3 Nisan 2000 21:00
Kartal Belediyesi'nde işbırakma eylemi
Kartal Belediyesi'nde işbırakma eylemi
Kartal Belediyesi'nde çalışan işçiler, alacakları ödenmediği için işbıraktılar. Genel-İş 1 Nol'u Şube Başkanı Tahsin Çetli, işçilerin alacakları ödeninceye kadar eylemlerini sürdüreceklerini bildirdi.
Kartal Belediyesi'ne bağlı Temizlik İşleri, Fen İşleri ve Makine İkmal Müdürlüğü'nde çalışan yaklaşık 500 işçi, yakacak ve eğitim yardımı, vergi iadesi ile ikramiyelerini alamadıkları için dün sabah işbaşı yapmadı. Vardiyadan çıkan ve mesai saatinde işe başlamayan belediye işçileri, saat 10.00 sıralarında, Kartal Esentepe'deki Makine İkmal Müdürlüğü bahçesinde toplandılar. Burada işçiler adına açıklama yapan Genel-İş Sendikası 1 No'lu Şube Başkanı Tahsin Çetli, her işçinin yaklaşık 1 milyar lira alacağı bulunduğunu ifade ederek, FP'li Belediye Başkanı Mehmet Sekme ile birçok kez görüştüklerini, ancak sorunun bir türlü çözülmediğini söyledi. Çetli, Kartal Belediyesi'ne bağlı bütün işkollarında çalışan 610 işçi bulunduğunu, bu işçilerden 500'ünün eyleme katıldığını, sağlık ve itfaiye gibi birimlerin acil ihtiyaçlara cevap verebilmesi için bu birimleri eyleme dahil etmediklerini kaydetti.
Genel-İş 2 No'lu Şube Başkanı Hüseyin Durmaz da, bütün belediyelerde aynı sorunların yaşandığına dikkat çekerek, Emek Cephesi'nin mücadeleye geçmesini istedi. İşyeri Baştemsilcisi Veysel Demir ise her işçinin yaklaşık 1 milyara yakın alacağının olduğunu belirterek, "Sosyal haklarımızı 16 aydır alamıyoruz. Bunlar toplu iş sözleşmesini tıkama politikalarıdır. Sıfır zammı kabul ettirme taktiğidir. Belediyenin kaynakları, emeğini döken işçilere verilmek istenmiyor" diye konuştu. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


ANAP: Hükümet krizi beklemiyoruz
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ahat Andican, TBMM'deki Anayasa değişikliği oylamaları sırasında "DYP'nin, kriz çıkarmak amacıyla planlı olarak oy kullanmadığını ve bunu ANAP'a mal etmeye çalıştığını" öne sürdü.
Andican, yaklaşık 2,5 saat süren ANAP Başkanlık Divanı toplantısından sonra, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Andican, ANAP MKYK'nın 10 Nisan 2000 tarihinde toplanacağını belirterek, bu toplantıda tüzük ve kongre yönetmeliğinin ele alınacağını söyledi. Andican, ANAP'ın kongre sürecinin 1 Ocak 2001 tarihinde başlayacağını da bildirdi. ANAP'ın kurucusu ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, ölüm yıldönümünde özel bir törenle anılması da karara bağlandı.
Andican, Başkanlık Divanı'nda son siyasi gelişmeleri de değerlendirdiklerini belirterek, koalisyonu oluşturan partilerin liderlerinin bir araya gelerek, Anayasa oylamasında ortaya çıkan durumu ve 5 Nisan'da nasıl bir tavır takınılacağı konusunu ele alacaklarını ifade etti. Andican, oylama sonucunu değerlendirirken, özellikle basında ANAP'a yönelik kampanya başlatıldığını belirterek, "Sonuçlara bakıldığında, bütün partilerde fire var. Özellikle DYP, kriz çıkarmak için planlı olarak oy vermedi ve bunun günahını ANAP'ın üzerine yıkmaya çalışıyor" diye konuştu.
Yapılan oylamada ortaya çıkan sonuçların, ANAP'a mal edilecek sonuçlar olmadığını kaydeden Andican, tam oy vereceklerini ifade eden grupların da büyük fire verdiklerini söyledi. Andican, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, geçen yıl mayıs ayında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e 5 artı 5 formülünü götürdüğünü ve kendisinin görev süresini 10 yıla tamamlamayı önerdiğini anımsatarak, "Eğer bizim götürdüğümüz bu teklif o zaman kabul edilseydi, bugün Türkiye bu kriz ortamını yaşamamış olacaktı" dedi.
