Onbinler Washington sokaklarında

Onbinler Washington sokaklarında
ABD'nin başkenti Washington'da bir haftadır süren polis terörü, Uluslararası Para Fonu (IMF)'nun ilkbahar toplantısının başladığı pazar günü zirveye ulaştı. Ancak binlerce polisin başkent sokaklarını abluka altına alması, emekçilerin emperyalist kuruluşlara karşı öfkelerini zapt edemedi. Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 24 ülkeden maliye bakanlarının katıldığı IMF zirvesinin başladığı sabah saatlerinden itibaren başlayan dev protestolara 30 bine yakın işçi, emekçi ve genç katıldı.
Sokaklar savaş alanı
Küresel Adalet İçin Seferberlik çatısı altında birleşen onbinlerce kişi, IMF toplantısını önleme sözlerini tutmak için ellerinden geleni yaptılar. Ancak polis saldırıları nedeniyle bu hedef tam olarak yerine getirilemedi. Yine de, bazı ülkelerden toplantıya katılmak için Washington'a giden maliye bakanları, saatler boyunca mahsur kaldılar.
Amerikan medyası tarafından "Washington sokakları savaş alanına döndü" gibi yorumlarla duyurulan eylemler, pazar günü erken saatlerde barışçıl bir biçimde başladı. Ellerinde, IMF ve Dünya Bankası'nı temsil eden dev kuklalarla sokakları festival alanına çeviren onbinler, kent halkından da büyük destek gördü. Atılan kapitalizm karşıtı sloganların yanı sıra, ön saflarda, üzerinde "Özgürlüğü Küreselleştirin" yazılı 3 metrelik dev bir kukla taşındı. Eylemleri ve polis saldırılarını izleyen muhabirler, olayların zaman zaman 1960 ve '70'lerin Vietnam Savaşı karşıtı gösterilerini andırdığını belirttiler.
1968 yılında, siyah lider Martin Luther King'in öldürülmesinin ardından patlak veren dev protestoları önlemek için Beyaz Saray önüne barikatlar kurulmuş, Capitol binası önüne ağır makineli tüfekler yerleştirilmişti.
Motosikletli saldırı
İlerleyen saatlerde polisin kitlelere yönelik provokasyonları giderek arttı. Sivil polis ve FBI ajanlarının sokak aralarında kıstırdıkları gençlere saldırmalarıyla başlayan provokasyonlar, bir süre sonra yürüyüşçülere açık saldırıya dönüştü. Binaların üzerinde ise polis helikopterleri dolaşarak, göstericilerin gruplaştığı bölgeler tespit edildi.
Kitlelerin polis tarafından oluşturulan barikatı yarma girişimi üzerine zırhlı polisler, motosikletlerini insanların üzerine sürdüler. Bu saldırı sırasında biber gazı ve göz yaşartıcı bombalar kullanılınca, sokaklar savaş alanına döndü. İlk şaşkınlıktan sonra karşı saldırıya geçen eylemciler, polis barikatlarından söktükleri demir parmaklıklarla ilerlemeye başladılar. Bir süre için geri çekilen polisler, ardından sopalar kullanarak kalabalığa hamle etti. Bu sırada 9 kez kimyasal gaz kullanıldı. Gaz saldırısı nedeniyle AP muhabiri Ross Simspon zehirlendi. Simpson, daha sonra polisler tarafından dövüldü.
Eyleme tıbbi müdahale ekibi olarak katılanlar yaralanan onlarca kişinin ilk tedavisini yaparken, gazlardan etkilenenleri iyileştirmek için sirkeli bezler kullanıldı. Bir kişinin ise hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.
'Vietnam'dan ileri'
Eylemlere katılanların ezici çoğunluğunun gençler olduğu dikkat çekti. Ancak 66 yaşındaki Elizabeth Burke gibi "eski topraklar" da eksik değildi. Vietnam savaşı karşıtı eylemleri hatırlatan Burke, "O sırada eylemlere katılanların bir kısmı, savaşa gitmemek için buna zorunluydu. Şimdi ise kimsenin böyle bir zorunluluğu yok ve bu nedenle eylemler daha ileri" diye konuştu.
4 bakan mahsur kaldı
Kendileri için önceliğin "IMF ve DB toplantılarının kesintisiz yapılmasını sağlamak" olduğunu ilan ederek, göstericileri engellemek için her yola başvuracaklarını açıkça söyleyen polisler, eylemlerin başlamasından hemen önce maliye bakanlarını toplantıya götürmek için özel yöntemler kullandılar. Pazar sabahı şafak sökerken otobüslerle yola çıkan bir grup polis, bakanları otellerden aldıktan sonra karmaşık rotalar kullanarak IMF merkez binasına götürdü.
Ancak polisin taktiği tam olarak başarılı olamadı. Fransa, Brezilya, Portekiz ve Tayland maliye bakanları, kaldıkları otelin önüne toplanan binlerce öfkeli gösterici nedeniyle mahsur kaldılar. Watergate Oteli'nde 6 saat boyunca bekleyen bakanlar, polisin kalabalığa saldırıp dağıtmasıyla toplantıya gidebildiler.
Polisin taktiği
Eylemleri bastırmak için görevlendirilen 3600 polisin kullandığı temel taktiğin, şehir merkezinde oluşturulan "insansız bölge" dışındaki eylemleri kontrol altında tutmak, barikatları yarmak isteyenleri ise şiddetle dağıtmak olduğu görüldü. Saldırılar sırasında 50'ye yakın göstericinin gözaltına alındığı da kaydedildi.
Öte yandan, ABD Başkanı Bill Clinton'ın eylemler sırasında şehirdışında olduğu öğrenildi.
Bütün baskılara rağmen eylemlerinin büyük bir başarıyla devam ettiğini belirten Küresel Adalet İçin Seferberlik üyelerinden Beka Economopoulos, "Bunu bir zafer olarak kutlamaya hakkımız var. Olağanüstü güçlüklere rağmen onbinlerce insanı sokaklara dökmeyi başardık" diye konuştu.
Yoğun istek üzerine...
Pazar günkü protestolara katılımın yoğun olması, eylemlerin uzatılmasını da gündeme getirdi. IMF'nin ardından, Dünya Bankası'nın ilkbahar toplantılarına katılan delegeleri "karşılamaya" hazırlanan binlerce gösterici, eylemleri bugün de sürdürmeyi düşünüyor.
Dünya Bankası'nın pazartesi toplantısında, kamuoyu baskısı sonucu gündeme gelen yoksul ülkelerin borçlarının kısmen silinmesi konusu ele alınacak.