17 Mayıs 2000 21:00
Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!
Lastik-İş İstanbul Şubesi ve Limter-İş Sendikası ile Petrol İş İstanbul Şubesi'ne üye işçiler, sendikal örgütlenme önündeki engellerin kaldırılmasını istediler.
Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!
DİSK'e bağlı Lastik-İş Sendikası İstanbul Şubesi ve Limter-İş Sendikası ile Türk-İş'e bağlı Petrol İş Sendikası İstanbul Şubesi'ne üye işçiler, iş güvencesinin bir an önce sağlanması, sendikal hakların özgürce kullanılmasının güvence altına alınması için ortak eylem yaptılar.
Sendika hakkı için günlerdir direnişte olan Lastik-İş üyesi Fatih Ökçe işçileri ve Limter-İş üyesi Tuzla ile Türkter Tersane işçileri ve toplusözleşme hakkı için günlerdir grevde olan Petrol-İş üyesi Kimya Teknik işçileri Saraçhane Parkı'ndan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü'ne yürüyerek burada basın açıklaması yaptılar.
Unkapanı'na yürüyüş
Basın açıklaması için saat 11.00'den itibaren Saraçhane Parkı'nda toplanmaya başlayan yaklaşık 500 işçi kortej oluşturarak Unkapanı'nda bulunan Bölge Müdürlüğü'ne doğru yürüşe geçtiler. Yürüyüş boyunca sık sık, "Sendika hakkımız engelenemez", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Anayasal hakkımız engellenemez", "Birlik mücadele zafer", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganlarını atan işçiler sendika ve toplusözleşme hakkından vazgeçmeyeceklerini dile getirdiler.
Eylem sırasında konuşan Limter-İş Genel Başkanı Kazım Bakış, işçiler üzerindeki keyfi baskıların son bulmasını istedi. Grevde ve direnişte olan işçilerin başlattığı ortak mücadele örneğinin ilk olduğunu belirten Bakış, ortak mücadelenin devamından yana olduğunu dile getirdi.
İş kanunu yenilensin
Tuzla ve Türkter Tersaneleri işçileri adına konuşan Hakan Erdoğan ise, işverenin sendikalı işçi kıyımına kılıf olarak İş Kanunu'nun 13. maddesini kullandığını söyledi. Erdoğan, kaçak işçi çalıştırılmasını önleyen bir kanun ve bir merci bulunmadığını ifade etti. Fatih Ökçe işçileri adına konuşan Güven Mutlu da, patronların sendikalı işçileri rahatça işten attığını hem de rahatça yerine yeni işçi aldığını, geri kalan işçilerin de sendikadan istifaya zorlandığını söyledi.
Kimya Teknik işçileri adına yaptığı konuşan Baki Atik de grev sırasında işyerine mal giriş ve çıkışının serbest olduğunu, patronların işyerinde yaptıkları işleri başka yerde yaptırabildiğini belirterek İş Kanunu'nun 13. maddesinin değiştirilmesini gerektiğini söyledi. Çağdaş Matbacılık işçiler adına konuşan Mustafa Yaman ise matbaa yönetiminin işten atmalar için fırsat beklediğini söyledi. Konuşmaların ardından eylem sona ererken Çağdaş Matbaası işçileri Cumhuriyet Gazetesi önüne gittiler. Eyleme, Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, KESK Şubeler Platformu Yürütmesi'nden Sadrettin Güler, Belediye-İş 1, 2, 3 Nolu Şube yöneticileri ve üyeleri, DİSKTekstil 1 No'lu şube yöneticileri, Deri-İş Tuzla şube yöneticileri, Haber-İş İstanbul 1 Nolu Şube yöneticileri, Nakliyat-İş yöneticileri ve üyeleri, Genel-İş 2. Bölge Başkanı Mehmet Karagöz, EMEP, ÖDP ve SİP üyeleri de destek verdiler.
DİSK'e bağlı Lastik-İş Sendikası İstanbul Şubesi ve Limter-İş Sendikası ile Türk-İş'e bağlı Petrol İş Sendikası İstanbul Şubesi'ne üye işçiler, iş güvencesinin bir an önce sağlanması, sendikal hakların özgürce kullanılmasının güvence altına alınması için ortak eylem yaptılar.
Sendika hakkı için günlerdir direnişte olan Lastik-İş üyesi Fatih Ökçe işçileri ve Limter-İş üyesi Tuzla ile Türkter Tersane işçileri ve toplusözleşme hakkı için günlerdir grevde olan Petrol-İş üyesi Kimya Teknik işçileri Saraçhane Parkı'ndan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü'ne yürüyerek burada basın açıklaması yaptılar.
Unkapanı'na yürüyüş
Basın açıklaması için saat 11.00'den itibaren Saraçhane Parkı'nda toplanmaya başlayan yaklaşık 500 işçi kortej oluşturarak Unkapanı'nda bulunan Bölge Müdürlüğü'ne doğru yürüşe geçtiler. Yürüyüş boyunca sık sık, "Sendika hakkımız engelenemez", "İşçilerin birliği sermayeyi yenecek", "Anayasal hakkımız engellenemez", "Birlik mücadele zafer", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganlarını atan işçiler sendika ve toplusözleşme hakkından vazgeçmeyeceklerini dile getirdiler.
Eylem sırasında konuşan Limter-İş Genel Başkanı Kazım Bakış, işçiler üzerindeki keyfi baskıların son bulmasını istedi. Grevde ve direnişte olan işçilerin başlattığı ortak mücadele örneğinin ilk olduğunu belirten Bakış, ortak mücadelenin devamından yana olduğunu dile getirdi.
İş kanunu yenilensin
Tuzla ve Türkter Tersaneleri işçileri adına konuşan Hakan Erdoğan ise, işverenin sendikalı işçi kıyımına kılıf olarak İş Kanunu'nun 13. maddesini kullandığını söyledi. Erdoğan, kaçak işçi çalıştırılmasını önleyen bir kanun ve bir merci bulunmadığını ifade etti. Fatih Ökçe işçileri adına konuşan Güven Mutlu da, patronların sendikalı işçileri rahatça işten attığını hem de rahatça yerine yeni işçi aldığını, geri kalan işçilerin de sendikadan istifaya zorlandığını söyledi.
Kimya Teknik işçileri adına yaptığı konuşan Baki Atik de grev sırasında işyerine mal giriş ve çıkışının serbest olduğunu, patronların işyerinde yaptıkları işleri başka yerde yaptırabildiğini belirterek İş Kanunu'nun 13. maddesinin değiştirilmesini gerektiğini söyledi. Çağdaş Matbacılık işçiler adına konuşan Mustafa Yaman ise matbaa yönetiminin işten atmalar için fırsat beklediğini söyledi. Konuşmaların ardından eylem sona ererken Çağdaş Matbaası işçileri Cumhuriyet Gazetesi önüne gittiler. Eyleme, Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, KESK Şubeler Platformu Yürütmesi'nden Sadrettin Güler, Belediye-İş 1, 2, 3 Nolu Şube yöneticileri ve üyeleri, DİSKTekstil 1 No'lu şube yöneticileri, Deri-İş Tuzla şube yöneticileri, Haber-İş İstanbul 1 Nolu Şube yöneticileri, Nakliyat-İş yöneticileri ve üyeleri, Genel-İş 2. Bölge Başkanı Mehmet Karagöz, EMEP, ÖDP ve SİP üyeleri de destek verdiler.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
