23 Mayıs 2000 21:00

Cavit Çağlar fedakârlık yapsın

Sendika konfederasyonlarınca düzenlenen "Zorunlu Tasarruf Uygulamasının Sorunları ve Geleceği" başlıklı panelde konuşan...

Paylaş
Cavit Çağlar fedakârlık yapsın
Türk-İş, Hak-İş ve Kamu-Sen tarafından düzenlenen "Zorunlu Tasarruf Uygulamasının Sorunları ve Geleceği" başlıklı panelde konuşan Devlet Bakanı Recep Önal, katılımcılar tarafından sıkıştırıldı. Önal, bu kadar miktarın bir defada ödenmesinin makroekonomik dengeleri tümüyle altüst edeceğni savunarak, böyle bir önerinin akla dahi gelmemesini isterken, katılımcılar, devletten yardım değil, kendi paralarını istediklerinin altını çizdiler.
Çalışanlardan 1988 yılından bu yana kesilen ve devletin kendi yandaşlarına ucuz kredi fonu olarak kullandığı "Zorunlu Tasarruf Fonu" kesintileri, 1 Haziran'dan itibaren sona ererken, çalışanlar düzenledikleri etkinliklerle birikimlerini istemeye devam ediyorlar.
Türk-İş Salonu'nda dün düzenlenen "Zorunlu Tasarruf Uygulamasının Sorunları ve Geleceği" başlıklı panelde konuşan ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal, 6 milyon dolar olan hesabın 'nakden ve defaten' tasfiyesinin mümkün olmadığını öne sürerek, "Makroekonomik dengelerin tümünü bozacak böyle bir uygulamaya yönelik önerilerin akla dahi gelmemesi gerektiğini" söyledi.
Toplantının açılışında konuşan Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay, tasarrufların en yüksek gelir getirecek yatırım araçları ile nemalandırılmasının öngörülmesine rağmen, bunun uygulanmadığını söyledi. Nemalandırmada iki başlı bir uygulama olduğunu, bankacılık sistemindeki faiz uygulaması ile tasarrufların nemalandırılmasının ayrı olduğunu belirten Akay, çalışanların incitildiğini, rencide edildiğini ifade etti. Akay'ın, hükümetin kaynak bularak ödemesi, aksi halde bugünkü dolar kurundan faizlendirmesi önerisi, Basın-İş Başkanı Ali Ekber Güvenç tarafından, "Başkan biz peşin, nakit ve hemen istiyoruz" diye tepki gösterdi.
Daha sonra söz alan Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, sözlerine, katılımından dolayı Recep Önal'a teşekkürle başladı. Uygulamaya itirazları olduğunu, Türkiye'nin ürettiği katma değer, paylaşım, yoksulluk ve alınan ücretler değerlendirildiğinde kimsenin tasarruf yapma durumu olmadığını kaydeden Uslu'nun, tasarrufu gece yatağında uyurken kazananların yapması önerisi alkışlarla karşılandı.
Tasaruflar ucuz kredi
Zorunlu tasarrufların bugüne kadar tüm hükümetler tarafından amaç dışı, ucuz kredi olarak kullanıldığının altını çizen Uslu, kesintilerin adeta istihdam vergisine dönüştüğünü, bunun da kayıtdışılığı teşvik ettiğini, kayıtdışına 'örtülü destek' olduğunu söyledi.
1997-'98 ve '99 iç borç faiz oranları, enflasyon ve nema faizlendirilmesinden örnekler vererek, çalışanlara karşı haksızlık, adaletsizlik yapıldığını anlatan Uslu; hükümetin IMF programını uygulamasını da eleştirerek, hükümetin meşruluğunu Cotarelli ve IMF'den değil, halktan aldığını söyledi.
'Sorumlu sendikacılık'
Hükümetin kendilerinden anlayış beklediğini, bunu da haklı gördüklerini belirten Uslu, "Ama hükümetin de bizim gibi sorumlu ve sağduyucu sendikacılar karşısında sorumsuz davranma gibi bir lüksü olmamalıdır. Sorunun çözümü konusunda bizlerle masaya oturmalı ve ileri sürülen önerileri değerlendirmelidir" dedi.
