06 Haziran 2000 21:00

Türkiye-İran ilişkileri geriliyor

MİT yardımlarıyla Türkiye topraklarında CIA ajanları tarafından sorgulandığı belirtilen Said Behbahani, Türkiye ile komşusu İran'ın arasını bir kez daha açtı.

Paylaş
Türkiye-İran ilişkileri geriliyor
İranlı bir eski ajanın Türkiye'de MİT ve CIA tarafından sorgulandığına ve bir dizi önemli itirafta bulunduğuna ilişkin haberler, İran yönetimi tarafından tedirginlik içinde takip ediliyor. İran hükümeti konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak hükümetin kaygıları, ülkedeki bazı basın yayın organları eliyle dile getiriliyor.
İran'ın konuyla ilgili görüşlerinin uluslararası alandaki sözcülüğünü üstlenmiş görünen Tehran Times gazetesi, dün de sayfalarında ajan skandalına geniş yer ayırdı. Gazete sayfalarında yer alan bir dizi haber ve yorumda, öncelikle ajan Said Behbahani'nin iddiaları ve batı medyasının haberleri çürütülmeye çalışıldı. Ardından, Türkiye'nin İsrail tarafından "sonradan pişman olacağı bir oyuna dahil edildiği" belirtildi.
Çelişkilere dikkat
İngilizce yayınlanan gazete, "Çelişkili Haberler Lockerbie Suçlamalarını Libya'dan İran'a Kaydırmayı Hedefliyor" başlıklı manşet haberinde, eski bir İran ajanı olduğu söylenen Behbahani'nin tüm suçlamalarını reddetti. Gazete, dünya medyasının İran'a karşı bir karalama kampanyası başlattığını, ancak bu kampanya boyunca bir dizi çelişkili haberin ortaya çıktığına dikkat çekti.
MİT ve CIA tarafından Türkiye'de sorgulanan Behbahani'yi "mülteci" olarak tanımlayan Tehran Times, bu kişinin Amerikan CBS kanalında yayınlanan röportajında, sesinin bile işitilmediğini ve suçlamaların Amerikalı gazeteciler ağzından dile getirildiğini belirtti.
Yargılama bağlantısı
Haberde, bir hükümet kaynağının ağzından, "Siyonist rejim için casusluk yapan 13 İranlı Yahudi'nin yargılanması devam ederse İran'a karşı sert tedbirler alınacağına ilişkin tehditler savrulduğu" yazılarak, olay bir İsrail komplosu olarak nitelendi. İran hükümeti ve basını, Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinin ardından İran parmağı çıkmasını da aynı davayla ilişkilendirmiş ve suçlamaları reddederek aynı "komplo" açıklamasını getirmişti.
Amerikan CBS televizyonunda yayınlanan programda, İranlı ajan Behbabani'nin, "Lockerbie faciasına yol açan bombanın Pan Am uçağına İran tarafından yönlendirilen Libyalılar tarafından konulduğunu" söylediği ileri sürülmüştü. Behbahani, Lockerbie faciası başta olmak üzere bir dizi konuda, Türkiye'de sorgulanıyor. İddialara göre bu sorgulamalara MİT'in yanı sıra CIA elemanları da katılıyor.
Yıl farkına dikkat!
Tehran Times, İsrail radyosunun konuyla ilgili haberine dikkat çekerek, "Siyonist rejimin radyosu, Behbahani'nin en az 10 yıldır İran'ın uluslararası eylemlerini koordine ettiğini söyledi. Ama Lockerbie faciası 12 yıl önce meydana gelmişti" diye yazdı. Gazete, bu çelişkinin ardından, Behbahani'nin Tahran'daki Evin Cezaevi'nde casusluk suçlamasıyla yattığını belirttiğine dikkat çekti.
Tehran Times, ikinci önemli çelişki olarak BBC'nin konuyla ilgili verdiği haberi aktardı. BBC'nin haberine göre Behbahani "Ali Ekber Haşimi Rafsancani'nin cumhurbaşkanlığı sırasında onun güvenliğinden sorumluydu". Gazete, Rafsancani'nin bürosuna başvurduklarını, ancak büronun Behbahani diye bir kişinin varlığından bile haberdar olmadığını yazdı.