Gazetecilerin soruları
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Andican, bir soru üzerine, hükümet krizi beklemediklerini belirtti. Andican, şöyle devam etti: "Çünkü Sayın Başbakan bir şekilde bununla ilgili herhangi bir görüş belirtmemiştir. Hükümeti oluşturan diğer partiler, yani MHP ve ANAP'tan, bu konuda bir kriz olduğu ya da hükümetin geleceğini etkileyecek nitelikte herhangi bir değerlendirme şu ana kadar yapılmamıştır. Ve bu noktada, bu olayın herhangi bir kriz nedeni olabileceği şeklindeki spekülasyonların tümü, iktidar partileri dışında krizden çıkar sağlamayı uman çevrelerce gerçekleştirilmektedir. Basın da buna bir anlamda aracılık etmektedir. Dolayısıyla biz, bu konunun bir kriz nedeni olabileceği yolunda bir görüşe sahip değiliz."
Andican, bir gazetecinin "ANAP olarak bu krizin nasıl aşılacağını düşünüyorsunuz. Bir beyin cimnastiği yaptınız mı?" şeklindeki sorusuna da şu yanıtı verdi: "Kuşkusuz. Başkanlık divanlarının görevi, potansiyel ihtimalleri hesaplamak, bu ihtimallere göre muhtemel refleksleri değerlendirmektir. Bunlar, Başkanlık Divanı'nın, liderliğin görevleridir."
İstikrar kişilere bağlı değil
"7 artı 3 formülünün tekrar gündeme getirilip getirilemeyeceğinin" sorulması üzerine de Andican, "Hayır. Ben o anlama gelecek bir şey söylemedim. Sadece bu formül eğer o zaman kabul edilmiş olsaydı, sayın Cumhurbaşkanı da o dönemde bunu kabul etmiş olsaydı, bu problem bugün Türkiye'nin önünde olmayacaktı" diye konuştu. Andican, bir gazetecinin "7 artı 3'ü sayın Cumhurbaşkanı kabul etseydi, bugünkü kriz olmayacaktı dediniz. Söylediklerinizi tersinden okursak, bugünkü krizin sorumlusu Sayın Cumhurbaşkanı mı?" şeklindeki sorusunu da şöyle yanıtladı: "Kelimelerle oynayarak böyle bir tespit cümlesi kurmak, doğru olmaz. Çünkü orada Sayın Cumhurbaşkanı, kendisine göre bir değerlendirme yapmıştır. Daha sonra Sayın Başbakan, 5 artı 5 formülünü gündeme getirdi. Hükümet ortakları da istikrarı devam ettirme anlamında buna destek vermişler ve parlamentoya getirilmesini sağlamışlardır. Ama parlamentodaki sonuç, milletvekillerinin hür iradesinin yansımasıdır."
"ANAP'ın, ülkedeki istikrarın devamını hâlâ Demirel'in cumhurbaşkanı seçilmesine bağlayıp bağlamadığının" sorulması üzerine de Andican, şöyle konuştu: "Dünyanın hiçbir ülkesinde istikrar, kişilere bağlı değildir. Ama istikrarı yaratacak ortamın sağlanması, büyük ölçüde yönetimi sürdüren siyasi kadrolara aittir. Burada siyasi kadrolar, bu konuda istikrarı hangi yönde görüyorlarsa o yönde karar alarak, bununla ilgili altyapıyı hazırlarlar."
Andican, "DYP'nin evet oyu kullanmadığına ilişkin elinizde kesin bir bilgi var mı?" sorusunu da "Hesap ortada. Sadece DYP'den değil, MHP ve DSP'den de atılan imzalar kadar oy çıkmadığı açık" diye yanıtladı.
Liderler toplandı
Koalisyon partilerinin başkanları, hükümetin cumhurbaşkanlığı seçimindeki son tutumunu belirlemek üzere dün saat 17.30'da Başbakanlık Merkez Binası'nda toplandı.
Dün öğleden önce de Başbakan Bülent Ecevit, Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Demirel'le görüştü. Ecevit ve Demirel, görüşme hakkında bilgi vermekten kaçındı.
