Emek Platformu Bursa Bölge Toplantısı

Emek Platformu Bursa Bölge Toplantısı
   yapıldı
Emek Platformu Bursa Bölge Toplantısı, platforma bağlı örgütlerin yönetici ve işyeri temsilcilerinin katılımıyla yapıldı. Yaklaşık 300 kişinin katıldığı toplantı için çevre illerden de örgüt yöneticileri ve temsilciler Bursa'ya geldiler.
Melodi Düğün Salonu'nda "İşçi memur el ele genel greve", "Genel grev, genel direniş" sloganlarıyla başlayan toplantının divan başkanlığına getirilen DİSK Genel Başkanı Vahdettin Karabay, POAŞ ve TÜPRAŞ'tan sonra THY, limanlar, enerji santralleri ve dağıtım şebekeleriyle Türk Telekom gibi kuruluşların özelleştirilmesinin gündemde olduğuna dikkat çekerek, bu işletmelerde yoğun bir işçi kıyımı ve sendikasızlaştırma yaşanacağını söyledi. "Güçlerimizi birleştirmenin tam zamanıdır" diyen Karabay, Emek Platformu'nun ortak talepleri yaşama geçirmesi için, somut karar ve somut eylem planı temelinde çalışma yürütmesi gerektiğini belirtti. Türk-İş Mali Sekreteri Mustafa Kumlu da konuşmasında, bölge toplantılarının önümüzdeki günlerde yapılacak kapsamlı eylemlerin alt yapısını oluşturmada önemli katkısı olacağını söyledi. Kumlu, hükümetin taleplerine duyarsızlığının devam etmesi halinde, milyonlarla Ankara'ya yürüyeceklerini söyledi.
İstikrar yoksulluksa; istemiyoruz
KESK Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hayır ise "Eğer istikrar yoksulluksa, yüzde 25`lik zam oranıysa, bu istikrarı istemiyoruz. Bütün sorunları aşacak güç, dinamizm ve enerji bu salonda mevcuttur" diye konuştu. Çalışanların ve halkın birliktelik özlemi üzerinden bir araya geldiklerini belirten Türkiye Kamu-Sen Teşkilatlandırma Sekreteri Bayram Zengin de insan onuruna yakışır bir ücret ve sendikal hakların kazanılması için her türlü mücadeleye hazır olduklarını söyledi.
'Vurgun ve talan cumhuriyeti'
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu ise özelleştirmeler ve sosyal güvenlik yasasına değinerek, "Televizyona baktığımızda Türkiye Cumhuriyeti yerine Televole Cumhuriyetini, gazetelerde ise vurgun ve talan cumhuriyetini görüyoruz. Kim özelleştirme yoluyla devleti hortumluyorsa onların ağzı kulaklarında, çalışanlarsa sokakta. TÜSİAD nasihat veriyor, çalışanların ekmeği küçülüyor. Fedakârlık hep bizden bekleniyor. Asıl fedakârlık etmesi gereken kesimlerden ses çıkmıyor" dedi.
"Ben siyasileri değil, sizleri, Emek Platformu'nu muhatap kabul ediyorum" diyen Tüm İşçi Emeklileri Derneği Genel Başkanı İsmail Arslan da her türlü mücadeleye hazır olduklarınıda belirtti. Memur-Sen Genel Sekreteri Ahmet Aksu da Özel Emeklilik Sigortası kanun teklifinin Meclis'e gelmemesi için şimdiden çalışmalara başlamak gerektiğini ifade etti.
'Yanıtı alanlarda vereceğiz'
Genel merkez yöneticilerinin ardından, gruplar adına yapılan konuşmalarla toplantı devam etti. Türk-İş adına konuşan TÜMTİS Bursa Şube Başkanı Gürel Yılmaz, "Emekçilerin sağı solu yoktur. Kendisine solcu diyen Antep Belediye Başkanı Sayın Celal Doğan'da, kendisine sağcıyım diyen bir siyasi partinin Gemlik Belediye Başkanı'da işçilere sıfır zam dayatıyor. Demek ki; iki yerde bölüneceğiz. Biri emek, biri sermaye. Bizi bölmek isteyenlere cevabı alanlarda vereceğiz" diye konuştu. Yine Tek Gıda-İş Bursa Şube Başkanı Mahmut Kanbal ise Emek Platformu'nun özelleştirmeleri durduracak eylemler yapmasını istedi.
'Ortak kararlar almalıyız'
DİSK adına konuşan Genel-İş Marmara Bölge Başkanı Hüseyin Yaman emek ve demokrasi mücadelesinin zorunluluğuna değinerek, "Genel mMerkez yöneticileri ve tüm emek güçlerinin konuştuklarımızın arkasında olmalarını istiyorum" dedi. Talepleri sıralamanın sorunları çözmediğini söyleyen Birleşik Metal-İş Şube Başkanı Selçuk Göktaş ise "Biz Asilçelik'te direnirken azot işçisi, Sunipek işçisi de ortak hareket etmelidir. Bu platform ortak mücadelenin önündeki engelleri kaldırmaktadır. Yaklaşan TİS'lerde ortak kararlar almalıyız" dedi. Diğer konuşmacılar da sorunlarına değinerek, ortak mücadelenin örülmesinin önemine vurgu yaptılar.
Konuşmaların ardından yeniden söz alan Vahdettin Karabay toplantıdan çıkan sonuçları okudu. Sonuçların oylanarak karar altına alınmasının ardından toplantı "Emekçiler birleşti, geliyoruz Ankara", "Direne, direne kazanacağız", "Salonlarda değil, alanlarda eylem", "Genel grev, genel direniş" sloganlarıyla sona erdi.