Manşet haberinde dikkat çekilen üçüncü çelişki ise, 1996 yılında Suudi Arabistan'da düzenlenen bombalı saldırı ile ilgili oldu. Behbahani'nin, "İran, ABD'li askerlerin öldürüldüğü El-Kobar bombalamasına karışmıştır" sözlerini yanıtlayan Tehran Times, Suudi hükümetinin, İran'ın bombalamayla ilgisi olduğuna ilişkin hiçbir kanıt bulunamadığını defalarca tekrarladığını hatırlattı.
Gazete, 1994 yılında Arjantin'in başkenti Buenos Aires'teki bir sinagogun bombalanması olayının da yeniden ısıtıldığını, AFP ajansının, "Behbahani, bu olayı da İran'ın yaptığını söyledi" şeklinde bir haber geçtiğini ifade etti. Tehran Times, bu suçlama karşısında, Arjantin hükümetinin "İran'ın bu olayla hiçbir ilgisi yoktur" açıklamasını bir kez daha hatırlattı.
'Bilmiyorum' koz oldu
Başbakan Bülent Ecevit'in bugüne dek bir dizi hassas konuda yaptığı "Bilmiyorum" açıklamaları da, Tehran Times tarafından koz olarak kullanıldı. Gazete, MİT'in Behbahani'nin 4 aydır Türkiye'de olduğunu iddia ettiğini belirterek, Ecevit'in ise bu konuyla ilgili bir bilgisinin olmadığını söylediğini kaydetti.
Tehran Times'ın başyazısı ise, Türkiye'nin İsrail ile girdiği stratejik ittifakı eleştirerek, dolaylı yoldan "haberlerin asıl kaynağı"na işaret etti.
Libya ne olacak?
Gazete son olarak, suçlamaların Lockerbie faciası ile ilgili süren soruşturmaya da ciddi bir gölge düşürdüğünü vurguladı. Haberde, "Amerikalılar Behbahani gibilerini her zaman öne sürebilir, ama Libya'ya karşı 10 yıldır sürdürdükleri propaganda bir kalemde kafalardan silinip atılamaz" denildi.
Amerikan Pan-Am şirketine ait bir yolcu uçağı, 1988 yılında infilak ederek İskoçya'nın Lockerbie kasabasına düşmüştü. Faciada yüzlerce kişi yaşamını yitirdi, ancak olayın üzerindeki sis perdesi bir türlü aralanamadı. ABD ve İngiltere, ilk aylarda sırasıyla İran, Suriye ve Filistinli örgütleri suçlarken, olaydan bir yıl sonra birdenbire Libya'nın sorumlu olduğunu öne sürmeye başladılar. Libya'nın tüm iddiaları reddetmesine ve olayın "bağımsız bir uluslararası mahkeme tarafından soruşturulması" talebine rağmen, BM Güvenlik Konseyi eliyle bu ülkeye ağır bir uluslararası ambargo uygulanmaya başlandı. Bu ambargo, Libya hükümetinin, iki Libyalıyı uluslararası makamlara teslim etmesi sonucu geçen yıl sona erdirildi.
İran gazetesi, bu süreçte ABD'nin Libya'ya yönelik suçlamalar üzerinden tüm Ortadoğu'da önemli çıkarlar elde ettiğini, BM'yi kendi hazırladığı senaryolara göre hareket etmeye zorladığını vurguladı. Tehran Times, Lockerbie'den bir süre önce bir İran yolcu uçağının Amerikan jetleri tarafından düşürüldüğünü hatırlatarak, "Bu suç, Lockerbie kadar gürültü koparmamıştı" dedi.
'Ödüllerini almışlardır'
Tehran Times'ta yayınlanan bir diğer yorumda ise, Türkiye'ye adeta meydan okundu. "Türkiye'yi yöneten laikler, Siyonistleri memnun etmek için 9 yıllık dosyaları bile raflardan indiriyorlar" sözleriyle Uğur Mumcu suikastına atıfta bulunan yorumda, bu çabaların İran'ı etkilemediği öne sürüldü. Gazete, "Türk istihbaratı bir kez daha, sonradan pişman olacağı bir sınava giriyor" dedikten sonra, "Elbette Ankara, bu oyunun karşılığında ödülünü almıştır" suçlamasında bulundu. Tehran Times, İran'ın her şeye rağmen "Siyonist casusları cezalandırmakta ısrar edeceğini" yazdı.
ÖNCEKİ HABER

Elde sadece 150 ev kaldı

SONRAKİ HABER

Futbola vergi gözaltısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...