04 Haziran 2000 21:00

Putin Clinton'ı gafil avladı

Rus lider Putin, ABD Başkanı Clinton'a karşı beklenmedik bir hamle yaptı. Putin, ABD'nin kendi toprakları üzerinde kurmak istediği 'füze savunma kalkanı'na alternatif olarak, 'haydut' füzelere karşı kriz bölgelerinde kalkanlar kurulmasını önerdi.

Paylaş
Putin Clinton'ı gafil avladı
Moskova'da bulunan ABD Başkanı Bill Clinton'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile resmi temasları dün başladı. Çok sayıda sorunun ele alınacağı görüşmelerin odak noktası ise, Anti Balistik Füze Anlaşması (ABM) olarak görünüyor.
Resmi temasların başlamasından önce ise, Putin, "çetin ceviz" olduğunu bir kez daha kanıtladı. Rus lider, ABD'nin "haydut devletler" olarak tanımladığı ülkelerin olası bir füze saldırısına karşı planladığı savunma kalkanına alternatif bir öneri getirdi. Putin, ABD çıkarlarına aykırı hareket eden söz konusu ülkeleri "zapt etmek" için füze savunma kalkanına gerek olmadığını söyleyerek, Rusya'nın konuyla ilgili resmi önerisini masaya sürdü.
ABD'nin projesi
ABD emperyalizmi, Reagan döneminin antikomünist "Yıldız Savaşları" projesinin devamı olarak, kendi toprakları üzerinde bir füze savunma kalkanı kurmayı hedefliyor. Ancak bu kalkan, ABD ile SSCB arasında imzalanan 1972 tarihli ABM'ye aykırı. Kalkanın kurulması durumunda, uluslararası stratejik dengeler ABD lehine değişecek. Bu nedenle Avrupa, Rusya ve Çin, plana şiddetle karşı çıkıyor.Rusya'nın alternatifi
Putin'in ileri sürdüğü fikir ise, "haydut füze"lerin hedeflerini vurmadan önce değil, havalandıktan hemen sonra vurulması. Rus lider, böylece sadece ABD'nin değil, Avrupa ve Rusya'nın da korunacağını söyledi. Askeri tehditlerin sadece uzun menzilli füzelere sahip ülkelerden gelebileceğine işaret eden Putin, bu tehdidi durdurmanın en iyi yolunun, füzelerin fırlatılmasından hemen sonra vurulması olduğunu söyledi. Rus lider, "Bu ülkelerin nükleer denizaltıları veya atom silahlı uçakları yok. Bu nedenle istenen füze savunma kalkanını potansiyel tehdit bölgeleri üzerinde kurmak daha yapıcı olur" diye konuştu. Putin, "Ortaklaşa kuracağımız bir füze şemsiyesi ile tüm Avrupa'yı koruyabiliriz. Teknik ve siyasi olarak bunu yapacak gücümüz var" dedi.
Esnek yaklaşım
Gözlemciler, bu önerinin Avrupa tarafından desteklenme olasılığının yüksek olduğunu, bu durumun da ABD'yi zor durumda bırakacağını belirtiyorlar. Batı basını ise, Putin'in bu "beklenmedik manevrası"na atıfta bulunarak Rus liderin "Yeltsin'den çok daha kıvrak" olduğunu yazdılar. Gazetelerde, Putin'in esnek yaklaşımının, ABD'nin "küstahça" tavrı karşısında çok daha şanslı olduğu dile getirildi.
Avrupa'dan destek yok
Rusya'nın teklifiyle zor duruma düşen Clinton, Avrupa'da da füze kalkanına destek bulamadı. Clinton, "kalkan teknolojisini müttefiklerle paylaşmak" gibi bir rüşvet ileri sürmesine rağmen, Moskova'dan önceki durağı Berlin'de sert itirazlarla karşılaştı. Alman Başbakan Gerhard Schröder, cuma günü yaptığı konuşmada, bu projenin "ABD'nin çok ötesinde etkilere sahip olacağını" kaydederek öneriyi kesin bir dille reddetti.
Elçilik sorunu
Almanya-ABD arasındaki ilişkilerin giderek geriliyor olmasına bir diğer örnek de, ABD'nin Berlin Büyükelçiliği ile ilgili yaşadığı sorunlar olarak görülüyor. ABD, Brandenburg Kapısı yanındaki elçilik binasında faaliyete henüz geçebilmiş değil, çünkü şehir yöneticileri güvenlik konularında ABD'nin taleplerini kabul etmiyorlar. Clinton'ın, Schröder ile görüşmesinde bu konuyu da gündeme getirdiği, ancak bir sonuç alamadığı bildirildi.
İngiltere endişeli
Clinton'ın "füze kalkanı teknolojisini Avrupa ve Rusya ile paylaşma" önerisi, ABD'nin geleneksel müttefiki İngiltere'nin de farklı yönde bir itirazı ile karşılaştı. İngiliz hükümeti, bu teklifin İngiltere'nin Rusya'ya karşı bağımsız nükleer caydırıcılığını yok edeceğini açıklayarak, önerinin geri çekilmesini istedi. İngiltere'nin tavrı, "füze kalkanı"nın emperyalistler arasında yarattığı sorunların boyutlarını da sergiliyor.
İngiltere'nin sisteme karşı çıkma nedeni, Rusya'nın radar ve antifüze alanında ABD teknolojisine erişmesi olasılığı. Bu olasılık gerçekleşirse, nükleer güce sahip İngiliz Trident denizaltıları Rusya'ya karşı bir anda etkisiz hale gelecek. Trident'ler, 2. Dünya Savaşı'nın ardından İngiltere'nin nükleer politikasının köşe taşlarından biri haline gelmişti. İngiltere'nin açıkça dile getirdiği bu endişeler, emperyalistlerin birbirlerine karşı aldığı düşmanca tutumu da gözler önüne seriyor. Benzer kaygılar, daha önce Fransa tarafından da dile getirilmişti.
ÖNCEKİ HABER

Savaşın mağlubu yoksullar

SONRAKİ HABER

Sosyal güvenliğin güvenliği kalmıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...