22 Mayıs 2000 21:00
Bayraklı radyasyon riski altında
İzmir'in Bayraklı semtindeki televizyon vericileri, yaşamı olumsuz etkiliyor, kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Evlerin uzağına kurulması gereken vericilere şirketlerin yaptığı tek açıklama ise, "Burası zaten gecekondu mahallesi" oldu.
Bayraklı radyasyon riski altında
Bülent Kılıç
İzmir''in Bayraklı semtinde bulunan ulusal ve yerel televizyon kanallarına ait vericiler, Cengizhan Mahallesi halkının hayatını felç ediyor. 1992'den bu yana kademe kademe kurulan vericiler nedeniyle, mahallede telefonlar çalışmıyor, ev aletleri bozuluyor, insanlarda boyun, kas ve başağrısı gibi rahatsızlıkları görülüyor. İki kişinin de kanser olduğu mahallede, bu konuda bir dava açılmış.
Avukat Leyla Özgür, Cengizhan Mahallesi'nde yaşanan rahatsızlıkları dile getirerek, ATV vericisinin birkaç metre yanında yaşayan müvekkilinin ve yakın bir komşusunun kanserle mücadele ettiğini belirtti.
Yaklaşık bir yıldır bu davayı takip ettiğini söyleyen Özgür, bu mahalleye gittiğinde kendini bilim kurgu filmlerinin kâbus dolu dekorunda hissettiğini vurguladı.
Vericiler evlerin yanında
Mahalledeki telefonlardan yayın sesleri geldiğini söyleyen Özgür, mahallede yaşayan insanların hepsinin yüzlerinin sapsarı olduğunu söyledi. Son olarak, 11 Mayıs günü yapılan incelemeye bilirkişi olarak mühendislerin de geldiğini belirten Özgür, gözle görülebilecek bu rahatsızlıkları bilirkişi heyetinin de gördüğünü söyledi.
Çevrede canlı kalmayacak
RTÜK'ten mahkemeye gelen her yazının RTÜK'ün bu olaya açık açık göz yumduğunun kanıtı olduğunu ifade eden Özgür, "tıp bilirkişisi" istediklerini söyledi. ATV sorumlusunun "Burası zaten gecekondu mahallesi" sözünün bu kuruluşların insana verdiği değeri açıkça ortaya koyduğunu belirten Özgür, "Amacı sadece kâr olan bu kuruluşlar TÜBİTAK 'ın yayınlanan raporunun tam zıttı bir şekilde vericilerini yerleşim merkezinin tam ortasına yerleştirmişler ve bu olaya dur denilmediği sürece bu çevrede canlı kalması mümkün değil" dedi.
Bülent Kılıç
İzmir''in Bayraklı semtinde bulunan ulusal ve yerel televizyon kanallarına ait vericiler, Cengizhan Mahallesi halkının hayatını felç ediyor. 1992'den bu yana kademe kademe kurulan vericiler nedeniyle, mahallede telefonlar çalışmıyor, ev aletleri bozuluyor, insanlarda boyun, kas ve başağrısı gibi rahatsızlıkları görülüyor. İki kişinin de kanser olduğu mahallede, bu konuda bir dava açılmış.
Avukat Leyla Özgür, Cengizhan Mahallesi'nde yaşanan rahatsızlıkları dile getirerek, ATV vericisinin birkaç metre yanında yaşayan müvekkilinin ve yakın bir komşusunun kanserle mücadele ettiğini belirtti.
Yaklaşık bir yıldır bu davayı takip ettiğini söyleyen Özgür, bu mahalleye gittiğinde kendini bilim kurgu filmlerinin kâbus dolu dekorunda hissettiğini vurguladı.
Vericiler evlerin yanında
Mahalledeki telefonlardan yayın sesleri geldiğini söyleyen Özgür, mahallede yaşayan insanların hepsinin yüzlerinin sapsarı olduğunu söyledi. Son olarak, 11 Mayıs günü yapılan incelemeye bilirkişi olarak mühendislerin de geldiğini belirten Özgür, gözle görülebilecek bu rahatsızlıkları bilirkişi heyetinin de gördüğünü söyledi.
Çevrede canlı kalmayacak
RTÜK'ten mahkemeye gelen her yazının RTÜK'ün bu olaya açık açık göz yumduğunun kanıtı olduğunu ifade eden Özgür, "tıp bilirkişisi" istediklerini söyledi. ATV sorumlusunun "Burası zaten gecekondu mahallesi" sözünün bu kuruluşların insana verdiği değeri açıkça ortaya koyduğunu belirten Özgür, "Amacı sadece kâr olan bu kuruluşlar TÜBİTAK 'ın yayınlanan raporunun tam zıttı bir şekilde vericilerini yerleşim merkezinin tam ortasına yerleştirmişler ve bu olaya dur denilmediği sürece bu çevrede canlı kalması mümkün değil" dedi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
