiği" belirtiliyor.
Yabancılaşma tehlikesi
İnternet kafe müdavimi bilgisayar ve internet kullanıcılarının önündeki diğer bir tehlikenin de "yabancılaşma" olduğu kaydedildi. Bilinçsizlik ve yabancılaşmanın kişinin içinde bulunduğu "tehlike" ve olumsuzlukları görmesini engellediği dile getirildi. Bilginin paylaşımı ve iletişimi konusunda, yeni ufuklar açan internetin, "tehlikeli" bir silaha dönüşebildiği ve bazıları için "tutku" düzeyini aşan internetin kumar ve uyuşturucudan farksız olduğu belirtildi.
Evrensel'i Takip Et