Kartal Belediyesi'nde çalışan işçiler, alacakları ödenmediği için işbıraktılar. Genel-İş 1 Nol'u Şube Başkanı Tahsin Çetli, işçilerin alacakları ödeninceye kadar eylemlerini sürdüreceklerini bildirdi.
Kartal Belediyesi'ne bağlı Temizlik İşleri, Fen İşleri ve Makine İkmal Müdürlüğü'nde çalışan yaklaşık 500 işçi, yakacak ve eğitim yardımı, vergi iadesi ile ikramiyelerini alamadıkları için dün sabah işbaşı yapmadı. Vardiyadan çıkan ve mesai saatinde işe başlamayan belediye işçileri, saat 10.00 sıralarında, Kartal Esentepe'deki Makine İkmal Müdürlüğü bahçesinde toplandılar. Burada işçiler adına açıklama yapan Genel-İş Sendikası 1 No'lu Şube Başkanı Tahsin Çetli, her işçinin yaklaşık 1 milyar lira alacağı bulunduğunu ifade ederek, FP'li Belediye Başkanı Mehmet Sekme ile birçok kez görüştüklerini, ancak sorunun bir türlü çözülmediğini söyledi. Çetli, Kartal Belediyesi'ne bağlı bütün işkollarında çalışan 610 işçi bulunduğunu, bu işçilerden 500'ünün eyleme katıldığını, sağlık ve itfaiye gibi birimlerin acil ihtiyaçlara cevap verebilmesi için bu birimleri eyleme dahil etmediklerini kaydetti.
Genel-İş 2 No'lu Şube Başkanı Hüseyin Durmaz da, bütün belediyelerde aynı sorunların yaşandığına dikkat çekerek, Emek Cephesi'nin mücadeleye geçmesini istedi. İşyeri Baştemsilcisi Veysel Demir ise her işçinin yaklaşık 1 milyara yakın alacağının olduğunu belirterek, "Sosyal haklarımızı 16 aydır alamıyoruz. Bunlar toplu iş sözleşmesini tıkama politikalarıdır. Sıfır zammı kabul ettirme taktiğidir. Belediyenin kaynakları, emeğini döken işçilere verilmek istenmiyor" diye konuştu. src=/resim/b1.gif width=5>



ANAP: Hükümet krizi beklemiyoruz
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ahat Andican, TBMM'deki Anayasa değişikliği oylamaları sırasında "DYP'nin, kriz çıkarmak amacıyla planlı olarak oy kullanmadığını ve bunu ANAP'a mal etmeye çalıştığını" öne sürdü.
Andican, yaklaşık 2,5 saat süren ANAP Başkanlık Divanı toplantısından sonra, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Andican, ANAP MKYK'nın 10 Nisan 2000 tarihinde toplanacağını belirterek, bu toplantıda tüzük ve kongre yönetmeliğinin ele alınacağını söyledi. Andican, ANAP'ın kongre sürecinin 1 Ocak 2001 tarihinde başlayacağını da bildirdi. ANAP'ın kurucusu ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, ölüm yıldönümünde özel bir törenle anılması da karara bağlandı.
Andican, Başkanlık Divanı'nda son siyasi gelişmeleri de değerlendirdiklerini belirterek, koalisyonu oluşturan partilerin liderlerinin bir araya gelerek, Anayasa oylamasında ortaya çıkan durumu ve 5 Nisan'da nasıl bir tavır takınılacağı konusunu ele alacaklarını ifade etti. Andican, oylama sonucunu değerlendirirken, özellikle basında ANAP'a yönelik kampanya başlatıldığını belirterek, "Sonuçlara bakıldığında, bütün partilerde fire var. Özellikle DYP, kriz çıkarmak için planlı olarak oy vermedi ve bunun günahını ANAP'ın üzerine yıkmaya çalışıyor" diye konuştu.
Yapılan oylamada ortaya çıkan sonuçların, ANAP'a mal edilecek sonuçlar olmadığını kaydeden Andican, tam oy vereceklerini ifade eden grupların da büyük fire verdiklerini söyledi. Andican, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, geçen yıl mayıs ayında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e 5 artı 5 formülünü götürdüğünü ve kendisinin görev süresini 10 yıla tamamlamayı önerdiğini anımsatarak, "Eğer bizim götürdüğümüz bu teklif o zaman kabul edilseydi, bugün Türkiye bu kriz ortamını yaşamamış olacaktı" dedi.
