07 Nisan 2000 21:00

Kocaeli emekçileri kararlı:

   'Hayatı durduracağız'

Paylaş
Kocaeli emekçileri kararlı:
   'Hayatı durduracağız'
Jülide Kalıç
"Sosyal Devlete Sahip Çık" yürüyüşünü Ankara'da noktalayan Kocaeli Sendikalar Bİrliği'ne bağlı sendikaların yöneticileri, Kocaelili işçi ve emekçilerin, özelleştirmeye, işten atmaya, sendikasızlaştırmaya ve fabrikalarının kapatılmasına karşı olan tepkilerini Meclis'e ilettiler.
Yürüyüş sonrası Güven Park'ta öğle yemeği yerken görüştüğümüz sendikacılar, ülkenin talan edilmesine karşı olduklarını dile getirerek, Meclis'e ilettikleri taleplerinin dikkate alınmaması durumunda üretimden gelen güçlerini kullanacaklarını söylediler.
Petrol-İş Kocaeli Şube İdare Sekreteri Bülent Yıldız, yürüyüşlerinin amacının, emekçinin sesine kulağını tıkamış olan Meclis'e taleplerini iletmek olduğunu dile getirdi. Kocaeli'deki depremzedelerle ilgilenilmediğini, kalıcı konut yapılması gerekirken, prefabrik evler inşa edildiğini belirten Yıldız, emekçilere yüzde 25 oranında ücret artışı dayatıldığını söyledi. Petrol-İş'in önündeki en önemli engelin özelleştirme olduğunu, bu sorunun mutlaka aşılması gerektiğini vurgulayan Yıldız, KİT'lerin Kurumlar Vergisi ödediğini, satıldıkları takdirde devletin bu vergiyi alamayacağını belirterek, kâr eden bir kurumun devletin elinden neden çıkarıldığını anlayamadıklarını ifade etti.
Sendikalardan kurtulmak
Özelleştirmenin diğer bir adının sendikasızlaştırma olduğuna, şu ana kadar yapılan özelleştirmeler ile işçi sayısının yarı yarıya düştüğüne dikkat çeken Lastik-İş Kocaeli Şube İdari Sekreteri Hasan Hüseyin Çakar ise, hükümetin amacının sadece fabikaları satmak değil, sendikalardan da kurtulmak olduğunu dile getirdi. Çakar, sendikasızlaştırmanın özel sektörde taşeronla yapıldığını, örneğin kendi sektörlerinde taşeron olmasa sendikalarındaki üye sayısının beş bine yakın olacağını söyledi. Depremle ilgili sorunları da dile getirmek istediklerini belirten Çakar, depremde eşini ve çocuğunu kaybettiğini söyleyerek, "Ancak bunlar bir tarafa fabrikada üyeler bizden bir şeyler bekliyor" dedi.
Lastik işçilerinin toplusözleşme görüşmelerinin sürdüğünü ve yüzde 25'in dayatıldığını ifade eden Çakar, "Ben IMF dayatmalarıyla mı sözleşme yapacağım?" diyerek, ücretlerini IMF'nin belirlemesini asla kabul etmeyeceklerini söyledi. İzmit'de çok büyük bir miting yaptıklarını, ama Meclis'in bir şey duymadığını, özelleştirmelerin devam ettiğini dile getiren Çakar, tepkilerinin dikkate alınmadığından yakındı. Çakar, işçilerin güçlerini birleştirerek özelleştirme ve sendikasızlaştırmaya karşı durmaları gerektiğini vurguladı.
Arabanın sigortası
Selüloz-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Halil Bahçeci de, özelleştirmenin kör bir testere gibi çalışanların boynuna dayandığını, yeni çıkan Sosyal Güvenlik Yasası ve artırılan sigorta pirimleri nedeniyle önümüzdeki süreçte işsizliğin daha da büyüyeceğini söyledi. Bahçeci, "Öyle bir devlet ki, trafik polisi çevirme yaptığında aracın sigortasını soruyor. Ama aracı kullanan şoförün sigortasını sormuyor. İşte insana böyle değer veriliyor ülkemizde" diyerek, tüm bu olumsuzlukların karşısında topyekûn bir başkaldırı sağlamak zorunda olduklarına vurgu yaptı. Bahçeci, yürüyüşlerinin "mükemmel" geçtiğini, yürüyüş boyunca işçi ve emekçilerin kendilerine güç verdiğini ve çözümün halkın sorunlarına sahip çıkmasıyla mümkün olabileceğini ifade etti.
Bağımsız Türkiye için
"İşçi ve emekçi kentinin tepki göstermesi gerekiyordu. Bunun için bu yürüyüşü gerçekleştirmemiz önemliydi" diyen SES Kocaeli Şube Başkanı Güner Kizir, deprem yaralarının sarılmasını, işçilerin işten atılmamasını, fabrikalarının kapatılmamasını, özelleştirmelerin durdurulmasını, kamu emekçilerine grevli, toplusözleşmeli sendikal haklarının verilmesini istediklerini belirtti. Yürüyüş boyunca işçi ve emekçilerin olağanüstü coşku ve heyecanı ile karşılaştıklarını, Kocaeli Sendikalar Birliği'nin onlar için bir umut olduğunu ifade eden Kizir, bu ülkenin peşkeş çekilmemesi ve bağımsız, demokratik Türkiye'nin mutlaka kurulması için çabaladıklarını vurguladı.
'Biz istersek üretmeyiz'
Genel-İş Gebze Şube Başkanı Öztürk Şamdan, yürüyüş sırasındaki desteklerin kendilerini umutlandırdığını belirterek, kalıcı konutlarla ve deprem yaralarının sarılması ile ilgili taleplerinin de olduğunu dile getirerek, sorunlarına çare bulunmazsa ve hükümet yine sorunlara kulağını tıkarsa, üretimden gelen güçlerini kullanacaklarını söyledi.
Öztürk Şamdan, işyerlerinde, mahallerinde hükümeti sert biçimde uyarmaya zorunlu olduklarını, çünkü yaşama haklarının ellerinden alındığını vurgulayarak, "Bu ülkenin insanlarıysak, bu ülkeyi biz kalkındırıp biz vergi veriyorsak, insan gibi yaşamaya hakkımız var" diye konuştu. Şamdan, işçilerin ve emekçilerin üretimden gelen güçlerini kullanması durumunda olacaklara dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Biz üretmediğimiz zaman, onların uçakları, topları, silahları olmayacak. Hayat duracak."
ÖNCEKİ HABER

Hukuk herkese işlesin!

SONRAKİ HABER

Kurumları var, ama işleri yok!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...