05 Mayıs 2000 21:00

'Hiç kimse keyfi grev yapmaz'

Pirelli, Goodyear ve Brissa'da çalışan lastik işçileri 28 Nisan'da "Blöf yapmıyoruz, alınterimizin karşılığını istiyoruz" diyerek başlattıkları grev sürüyor.

Paylaş
'Hiç kimse keyfi grev yapmaz'
Şahin Bayar
Lastik-İş ve DİSK Genel Başkanı Vahdettin Karabay, ısrarlarının ve çabalarının lastik işyerlerinde başlayan grevin kısa sürede bitirilmesi olduğunu söyledi. Sabancı Holding'e ait Pirelli, Brissa ve Goedyear şirketleri ile TİSK Başkanı Refik Baydur'un Lastik-İş'e yönelik suçlamalarını sert bir dille eleştiren Karabay, "Hiç kimse keyfi grev yapmaz" dedi. DİSK Başkanı Karabay, sorularımızı yanıtladı.
Lastik patronları gazetelere ilan vererek sendikanızı kamuoyuna şikâyet ettiler ve bazı iddialar öne sürdüler. Patronların bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Karabay - Lastik işverenleri verdikleri ilanla teklif sunmuşlar. Bizi sağduyuya çağırıyorlar. Biz zaten sağduyunun sahibiyiz. Ben de kendilerini sağduyuya çağırıyorum. Kamuoyunu etkilemek istiyorlar; 'İşte böyle bir Türkiye'de biz bunları teklif ettik. Sendika halen direniyor' diyorlar. Halbuki anlaşmanın yolu bu değil, gerçekler de böyle değil. Bunları çok iyi biliyorlar. Lastik işçileri sözleşmeye otururlarken ortalama 650 milyon lira ücret alıyorlardı. Bugün gelinen nokta, çok yüksek bir nokta değil. Sektör gereği gelmesi gereken noktadır. Burada mühim olan samimi olmaktır. Biz her zaman söylüyoruz; fabrikaların maliyetleri üretemez noktaya geldiğinde başımıza neler geleceğini biliyoruz. Bunu ifade ediyoruz.
TİSK Başkanı Refik Baydur, Lastik-İş'in "keyfi" olarak greve çıktığını söylüyor. Baydur'a cevabınız nedir?
Karabay - Hiç kimse keyfi grev yapmaz. Ben o makamın böyle sözler sarf etmesini yadırgıyorum. Taraflardan birinin böyle davranması ortamı germektir, topu hükümete atmaktır. Demokrasi ile idare edilen ülkelerde hükümetten serbest toplu pazarlık hakkına müdahale etmesini istemek bence sisteme inanmadıklarını gösteriyor.
Sendikanızın talebi ile işverenin önerdiği rakamlar arasındaki fark nedir?
Karabay - Bir kere sistemde farklılık var. Biz yıllık zam istiyoruz; onlar altı aylık zam öneriyor. Bu bölge depremden çıktı. Bu bölgede fabrikaların ve işçi arkadaşlarımızın zararı var. Biz demiyoruz ki; depremin zararları bu yıl telafi edilsin. Ama mağdur olan bölge insanının duygularıyla oynanmasın. En azından enflasyonun yüzde 70 olduğu bir ülkede, biz gerçekleri görerek teklifi yüzde 35'e çektik. Bunların göz ardı edilmemesi gerektiğine inanıyoruz.
İşverenle karşılıklı açıklamalarınız var. Bu açıklamalar nereye kadar gidecek?
Karabay - Bu şimdi karşılıklı açıklamalarla bitmez. Taraflar bir araya gelirler, bitirirler. Her zaman olduğu gibi. Yapay birtakım şeylere sarılmak doğru değil.
İşverenlerin açıklamaları karşılıklı ilişkileri nasıl etkileyecek? Aranızda bir gerginliğe yol açacak mı?
Karabay - Biz küskün kardeşleri oynamıyoruz ki. Biz işverenlerle devamlı görüşüyoruz. Yani aramızda kopukluk yok.
Peki grevin kısa bir süre içinde bitmesi olası mı?
Karabay - Umut ediyoruz. Çünkü uzun süreli bir grev, hem işvereni hem de işçiyi olmadık bir noktaya götürebilir. Orda zararları konuşacak bir durum olabilir. Onların olması sonucu; işçi ve işveren zararları konuşmaya başlayacaklar. Bunun için biz özellikle ısrar ediyoruz ki ve çaba sarf ediyoruz ki; grev uzun sürmesin. Bunlar basın aracılığıyla değil. Doğrudan görüşmelerle çözümlenebilecek konulardır. Sistemin dışına çıkmak doğru bir çözüm yolu değildir.
ÖNCEKİ HABER

Başsavcı-ülkücü mafya dostluğu

SONRAKİ HABER

Belçika'da uluslararası 1 Mayıs şenliği

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...