Gazetecilerin soruları
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Andican, bir soru üzerine, hükümet krizi beklemediklerini belirtti. Andican, şöyle devam etti: "Çünkü Sayın Başbakan bir şekilde bununla ilgili herhangi bir görüş belirtmemiştir. Hükümeti oluşturan diğer partiler, yani MHP ve ANAP'tan, bu konuda bir kriz olduğu ya da hükümetin geleceğini etkileyecek nitelikte herhangi bir değerlendirme şu ana kadar yapılmamıştır. Ve bu noktada, bu olayın herhangi bir kriz nedeni olabileceği şeklindeki spekülasyonların tümü, iktidar partileri dışında krizden çıkar sağlamayı uman çevrelerce gerçekleştirilmektedir. Basın da buna bir anlamda aracılık etmektedir. Dolayısıyla biz, bu konunun bir kriz nedeni olabileceği yolunda bir görüşe sahip değiliz."
Andican, bir gazetecinin "ANAP olarak bu krizin nasıl aşılacağını düşünüyorsunuz. Bir beyin cimnastiği yaptınız mı?" şeklindeki sorusuna da şu yanıtı verdi: "Kuşkusuz. Başkanlık divanlarının görevi, potansiyel ihtimalleri hesaplamak, bu ihtimallere göre muhtemel refleksleri değerlendirmektir. Bunlar, Başkanlık Divanı'nın, liderliğin görevleridir."
İstikrar kişilere bağlı değil
"7 artı 3 formülünün tekrar gündeme getirilip getirilemeyeceğinin" sorulması üzerine de Andican, "Hayır. Ben o anlama gelecek bir şey söylemedim. Sadece bu formül eğer o zaman kabul edilmiş olsaydı, sayın Cumhurbaşkanı da o dönemde bunu kabul etmiş olsaydı, bu problem bugün Türkiye'nin önünde olmayacaktı" diye konuştu. Andican, bir gazetecinin "7 artı 3'ü sayın Cumhurbaşkanı kabul etseydi, bugünkü kriz olmayacaktı dediniz. Söylediklerinizi tersinden okursak, bugünkü krizin sorumlusu Sayın Cumhurbaşkanı mı?" şeklindeki sorusunu da şöyle yanıtladı: "Kelimelerle oynayarak böyle bir tespit cümlesi kurmak, doğru olmaz. Çünkü orada Sayın Cumhurbaşkanı, kendisine göre bir değerlendirme yapmıştır. Daha sonra Sayın Başbakan, 5 artı 5 formülünü gündeme getirdi. Hükümet ortakları da istikrarı devam ettirme anlamında buna destek vermişler ve parlamentoya getirilmesini sağlamışlardır. Ama parlamentodaki sonuç, milletvekillerinin hür iradesinin yansımasıdır."
"ANAP'ın, ülkedeki istikrarın devamını hâlâ Demirel'in cumhurbaşkanı seçilmesine bağlayıp bağlamadığının" sorulması üzerine de Andican, şöyle konuştu: "Dünyanın hiçbir ülkesinde istikrar, kişilere bağlı değildir. Ama istikrarı yaratacak ortamın sağlanması, büyük ölçüde yönetimi sürdüren siyasi kadrolara aittir. Burada siyasi kadrolar, bu konuda istikrarı hangi yönde görüyorlarsa o yönde karar alarak, bununla ilgili altyapıyı hazırlarlar."
Andican, "DYP'nin evet oyu kullanmadığına ilişkin elinizde kesin bir bilgi var mı?" sorusunu da "Hesap ortada. Sadece DYP'den değil, MHP ve DSP'den de atılan imzalar kadar oy çıkmadığı açık" diye yanıtladı.
Liderler toplandı
Koalisyon partilerinin başkanları, hükümetin cumhurbaşkanlığı seçimindeki son tutumunu belirlemek üzere dün saat 17.30'da Başbakanlık Merkez Binası'nda toplandı.
Dün öğleden önce de Başbakan Bülent Ecevit, Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Demirel'le görüştü. Ecevit ve Demirel, görüşme hakkında bilgi vermekten kaçındı.
Evrensel'i Takip Et