10 Mayıs 2000 21:00
Sayman: Sonuna kadar
mücadele edeceğiz
Sayman: Sonuna kadar mücadele edeceğiz
İstanbul Barosu dün Sultanahmet Adliyesi önünde Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı ve Sağlık Bakanı'nın düzenlemiş olduğu 3'lü protokolün iptal edilmesi amacıyla basın açıklaması yaptı. "Bakan istifa", "Savunma hakkı engellenemez" sloganlarının atıldığı basın açıklamasında protokol yürürlükten kaldırıncaya kadar eylemlere devam edileceği belirtildi.
Basın açıklamasını okuyan İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, protokolde eleştirdikleri üç noktanın bulunduğunu kaydetti. Sayman, Adalet Bakanlığı'nın yetkilerini İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'yla bölüşmeyi kabul ettiğini belirterek, bunun sonucunda da jandarma ve Milli Savunma Bakanlığı'nın söz sahibi olduğunu vurguladı. Adalet Bakanlığı'nın 12 Eylül 1980 rejiminin dayattığı cezaevlerinin İçişleri Bakanlığı'na devri dayatmalarına yenildiğini söyleyen Sayman, sözlerine şöyle devam etti: "Böylece ceza yargısının can alıcı konulardan infaz rejimindeki yargısal güvence, ceza ve tutukevlerinde 'otorite'nin 'kamu gücünün şiddet içeren kullanımıyla' sağlanması anlayışıyla yok edilmiştir."
Ayrım yapılıyor
Protokolün yargıç ve savcıyı avukatlardan ayırdığını belirten Sayman, savunmayı ve kurumu temsil eden avukatların yargıdan dışlandığını kaydetti. Çıkarılan yasalarla "Devletin benim savcım yargıcım güvenilir olduğundan arama yapmayın" dediğini anlatan Sayman, avukatların ise evrak, çanta ve eşyalarının arandığını hatta evraklarına el konulduğunu söyledi. Sayman, yasa ile yargı içindeki ayrımcılık yasağının çiğnendiğini vurguladı.
Protokolün 6. ve 11. maddelerinin meslek sırrını ortadan kaldırdığını dile getiren Sayman, "Meslek sırrı, avukatın mesleki güvencesi olmaktan öteye, demokrasinin, hukuk devletinin, yargının olmazsa olmaz ve vazgeçilemez en temel güvencelerindendir" dedi. Sayman, protokolün tutuklu veya hükümlünün avukatı tarafından verilen yargılama ve savunmayla ilgili olmayan belge ve evraklara el koyabildiğini ifade etti.
Yasalara aykırı
Sayman, CMUK'un 144. ve 89. maddelerinin, Avukatlık Yasası'nın 36. maddesinin, meslek kurallarının 37. maddesinin "meslek sırrı"nı güvence altına olan düzenlemeler olduğunu kaydetti. Sayman bu haliyle protokolün, Anayasa, Kanun ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin çiğnediğini vurguladı.
İstanbul Barosu dün Sultanahmet Adliyesi önünde Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı ve Sağlık Bakanı'nın düzenlemiş olduğu 3'lü protokolün iptal edilmesi amacıyla basın açıklaması yaptı. "Bakan istifa", "Savunma hakkı engellenemez" sloganlarının atıldığı basın açıklamasında protokol yürürlükten kaldırıncaya kadar eylemlere devam edileceği belirtildi.
Basın açıklamasını okuyan İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, protokolde eleştirdikleri üç noktanın bulunduğunu kaydetti. Sayman, Adalet Bakanlığı'nın yetkilerini İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'yla bölüşmeyi kabul ettiğini belirterek, bunun sonucunda da jandarma ve Milli Savunma Bakanlığı'nın söz sahibi olduğunu vurguladı. Adalet Bakanlığı'nın 12 Eylül 1980 rejiminin dayattığı cezaevlerinin İçişleri Bakanlığı'na devri dayatmalarına yenildiğini söyleyen Sayman, sözlerine şöyle devam etti: "Böylece ceza yargısının can alıcı konulardan infaz rejimindeki yargısal güvence, ceza ve tutukevlerinde 'otorite'nin 'kamu gücünün şiddet içeren kullanımıyla' sağlanması anlayışıyla yok edilmiştir."
Ayrım yapılıyor
Protokolün yargıç ve savcıyı avukatlardan ayırdığını belirten Sayman, savunmayı ve kurumu temsil eden avukatların yargıdan dışlandığını kaydetti. Çıkarılan yasalarla "Devletin benim savcım yargıcım güvenilir olduğundan arama yapmayın" dediğini anlatan Sayman, avukatların ise evrak, çanta ve eşyalarının arandığını hatta evraklarına el konulduğunu söyledi. Sayman, yasa ile yargı içindeki ayrımcılık yasağının çiğnendiğini vurguladı.
Protokolün 6. ve 11. maddelerinin meslek sırrını ortadan kaldırdığını dile getiren Sayman, "Meslek sırrı, avukatın mesleki güvencesi olmaktan öteye, demokrasinin, hukuk devletinin, yargının olmazsa olmaz ve vazgeçilemez en temel güvencelerindendir" dedi. Sayman, protokolün tutuklu veya hükümlünün avukatı tarafından verilen yargılama ve savunmayla ilgili olmayan belge ve evraklara el koyabildiğini ifade etti.
Yasalara aykırı
Sayman, CMUK'un 144. ve 89. maddelerinin, Avukatlık Yasası'nın 36. maddesinin, meslek kurallarının 37. maddesinin "meslek sırrı"nı güvence altına olan düzenlemeler olduğunu kaydetti. Sayman bu haliyle protokolün, Anayasa, Kanun ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin çiğnediğini vurguladı.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
