05 Mayıs 2000 21:00

Çukurova'da bahar şenlikleri

Çukurova Üniversitesi Bahar Şenlikleri 2 Mayıs günü başlamış. Her etkinlik, bir kol tarafından üstlenilmiş: Dağcılık Kolu, Plastik Sanatlar Kolu, Fotoğrafçılık Kolu, Fen Bilimleri Kolu, Doğa ve Çevre Kolu, Sinema Kolu...

Paylaş
Çukurova'da bahar şenlikleri
Sennur Sezer
"Dün benim önümde oturan sizdiniz değil mi?" diye soruyor, ufak tefek, kır saçlı adam, iri yarı esmer gence. Delikanlı biraz şaşkınlıkla, "Evet" diye mırıldanıyor. "Şükriye Tutkun'un ikinci parçasından sonra ayağa kalktınız?" Delikanlı başını sallıyor. "Sonra da oynamaya başladınız." Bu kez ben merak ediyorum sözün sonunu. "Oynayın... ayağa kalkın. Bu hakkınız, ama ben o andan sonra hiçbir şey göremedim." Sonra da kahkahayı basıp, "Ya protokol ayarlayın, ya boy sırası..." diyor. Ufak tefek adam, Prof. Cavit Demirkol. Jeoloji bölümünden. Delikanlı, galiba iktisattan. Çukurova Üniversitesi 9. Bahar Şenlikleri'ndeyiz. Kampüsün sonsuz gibi görülen alanında şenlik duyuruları. Ve davul zurna sesi... Öğrenciler halay çekiyor. Aslında bu ÇÜ Halk Dansları Kolu'nun dans gösterisiymiş. Halayın arasında yöresel kıyafetler görünüyor tek tük. Ama halaya katılan öğrenci sayısı artınca bir ortak eğlenme biçimini almış. "Dün de Zeybek oynanıyordu" diyorlar.
Çukurova Üniversitesi Bahar Şenlikleri 2 Mayıs günü başlamış. Her etkinlik, bir kol tarafından üstlenilmiş: Dağcılık Kolu, Havacılık Kolu, Plastik Sanatlar Kolu, Fotoğrafçılık Kolu, Fen Bilimleri Kolu, Doğa ve Çevre Kolu, Sinema Kolu, Tıp Fakültesi Çevre ve Sağlık Kolu, Türkoloji Araştırma Merkezi, İktisat Kolu... Çağrılma biçimim, bu kolların bir etkinlik belirleyip önerdikleri, öneri onaylanınca gerekli konuklarla ilişki kurduklarını düşündürüyor bana. Masrafları üniversite üstlenmiş. Etkinliklerde film gösterileri, tiyatro, video ve slayt gösterileri, konser, şiir dinletileri, söyleşiler, konferanslar yanında halat çekme yarışları, uçurtma şenlikleri, çuval ve yumurta yarışları, sergiler de yer almış. Etkinliği düzenleyen kollar çoğunlukla kendi ilgi alanlarında etkinlikler düzenlemiş: Doğa ve Çevre Kolu: 'Atom Bombasının Sonuçları ve Akkuyu' başlıklı multivizyon gösterisi, Plastik Sanatlar Kolu: Duvar Resmi Uygulaması, Sinema Kolu film gösterileri gibi... Ama İktisat Kolu, şiir dinletisinden konsere, sanat konularında da etkin.
Tavla yarışması, çuval koşusu gibi eğlenceler ise kolların ortak girişimi.
Edebiyatla ilgili etkinlikleri, izleyemeyecek olsam da ayrı bir ilgiyle soruşturdum. Âşıklar şöleni, Türkoloji'nin büyük eserleri, Türkçe'nin bugünü ve yarını konferansları yanında şiir dinletileri ağırlıkta. Bu tür dinletilerde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü yanında Tıp Fakültesi Çevre ve Sağlık Kolu'yla İktisat Kolu'nun etkinlik düzenlemesi, şiirin üniversitede (hiç değilse Çukurova Üniversitesi'nde) sevildiğinin kanıtı. Bunda belki de, öğretim görevlileri arasında, Adnan Yücel gibi bir ozanın olmasının etkisi var.
Benim çağrılı olduğum söyleşi ve şiir dinletisi, Mithat Özsan Anfisi Küçük Salonu'ndaydı. Ben küçük denen salonu görünce, bu güzel havada bu salonun dolacağından kuşkulu olduğumu dile getirdim yarı şaka yarı ciddi. Ama kalabalık bu salona sığmadı. Prof. Cavit Demirkol, etkinliği, belli bir saatle bitirmek koşuluyla büyük salona aldırdı. İki saat, Adnan Yücel ile ben, söyleştik, şiir okuduk, soruları yanıtladık. Yanıtlarımızı alkışlayan da oldu, yetersiz bulan da. Çünkü tartışılan, şiirin günümüzdeki durumuydu. Belki günün tek buruk olayı, kampüste geçen yıl bir trafik kazasına uğrayan genç kızın ölüm gününün etkinlikte anılışıydı. Bugün kampüste bir tek trafik ışığı var, o kaza noktasında. Geçit yapılamamış.
Şenlik 2 Mayıs Salı günü başlamış, 5 Mayıs akşamı konserle noktalandı. Yoğun koşuşturmam (buna program da denebilir) yüzünden çok kısa süre kaldım Çukurova Üniversitesi'nde. Oysa Doğa ve Çevre Kolu'nun düzenlediği MAI ve Tahkimin Türkiye'ye Etkileri panelini (Prof. Dr. İzzettin Önder, Mesut Mahmutoğlu), Fen Bilimleri Kolu'nun Prof. Dr. Mehmet Topaktaş'ın verdiği Evrimin Delilleri seminerini izlemek isterdim. Tiyatro Kolu'nun etkinliklerini de.
Şenlik etkinliklerine öğretim üye ve görevlilerinin izleyici olarak katılışları, tartışmalardaki etkinlikleri bana şenliğin başarısının nedenlerinden biri gibi göründü. İktisat Kolu'nun gazetesiyse bu kolun etkinliklerini yeterince izleyememenin eksikliğini kapattı. Gençlere başarılı şenlikler diledim. Adnan Yücel'in dizelerindeki gibi: "Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek."
ÖNCEKİ HABER

Denizlerce çoğalarak...

SONRAKİ HABER

Başsavcı-ülkücü mafya dostluğu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa