TİSK işçileri tehdit etti

TİSK işçileri tehdit etti
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Refik Baydur, DİSK'e bağlı Lastik-İş'te örgütlü Pirelli işçilerinin keyfi olarak greve gittiklerini öne sürerek, buna izin vermeyeceklerini tehdidinde bulundu. Devletin de izin vermemesini isteyen Baydur, işgüvencesine karşılık ihbar ve kıdem tazminatlarını pazarlık konusu yapacaklarını söyledi.
Her yıl 4-10 Mayıs tarihlerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen "İş Sağlığı İş Güvencesi Haftası" etkinlikleri dün düzenlenen toplantıyla başladı. Ankara Ticaret Odası'nda yapılan toplantının açış konuşmasını yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, işçi konfederasyonları genel başkanlarının toplantıya katılmamasına 'sitem ederek' "İyi niyetinin karşılık bulmaması halinde bakanlığından bunların bir şey beklemeye hakları olmadığını" söyledi.
Çalışanların iş kazaları ve meslek hastalıklarından korunmasını amaçlayan iş sağlığı ve iş güvenliğinin temel bir insan hakkı olduğunu belirten Okuyan, araştırmaların günümüzde dünya genelinde her saniyede en az 3 kişinin yaralanıp, her üç dakikada 1 işçinin iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle öldüğü gerçeğini dile getirdi.
Türkiye'de de iş kazaları ve meslek hastalıklarının son derece önemli olduğunu belirten Okuyan, 1999 yılında 78 bin iş kazası ve 1025 meslek hastalığı sonucu 1333 işçinin hayatını kaybettiğini, 3407 işçinin ise çalışamaz duruma geldiğini söyledi. Bu rakamlara kayıtdışının dahil olmadığını da hatırlatan Okuyan, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi için işçi-işveren ve devletin üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.
ILO Türkiye Temsilcisi Gülay Aslantepe ise, tarımda işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunun ILO'nun bu yılki toplantısında ikinci kez gündeme getirileceğini söyledi.
Ölümler, İngiltere'nin 6 katı
Programda olduğu halde açılışa katılmayan Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral'in yerine konuşan Türk-İş Genel Sekreteri Salih Kılıç ise, Okuyan'ın sitemine 'sitem'le karşılık vererek, Türk-İş ve Hak-İş genel kurullarına katılmamasını hatırlattı. Türkiye'de iş kazalarından dolayı ölümün, sanayinin gelişmiş olduğu İngiltere'den 6 kat fazla olduğuna dikkat çeken Kılıç, özelleştirme, taşeronlaştırma ve çocuk işçiliğinin de kazaları artırdığını söyledi. İşsizliğin büyük boyutlara yükseldiği bir ortamda işçilerin, açlıkla iş kazası arasında tercihe zorlandığını ve iş kazasını tercih etmek zorunda kaldığını dile getiren Kılıç, orta ve küçük ölçekli işletmelerde de maliyetin ilk düşürüldüğü yerin iş güvenliği önlemleri olduğunu söyledi.
Lastik işçilerine tehdit
Sözlerine, "Şairin dediği gibi, kimimiz ölürüz, kimimiz nutuk çekeriz" diye başlayan TİSK Genel Başkanı Refik Baydur ise, işçi kesimini hedef alan bir konuşma yaptı. DİSK'e bağlı Lastik-İş'in grevini kastederek, lastik sanayiinde keyfi bir grevin olduğunu öne süren Baydur, grevden dolayı Pirelli'nin alacağı 250 milyon dolarlık yatırımın başka ülkeye gittiğini, bunun zararının ise işçilere olduğunu söyledi. İşçi sendikalarının zayıflamasının nedenini bugüne kadar işletmeler üzerinde sendikacılık yapmalarına bağlayan Baydur, "Böyle giderse daha da zayıflayacaklar. İşletmelerin ayakta kalması temel alınmalı" diye konuştu.
Yasal önlemlerden dolayı devleti de uyaran Baydur, polisiye önlemlerin yetmeyeceğini söyledi. Polis-mahkeme-sendikal baskı nedeniyle işyerlerinin tehdit edildiğini öne süren ve Pirelli'deki grevi örnek gösteren Baydur, böyle bir şeye izin vermeyecekleri tehdidini yönelterek, devletin izin vermemesini istedi.
İşsizlik Sigortası'nı da eleştiren Baydur, fonun nasıl yönetileceğinin açık olmadığını, paranın kontrolünün devlette olduğunu, SSK'da bu oyunu daha önce gördüklerini ve bir daha görmek istemediklerini söyledi.
TİSK'in hedefinde sendikalar
Türkiye'de sendikaların çürümelerinin, yıpranmalarının nedenini işverene bağlamalarını eleştirerek, "Önce kendinizi yoklayın. Hizmeti nasıl götürüyorsunuz ona bakın" diyen Baydur, sendikacıların oturduğu yerden işverenin, devletin gırtlağına yapışarak sendikacılık yaptıklarını söyledi. Türk-İş'in, Çalışma Bakanlığı'na verdiği işgüvencesi yasası hazırlığını eleştiren Baydur, "Türkiye işgüvencesi peşinde" dedi. İşçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarının Avrupa düzeyine indirilmesi şartıyla bunu kabul ettiğini belirten Baydur, işverenlerin üretim yapmasalar bile faizlerle dünyalığını yapacağını söyledi.
5'li ve 7'li inisiyatiflere de değinerek, bundan çok yararlandıklarını söyleyen Baydur, DİSK'in çıkmasını kastederek, "Bir konfederasyon sudan sebeplerle çekildi. Neden? Sokağa çıkma eğiliminde. Kaderini sokakta aramak istiyor" dedi.
Türkiye'de yüzde 10 barajını aşan sendika sayısının 10'u geçmeyeceğini iddia ederek, "Bu sahtekârlığa, bu düzenbazlığa müsaade etmemeliyiz" diyen Baydur, İstanbul'da deri sanayiinin kötü sendikacılık yüzünden battığını öne sürdü.