28 Nisan 2000 21:00

1 Mayıs Diyarbakır ve Sinop'ta

   yasaklandı

Paylaş
1 Mayıs Diyarbakır ve Sinop'ta yasaklandı
Türk-İş'e bağlı sendikaların oluşturduğu tertip komitesinin 1 Mayıs mitingi başvurusu valilik tarafından "uygun görülmediği" gerekçesiyle yasaklandı. 1 Mayıs'ın yasaklanmasına sendikalar ve siyasi partiler büyük tepki gösterirken, 1 Mayıs'ın fiili olarak kutlanması konusundaki belirsizlik ise sürüyor. "Barış ve yumuşama sürecine girildiği" iddia edilen bölgede işçi ve emekçi merkezli tüm etkinlik ve eylemlerin sürekli engellenmeye çalışılması veya salonlara hapsedilmesi valiliğin bu son keyfi kararıyla tekrarlanırken, OHAL ve yasalarına karşı mücadelenin yakıcılığını da tekrar gündeme getirdi. Valiliğin yasaklama kararını Emniyet Müdürlüğü'ne tebliğ etmesiyle birlikte tertip komitesinde yer alan sendikacılar tek tek Emniyet Müdürlüğü'ne çağrılıp 1 Mayıs'ta herhangi bir eylemin gerçekleşmesi durumunda tertip komitesinin sorumlu tutulacağı söyleyenerek, tehdit edildi.
Türk-İş 5. Bölge Temsilcisi Ramazan Ulaş valiliğin bu kararına tertip komitesi olarak uyacaklarını ancak tabanlarının kendilerinden bağımsız olarak alanlara çıkmak isteyebileceğini belirtirken bir grup sendikacı ise miting izni verilen Batman'a gidilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Fiili 1 Mayıs
Yasaklama kararının ardından gazetemize açıklama yapan kitle örgütleri, parti yöneticileri ve sendikacılar ise yasaklama valiliğin aldığı antidemokratik karara rağmen alanlarda olacaklarını söylediler. Batman ve Malatya'da 1 Mayıs'a izin verilirken Diyarbakır'da yasaklanmasının doğru bir tavır olmadığını söyleyen KESK Dönem Sözcüsü Mehmet Işıktaş, "1 Mayıs'ı çeşitli zamanlarda fiili olarak kutladık. Bu sene de fiili olarak kutlanmasından yanayız" dedi.
Eğitim Sen Şube Başkanı Hayrettin Altun da 1 Mayıs'a Diyarbakır'da izin verilmemesinin bir demokrasi ayıbı olduğunu belirtti ve sistemin işçi ve emekçilerden yana değişim ve dönüşümü kolay kolay yapmayacağının bir kez daha görüldüğünü açıkladı. "Özellikle bölgemizde bir değişim ve dönüşümden bahsedildiği bir süreçte sendikalar ve emek güçleri üzerindeki baskıların yoğunlaşması, sistemin başvurduğu tek 'demokratik' yöntem olarak ortaya çıkıyor" diye düşüncelerini açıklayan Altun, emek güçlerinin birlikte mücadelesinin önemine dikkat çekti.
"Biz İHD olarak demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılmasında hiçbir yasak tanımadığımızı belirtmek istiyoruz. Demokrasi kuramı içerisinde yasak tanımıyoruz" diyerek görüşlerini bildiren İHD Genel Başkan Yardımcısı Osman Baydemir de, yasaklanacak tek olgunun OHAL ve OHAL'in yargı denetiminin dışında olan yetkileridir diye açıklama yaptı. Baydemir'in 1 Mayıs'ın tüm yurttaşların beyninde haklı ve meşru bir hak olduğunu ve Diyarbakır'daki yurttaşın da tıpkı İstanbul'daki gibi bu haktan yararlanması gerektiğini sözlerine ekledi.
EMEP ve HADEP'ten tepki
Dünyanın hiçbir yerinde demokratik bir hakkın mücadele edilmeden kullanılmadığına vurgu yapan HADEP İl Yöneticisi İsmail Aydın; Diyarbakır'da da kutlamanın yapılması için ellerinden geleni yapacaklarını sözlerine ekledi. Aydın; "Ancak bunun öncülüğünü sendikalar yapmalıdır, biz desteklemeye hazırız" dedi. EMEP İl Yöneticisi Deniz Doğan da demokratikleşmenin, normalleşmenin çok sık dile getirildiği şu günlerde, OHAL uygulamalarının doğal sonucu olarak koruculuk gibi yapılanmaların dağıtılmadığı, köylere geri dönüşün sağlanmadığı, sendikal faaliyetlerin engellendiği ve diğer antidemokratik uygulamaların devam ettiği sürece 1 Mayıs'ın yasaklanmasının da bu politikaların bir parçası olduğunu belirtti. Doğan; "Partimizin 1 Mayıs afişleri OHAL tarafından yasaklanarak toplatıldı ve bildiri dağıtan üyelerimiz gözaltına alındı. 1 Mayıs yasaklanmıştır ama Diyarbakır halkı Türkiyede'ki ve dünyadaki diğer emekçiler gibi 1 Mayıs'ta alanları dolduracaktır" dedi.