Hükümetin soruna masa başında anlaşarak çözüm getirmesini isteyen Uslu, "Türkiye'nin sorunlarını sokakta çözmek yerine, masa başında konuşarak, anlaşarak çözmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun için de hükümete kredi veriyoruz. Hükümet bu krediyi doğru, iyi kullanmalıdır. Aksi halde yarın sokaklara çıkmış olmamızın sorumluluğu bize ait olmayacaktır" dedi.
Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral de sözlerine, "her telefonlarına çıkan, her görüşme taleplerine olumlu cevap veren" Bakan'a teşekkür ederek başladı. Zorunlu tasarruf kesintilerinin 9 kişiden fazla çalışan işyerlerinde olmasının, işyerlerini 9 kişinin altında işçi çalıştırmaya ittiğini, bunun da örgütlenme önünde engel olduğunu belirten Meral, kesintilerin işveren payı olarak gözüken yüzde 3'lük kısmın da işçinin hakkı olduğunu, işverenin TİS masasında bunu verdiği artıştan düştüğünü hatırlattı.
1994'ten bu yana hep fekadârlık ettiklerini, '94'teki TİS'lerden 100 trilyon fedakârlıkta bulunduklarını itiraf eden Meral, ayrıca devletin güçsüz olduğuna inanmadığını, 2000 yılının üç ayında ödediği 13.4 katrilyon faizin de bunu gösterdiğini söyledi.
Salondan "hemen ödensin" müdahalelerine vurgu yaparak, "Şöyle olsun, böyle olsun demiyoruz saygıdeğer bakanım" diyen Meral, Bakan'dan çözüm istedi. İşçinin, memurun alacağı için çok kolay sokağa indiğini hatırlatan Meral, "Siz işçinizi, memurunuzu seven bir bakansınız, umuyorum ki bu müjdeyi bize verirsiniz" dedi.
Önal'a tepkiler
"Sizlerden biriyim. 35 yıl devlet memurluğu yaptım. Benden de kesildi" diyerek sözlerine başlayan Bakan Önal, elbirliği ile çözeceklerini belirtirken, kesintilerin 1 Haziran'da sona ermesinin birikimlerin ortadan kaybolması anlamına gelmediğini ileri sürdü. Nemalandırmanın devam edeceğini belirten Bakan Önal, kendilerine emanet edilen tasarufları en iyi şekilde değerlendireceklerini öne sürerken, enflasyonla mücadele ve yeniden yapılandırma programlarını hatırlattı. Ödemenin tek kalemde olması durumunda ekonomik dengelerin bozulacağını ileri sürerek, bunun beklenmemesini isteyen Önal, enflasyonla mücadele programlarının başarıya ulaşmasında çalışanların var olan ve bundan sonra da olması gereken desteğin önemli olduğunu söyledi. Rakamlar vererek konuşan Önal'ın konuşması sırasında salonda mırıldanmalar, söylenmeler yaşandı. Önal'ın, sendika yöneticileriyle, bilim adamlarının da önerilerini alarak konuşacaklarını söyleyerek konuşmasını bitirmesi salonda tepkilerin yükselmesine neden oldu. "Biz sizden borç istemiyoruz, kendi hakkımızı istiyoruz", "Bilim adamları 'ödensin' derse ödeyecek misiniz? sözlerine Önal, "Bu hesap kitap işidir. Bilim adamları öyle bir şey diyemezler" karşılığını vererek, taşın altına herkesin elini sokması gerektiğini önerdi. Bunun üzerine salondan, "Bizim elimiz zaten taşın altında", "Yine fedakârlık işçiden, memurdan bekleniyor. Bu ülkede fedakârlık yapacak başka kimse yok mu?", "Cavit Çağlar fedakârlık yapsın" tepkileri yükseldi.
ÖNCEKİ HABER

Ne diyorsa o!

SONRAKİ HABER

Hücreye protesto

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...