05 Nisan 2000 21:00

İşkence davasına 'cevap yok'

Gözaltında işkence sonucu yaşamını yitiren Süleyman Yeter'in de aralarında olduğu 16 kişiye işkence yapan 8 polisin yargılandığı davada hiçbir ilerleme sağlanamadı.

Paylaş
İşkence davasına 'cevap yok'
Gözaltında gördüğü işkence sonucu yaşamını yitiren sendikacı Süleyman Yeter'in de aralarında olduğu 16 kişiye işkence yapan 8 polisin yargılandığı davada hiçbir ilerleme sağlanamadı. Davanın ilerlemesini sağlayacak belgeler için, her duruşmada olduğu gibi dün de "Cevap yok" dendi.
Arif Çelebi, Ragıp İltümur, Hasan Ozan, Necati Abay, S. Y, Erdoğan Ber, Bayram Namaz, Birsen Kaya, Erdoğan Yılmaz, Ayşe Yılmaz, Sultan Arıkan, Gönül Karagöz, Ferhat Akçay, Sedat Şenoğlu, Mukaddes Çelik ve Birsen Kaya'ya işkence yapan 8 polisin yargılandığı davada hiçbir ilerleme sağlanamadı.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren ve tutuklu bulundukları Gebze Cezaevi'nden getirilen işkence mağdurları Arif Çelebi ile Gönül Karagöz'ün hazır bulundukları davada, istenen belge ve bilgiler yine devletin kurumlarına takıldı. 1997 yılında başlayan davada mahkeme heyeti onlarca kez istenen belgeler için 'Cevap yok' dedi.
Dünkü duruşmada mahkeme heyetinin 'Cevap yok' dediği konularsa şöyle:
  • Duruşmanın hem tanığı hem mağduru olan Atılım Gazetesi eski Yazıişleri Müdürü Asiye Zeybek Güzel'in kendisine yapılan işkenceyi belgeleyen Çapa Psiko-Travma Merkezi raporu doğrultusunda Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'na polisler hakkında yaptığı suç duyurusu. Güzel o dönem bir travma yaşadığı için polisler hakkında suç duyurusunda bulunamamış, davada müşteki olamamıştı.
  • Aynı zamanda davanın mağdurlarından olan Gönül Karagöz'ün, haziran ayında yapılan duruşmada kendisine işkence yaptığını söyleyerek, teşhis ettiği polis Şahin Kaplan ile ilgili soruşturmanın akıbeti.
  • Süleyman Yeter'in kendisine işkence yapıldığını belgeleyecek nitelikte olan Gebze Devlet Hastanesi raporları.
    Tutuklama talebine yine ret
    Duruşmanın dünkü oturumunda müşteki avukatlarının delilleri karartacağı endişesiyle polislerin tutuklanması yönündeki talepleri yine reddedildi. Avukatlar, "Polislerin suç delillerini karartmaları muhtemeldir. Mahkemenin ret gerekçeleri ise inandırıcı değil" dediler. Duruşma, gerekli eksikliklerin giderilmesi için ileri bir tarihe ertelendi. Duruşma sonrası Süleyman Yeter'in eşi Ayşe Yumli Yeter, "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" sloganı attı. Aynı sloganı atan Gönül Karagöz ile polisler arasında kısa bir gerginlik yaşandı. Gazeteciler ise geçen duruşma alınan mahkeme kararı nedeniyle duruşmadan görüntü alamadılar. Davada İstanbul Terörle Mücadele Şubesi (TMŞ)'nde görevli polisler Şaban Tos, Necip Tükenmez, Zülfikar Özdemir, Erdoğan Oğuz, Bayram Kartal, Sedat Semih Ay, Yusuf Öz, Bülent Duramanoğlu "cürümü söyletmek için işkence yapmaktan" 5 yıla kadar hapis cezası istemi ile yargılanıyorlar. src=/resim/b1.gif width=5>
    Başa dön


    81 öğrenci savcılıkta
    MHP yanlısı bir grup faşistin, Alpaslan Türkeş'in ölüm yıldönümünü bahane ederek polisle işbirliği içinde Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'nde yarattığı provokasyon sonucu dövülerek gözaltına alınan 81 öğrenci dün savcılığa çıkartıldı.
    Dövülerek gözaltına alınan öğrencilerden gözünden darbe alan Görkem Pabuççuoğlu ile kaburga kemikleri kırılan Selma Şimşek, önceki gün gece saatlerinde tedavi edilmek üzere Numune Hastanesi'ne gönderildiler. Daha sonra Ankara Sanatoryum Hastanesi'ne sevk edilen Selma Şimşek'in yoğun bakımda olduğu bildirildi.
    Numune Hastanesi'nde bir süre tedavi gören Görkem Papuççuoğlu'nda ise görme bozukluğu olabileceği öğrenildi.
    Ankara Terörle Mücadele Şubesi'nden gruplar halinde saat 11.00'de Ankara Adli Tabipliğe getirilen öğrenciler, saat 13.00'ten sonra ise adliye binasının ikinci katındaki kütüphanede savcılığa ifade verdiler.
    İHD çifte standardı kınadı
    İHD Ankara Şube Başkanı Lütfi Demirkapı, Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü'nde yaşanan provokasyonu ve polisin çifte standardını kınadığını açıkladı. Demirkapı, yaptığı açıklamada, Türkeş'in ölüm yıldönümü bahane edilerek yapılan sivil ve resmi provokasyonların güvenlik güçlerinin gözetimi ve denetimi altında gerçekleştiğini belirtti. Öğrencilerin bir haftadır kantin ve yemekhanedeki fahiş fiyatları ve özelleştirmeleri protesto için boykotta olduklarını hatırlatan Demirkapı, çevik kuvvete bağlı robokopların, silah gösteren ve provokasyon yaratan kişileri yakalayacakları yerde olayı protesto eden öğrencilere saldırarak gözaltına almasının yönetimin çifte standartlı tutumunu gözler önüne serdiğini ifade etti. Demirkapı, demokratik haklarını arayan öğrencilerin paralı eğitime karşı verdiği mücadeleyi desteklediklerini kaydetti.
    ÖDP: Rektör istifa etsin
    Öğrencilerin dövülerek gözaltına alınmasını kınayan ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya da dün yaptığı yazılı açıklamada, öğrencilerin derhal serbest bırakılmasını istedi. Öğrencilerin pahalı ve sağlıksız yemek çıkaran Fransız şirket Sodexho'ya karşı boykot yaptıklarını, Ankara Üniversitesi Rektörü Günal Akbay ve Hukuk Fakültesi Dekanı Ramazan Arslan'ın ise güvenlik güçlerini yazılı olarak çağırdıklarını hatırlatan Kaya, "demokratik bir bilim merkezi olması gereken üniversiteleri polis copuyla idare etmeye kalkan bu zihniyetin temsilcileri" AÜ Rektörü Günal Akbay ve Hukuk Fakültesi Dekanı Ramazan Arslan'ı istifaya çağırdı.
  • ÖNCEKİ HABER

    Ankara yürüyüşünde sınıf dayanışması

    SONRAKİ HABER

    Yasakta yeni bir şey yok!

    Sefer Selvi Karikatürleri
    Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
    Evrensel Ege Sayfaları
    EVRENSEL EGE

    Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...