Sinop'ta da yasaklandı
Sinop Valiliği, Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlenmek istenen 1 Mayıs mitingine izin vermedi. Sinop Valiliği'nin hiçbir gerekçe göstermeden mitingi engellemesi Eğitim-Sen tarafından kınandı. Sinop'ta işçi ve memur sendikaları, kitle örgütleri ve siyasi partiler tarafından yapılmak istenen 1 Mayıs mitingi, Sinop Valiliği'nin 27.04.2000 gün ve 590 sayılı yazılarıyla "uygun görülmediği" bildirilerek yasaklandı. Eğitim-Sen Genel Sekreteri Kemal Ünal, Sinop Valiliği'nin hiçbir gerekçe göstermeden 1 Mayıs mitingini engellemesini kınayarak, işçi ve emekçilerin birlik ve dayanışma içinde istek ve sorunlarını alanlarda ifade etmelerinin valiyi neden rahatsız ettiğini sordu.
Ünal bu yasakçı anlayışı protesto ettiklerini bildirerek, işçi ve emekçileri, bütün çalışanları 1 Mayıs alanlarına çıkmaya çağırdı. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Mizaha OHAL yasağı
Gazetemiz Evrensel'den sonra, üç derginin daha OHAL bölgesi kapsamındaki illere girişi yasaklandı. Kürtçe karikatür dergisi Pine'nin sahibi M. Nuri Karakoyun, "Mizah dergisi de yasaklanır mı? Evet, OHAL yasaklar!" sözleri ile başlayan açıklamasında, dergilerinin sadece Kürtçe olduğu için yasaklandığını söyledi. OHAL'e girişi yasaklanan Roja Teze ve Deng dergilerinin sahibi Veddat Mavlay da, yasaklama kararını haber alma hakkına vurulan bir darbe olarak nitelendirdi.
Kürtçe olduğu için...
OHAL Bölge Valisi, OHAL Kanunu'na dayanarak, Pine dergisini süresiz olarak OHAL kapsamında bulunan illere girişini yasakladı. Pine Dergisi Sahibi M. Nuri Karakoyun, dün yaptığı açıklamada, Pine dergisi hakkında bu güne kadar her hangi bir toplama ve soruşturma açılmadığını, dergilerinin sadece Kürtçe olduğu için yasaklandığını söyledi.
Çalışanlar gözaltına alındı
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerin önceki gün derginin Diyarbakır bürosuna gelerek, 27 Nisan 2000 tarihli kararı illettiğini belirten Karakoyun, büroda bulunan Diyarbakır Bölge Temsilcisi Suat Özalp, çalışanlardan Serap Karademir ile Murat Öztürk'ün gözaltına alındığını söyledi. Bürodaki tüm arşive el konulduğunu dile getiren Karakyoun, Kürt dili ve kültürüne yönelik tahammülsüzlüğün devam ettiğini ifade etti.
"Çatışma döneminin kalıntısı olan OHAL'in aldığı kararlarla birlikte ortadan kalkması için bütün demokrasi isteyen kişi ve kurumların harekete geçmesini" isteyen Karakoyun, basın özgürlüğüne yapılan bu saldırı karşısında duyarlı olunmasını istedi.
Haber alma hakkına darbe
Haftalık Roja Teze gazetesi ve Deng dergisi sahibi Veddat Mavlay da, OHAL yasağının 24 Nisan 2000 tarihli karar ile uygulamaya konulduğunu belirterek, "OHAL Kanunu hukukun eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi, basın özgürlüğünü ve vatandaşların bilgilenme hakkını kısıtlayan bir uygulamadır. OHAL Kanunu'na dayalı geliştirilen tasarruflar ise meşru olmaktan uzaktır. Objektif habercilik anlayışına ve demokrat yayıncılık perspektifine sahip Roja Teze ve Deng dergisinin Türkiye'nin bir bölümüne sokulmayışı toplumun haber alma özgürlüğüne vurulan bir darbedir" dedi. Mavlay, çağdışı yasaklama anlayışının bir an önce terk edilmesini ve OHAL sistemine son verilmesini de istedi.
Gazetemiz de yasaklı
Diyarbakır, Şırnak, Van, Hakkari ve Tunceli illerini kapsayan Olağanüstü Hal, 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'na dayanıyor. Kanunun 11/e maddesi, OHAL Bölge Valiliği'ne dilediği yayın organını gerekçe göstermeksizin bölgeye sokmama kararı alma hakkı veriyor.
Bu maddeye dayanılarak gazetemiz Evrensel de 481 gündür OHAL Bölgesi'ne sokulmuyor. Daha önce de kapatılan Emek, Özgür Bakış ve Demokrasi gazeteleri ile halen yayınını sürdüren Özgür Halk dergisinin OHAL bölgesine girişi yasaklanmıştı.
ÖNCEKİ HABER

Mühendisler yürüdü

SONRAKİ HABER

2000 1 Mayısı başlangıç olmalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...