09 Nisan 2000 21:00

Sendikaların çekişmesi işçileri bölüyor

İki dönem FP'den belediye başkanlığı yapan Hizmet-İş Şube Başkanı Çınar'ın sendikalı işçi çalıştırmadığına dikkat çeken işçiler, işten atma tehdidi altında olduklarını söylediler.

Paylaş
Sendikaların çekişmesi işçileri bölüyor
Deniz Balta - Cem Yurduseven
Trabzon Belediyesi'nde uzun süredir yaşanan sendikal rekabet işçileri bölüyor. 1000'i aşkın işçinin çalıştığı belediyede 1983 yılından beri örgütlü olan Belediye-İş Sendikası'nın işçileri memnun edecek bir sözleşme imzalaması işvereni rahatsız edince, Hizmet-İş Sendikası'nın örgütlenmesini desteklemeye başladı. 1997 yılında kurulan ancak bu zamana kadar hiçbir faaliyet göstermeyen Hizmet-İş ise işverenin de desteğiyle Belediye-İş'in üyelerini örgütlemeye başladı.
İki dönem Fazilet Partisi'nden belediye başkanlığı yapan Hizmet-İş Şube Başkanı Mehmet Çınar'ın belediye başkanlığı süresince sendikalı işçi çalıştırmadığına dikkat çeken işçiler, sürgün ve işten atma tehtidi altında olduklarını söylediler. Birçok arkadaşlarının baskılara dayanamayarak ve alacaklarının verileceği inancıyla Hizmet-İş'e geçtiklerini söyleyen Belediye-İş üyesi işçiler, oyuna gelmeyeceklerini ve bölünmeyeceklerini söylediler.
Temizlik İşleri'nde çalışan Belediye-İş üyesi bir işçi, işverenin Hizmet-İş'e geçmeleri yönünde baskısı olduğunu belirterek, "O sendikaya geçerseniz 300 milyonunuz hazır, diyorlar. Geçen arkadaşımız ise para sıkıntısından ve yapılan baskılara dayanmadığı için geçti. Biz sendikamız Belediye-İş'ten ve yaptığı sözleşmeden de memunuz" derken, yine aynı birimden başka bir işçi Hizmet-İş Temsilcisi Osman Birinci'nin sendika seçimlerini kaybetmeyi gurur meselesi yaparak kendilerini bölmeye çalıştığını söyledi. "Bizim mücadelemiz ekmek mücadelesidir. Ellerini ekmeğimizden çeksinler. Belediye-İş'ten başka sendika tanımıyoruz" diyerek işverene tepki gösterdi.
Sürgün ve işten atma
1998'den önce düzenli olarak ödenen ikramiye ve toplusözleşmelerden doğan farklarının Hizmet-İş kurulduktan sonra ödenmediğine dikkat çeken bir başka temizlik işçisi ise "Çünkü bu paralarla işçiyi baskı altına alıyorlar" dedi. Sürekli olarak Hizmet-İş yöneticilerinin tehdidine maruz kaldığını "Seni şöför yaptık, eğer Hizmet-İş'e geçmezsen çöpe alırız" dediklerini söyleyen işçi, buna dayanamayarak Belediye-İş'ten istifa ettiğini söyledi.
İçerde 600 milyon lira alacakları olduğunu belirterek, Belediye Başkanı'nın önce bu paraları ödemesini isteyen başka bir temizlik işçisi de "Baskı ve tehdit altındayız, yoldan çevirip, evlere gidip üye yapıyorlar. Sendikal sorunlarımız evimize, çocuğumuza yansıyor. 1 paket sigara içerken 3 paket içmeye başladık. Sendikamız Belediye-İş'ten memmunuz, bütün bu oyunlara rağmen sözleşmeyi biz imzalayacağız" diye konuştu.
Ekmeğimizle oynamasınlar
Alınan 400 sözleşmeli işçinin 350 tanesi amir yapıldı, masa başı görevi verildi, biz kadrolu işçilerin devamlı olarak yeri değişiyor, sürgüne gidiyoruz" diyen Fen İşleri'nden başka bir işçi de Hizmet-İş yöneticileri ve işverene şöyle seslendi: "Eğer Müslümansalar çoluğumuzun çocuğumuzun rızkından ellerini çeksinler. Sayın Asım Aykan ekmeğimizle oynama!"
Su Arıtma Birimi'nde çalışan Belediye-İş üyesi bir işçi de iradelerinin tehditle baskı altına alındığını ifade ederek, "Hizmet-İş Başkanı Mehmet Çınar önce çalışmadan aldığı paraların hesabını versin, sonra sendikacılık yapsın. İşe gelmiyor, su arıtmada bir görevi yok, haftada bir gelip müdürle görüşüp gidiyor. 10 yıl işverenlik yapan biri işçi sınıfını ne kadar tanıyor ki mücadeleyi ne kadar biliyor da sendikacılık yapıyor? Biz sarı sendikacılığın ne olduğunu 12 Eylül'de gördük. Şimdi buna izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
"Eğer Karadeniz'de örgütlenmek istiyorlarsa Maçka'da, Esiroğlu'nda, Akyazı'da, Çukurçayır'da örgütleme yapsınlar. Örgütlü bir sendikayı işverene karşı bölmek ahlaksızlıktır. Ellerine anamızın bacımızın eşarplarını alıp siyaset yapmasınlar" diyen bir başka Su Arıtma işçisi de Hizmet-İş ve işverene karşı mücadelelerinin devam edeceğini ve kendilerinin kazanacağını söyledi.
Hizmet-İş üyeleri
Gelir Müdürlüğü'nde işçi olarak çalışan Hizmet-İş Üyesi Orhan Eraslan ise kendi isteğiyle Hizmet-İş'e geçtiğini belirterek, Belediye-İş'i "Cenazem olur gelmezler, hastam olur ilgilenmezler, bu ne biçim sendikacılık anlayışıdır" diye eleştirdi.
Temizlik İşleri'nde şoför olarak çalışan Turgut Civelek ise Belediye-İş'te "hakkını arayacak bir platform bulamadığı" için Hizmet-İş'e geçtiğini söyledi. Temizlik İşleri'nde çalışan Avni Koç da kendilerine okumadan belge imzalatıldığını, sonradan bunun Hizmet-İş'ten istifa belgesi olduğunu öğrendiklerini iddia etti. Yine Temizlik İşleri'nden Hizmet-İş Üyesi Recep Göktürk de "Hizmet-İş'in belediye yönetimiyle iç içe olması, işverenle barışık olmasından etkilenerek, bu sendikaya geçtim" dedi. Tuncay Turan adlı temizlik işçisi de Hizmet-İş'in belediyeden alacaklarını tahsil edeceğini düşünerek bu sendikaya geçtiklerini söyledi.
ÖNCEKİ HABER

'Sokakları da zapt edeceğiz'

SONRAKİ HABER

2005'te 70 milyonuz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...