Kolombiya'da rüşvet diz boyu

Kolombiya'da rüşvet diz boyu
Kolombiya Devlet Başkanı Andres Pastrana'nın, kongreyi kapatarak bütün yetkileri elinde toplama planı, muhalefetin sert tepkisiyle karşılaştı. Pastrana muhalifleri, rüşvet ve yolsuzlukları gerekçe göstererek kongreyi tasfiye etmek isteyen devlet başkanının, bu yolsuzluklardan bizzat sorumlu olduğunu belirttiler.
Samper örneği
Kolombiya diktatörlüğünün içinde bulunduğu siyasi bunalımın son ifadesi olan kongre krizi, gözlemciler tarafından Ernesto Samper'i koltuğundan eden skandala benzetiliyor. Eski Devlet Başkanı Ernesto Samper, seçim kampanyasında Cali uyuşturucu kartelinin parasını kullandığı ortaya çıkınca, 1996 yılında istifa etmek zorunda kalmıştı. Gözlemciler, son yolsuzlukların devlet başkanlığına dek uzanması halinde, aynı sonun Pastrana'nın da başına gelebileceğini kaydediyor.
Yolsuzluk skandalı, iki hafta önce patlak verdi. Kongre tarafından onaylanan 550 adet ihalenin şaibeli olduğunu açıklayan hükümet, konuyla ilgili soruşturma başlattı.
50 bin dolara tuvalet!
Söz konusu ihaleler arasında, kongreye "tuvalet" yapılmasına ilişkin 50 bin dolarlık bir anlaşma ve yine kongrenin bilgisayarlarındaki "milenyum problemi"nin çözülmesi için imzalanan 57 bin dolarlık bir diğer anlaşma da bulunuyor. Ancak sonuncu ihale, 2000 yılına girilmesinden birkaç saat önce sonuçlandırılmış.
Bağımsız avukatlar ise, yolsuzlukların senato boyutunu gözler önüne seriyor. Yapılan soruşturmaya göre senato üyeleri, bürolarındaki mobilyaları, makam araçlarını ve kamu fonlarını çalarak 3.6 milyon dolar haksız kazanç elde etti.
Pastrana zorda
Pastrana'nın "yolsuzlukların üzerine gitme" manevrasının ise geri teptiği belirtiliyor. Gözlemciler, bütün bu şaibeli ihaleler ve yolsuzlukların maliye bakanlığı tarafından onaylandığını ve bu nedenle hükümetin bu işten sıyrılamayacağını vurguluyor. Pastrana'nın, hem kongredeki muhalefetten kurtulmak, hem de hükümetini aklamak için referanduma gitme planı da tehlikeye düştü. Muhalefetteki Liberal Parti üyeleri, devlet başkanının "ateşle oynadığını" söylediler. Eski Devlet Başkanı Alfonso Lopez, "Bu yolsuzluklar, Pastrana hükümetinin başından beri desteklediği bir sistemin sonucudur" diyerek, devlet başkanının kongre desteğini almak için liberallere kesenin ağzını açtığını hatırlattı. Lopez, referandum sonucunda Pastrana'nın istifa etme olasılığına ilişkin bir soruya "Olabilir" yanıtını verdi.
21 köylü öldürüldü
Öte yandan, ordu destekli ölüm mangaları bir katliam daha gerçekleştirdiler. Venezüella sınırındaki iki köye düzenlenen kontra baskınında 21 köylü kurşuna dizildi. Olayda 5 köylünün de ağır yaralandığı kaydedildi.
Kontra örgütleri, geçtiğimiz ağustos ayında aynı bölgede 36 kişiyi öldürmüşlerdi. Olaydan sonra 3000 köylü Venezüella'ya kaçmış ve katliama karıştıkları anlaşılan yerel ordu ve polis yetkilileri görevden alınmıştı.
Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) gerillaları ise, bir polis helikopterini düşürerek üç polisi öldürdü.
ABD'li amiralden katillere övgü
Bu arada, ABD emperyalizminin Kolombiya diktatörlüğüne verdiği destek, Amerikan kamuoyunun tepkisine rağmen devam ediyor. Ülkeye gelen son ziyaretçi Latin Amerika'daki en rütbeli ABD subayı olan Amiral Charles Wilhelm oldu. Wilhelm, önceki gün başkent Bogota'da bir basın toplantısı düzenleyerek Kolombiya ordusunu savundu. Son otuz yıl içinde onbinlerce kişiyi katleden ordu komutanlarını öven Amiral Wilhelm, "Bu kişiler şaşmaz bir ahlaki pusulaya sahiptir" diye konuştu.
ABD Temsilciler Meclisi, Kolombiya diktatörlüğüne 1.7 milyar dolarlık dev bir askeri yardım paketini onaylamıştı. Paket, senatodan geçmesi halinde yürürlüğe girecek.