02 Nisan 2000 21:00
Öğrencileri sokak bekliyor
12 Kasım depreminde hasar gören İzzet Baysal Üniversitesi'nde eğitime 30 Nisan'dan itibaren prefabrik okullarda devam edilecek.
Öğrencileri sokak bekliyor
Bolu'da, Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ)'nde eğitim gören 2000 öğrencinin eğitimlerine prefabrik okullarda devam edecekleri bildirildi.
AİBÜ Rektörü Nihat Bilgen, yaptığı açıklamada, depremde ağır hasar gören şehir kampüsünün inşaatının 18 Nisan'da tamamlanmasının planladığını, ancak, olumsuz hava şartları nedeniyle inşaatın tamamlanmasının geciktiğini belirtti. Bilgen, yapımı tamamlanan prefabrik okulun da 30 Nisan'da hizmete gireceğini kaydetti. Düzce depremi sonrasında eğitime kalınan yerden başlanacağını anlatan Bilgen, "Bu yüzden yeni bir eğitim takvimi belirledik. Bu yeni takvime göre ara tatil kısaltılacak. Ayrıca öğrencilerin deprem dönemindeki zaman kayıplarını önlemek için yaz okulu açılacak" diye konuştu.
Barınma problemi...
Kendilerini bekleyen en büyük sorunun eğitime yeni başlayacak öğrencilerin barınması olduğunu belirten Bilgen, şunları kaydetti: "Bizi bekleyen en büyük problem yeni gelecek 2000 öğrencimizin barınma problemidir. Bu öğrencilerimiz şehir kampüsünde okudukları için yıkılan binalarının yerine yeni bina yapıldığından eğitime geç başlayacaklar. Bu öğrencilere barınacak yer tahsisi daha önceden yapılamadı. Bu amaçla bazı girişimlerde bulunduk; Kriz Merkezi bize Dağkent mevkiinde yeni gelecek öğrencilerimizin yerleştirilmesi için 100 prefabrik konut tahsis etti. "
20 öğrenci ölmüştü
12 Kasım depreminde Düzce'de, özel bir yurtta kalan 8 öğrenci ile Düzceli olup yine Düzce'deki çeşitli fakülte ve yüksekokullarda eğitimine devam eden 12 öğrenci yaşamını yitirmişti. Şu anda öğrencilerin önemli bir kısmı Üniversite Çadırkenti'nde barınıyor. Çadırkentte kalan öğrenciler başta sıcak yemek ve sağlık sorunu olmak üzere birçok sıkıntı yaşıyorlar. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
'Ölüm yolu değil demiryolu'
Makina Mühendisleri Odası Olağan Genel Kurulu dün sona erdi. Makina mühendisleri, genel kurulun son günü toplu taşım için demiryollarının önemine vurgu yapmak için Ankara Garı'nda bir basın açıklaması yaptılar.
Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından organize edilen basın açıklamasında Başkan Üzeyir Uludağ, ulaştırmanın, kamu hizmeti olarak ele alınarak, ufak bir kesimin tüketim amaçlı kullanımının dışlanması gerektiğini söyledi. Türkiye'de ulaşıma ayrılan kaynaklardan demiryoluna düşen payın 1983 yılında yüzde 21.7 iken 1997 yılında yüzde 7.4'e düştüğüne dikkat çeken Uludağ, 1953 yılında demiryollarının yük taşımacılığındaki payı yüzde 53, yolcu taşımacılığındaki payı da yüzde 24 iken bu oranların yük taşımacılığında yüzde 6.8'e, yolcu taşımacılığında ise yüzde 3.2'ye indiğini ifade etti.
Uludağ, Dünya Bankası'nın önerileri TCDD'nin yeniden yapılandırılması adı altında yürütülen politikalar sonucunda, şimdiye kadar yüzün üstünde istasyonun ulaşıma kapatıldığını, atölyelerin işlevsiz hale getirildiğini, bakım ve onarımların yapılmadığını, çalışanların işgüvencesinin birçok işin taşerona devredilmesiyle tehlikeye girdiğini belirterek, banliyölerin ve gişelerin özelleştirilmesi yolunda adımların atıldığını hatırlattı.
Ulaşım politikalarında kârlılığın yerine toplumsal faydanın ön planda tutulmasını isteyen Uludağ, karayollarından kaynaklanan vahşeti hatırlattı ve demiryoluna ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı. "Ölüm yolu değil demiryolu" sloganının atıldığı basın açıklamasında Uludağ, pek çok açıdan avantajları olan demiryollarını savunmaya devam edeceklerini söyledi. Eyleme, Türkiye Trafik Güvenliği Vakfı da "Demiryolunu istiyorum" pankartıyla katıldı.
Bolu'da, Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ)'nde eğitim gören 2000 öğrencinin eğitimlerine prefabrik okullarda devam edecekleri bildirildi.
AİBÜ Rektörü Nihat Bilgen, yaptığı açıklamada, depremde ağır hasar gören şehir kampüsünün inşaatının 18 Nisan'da tamamlanmasının planladığını, ancak, olumsuz hava şartları nedeniyle inşaatın tamamlanmasının geciktiğini belirtti. Bilgen, yapımı tamamlanan prefabrik okulun da 30 Nisan'da hizmete gireceğini kaydetti. Düzce depremi sonrasında eğitime kalınan yerden başlanacağını anlatan Bilgen, "Bu yüzden yeni bir eğitim takvimi belirledik. Bu yeni takvime göre ara tatil kısaltılacak. Ayrıca öğrencilerin deprem dönemindeki zaman kayıplarını önlemek için yaz okulu açılacak" diye konuştu.
Barınma problemi...
Kendilerini bekleyen en büyük sorunun eğitime yeni başlayacak öğrencilerin barınması olduğunu belirten Bilgen, şunları kaydetti: "Bizi bekleyen en büyük problem yeni gelecek 2000 öğrencimizin barınma problemidir. Bu öğrencilerimiz şehir kampüsünde okudukları için yıkılan binalarının yerine yeni bina yapıldığından eğitime geç başlayacaklar. Bu öğrencilere barınacak yer tahsisi daha önceden yapılamadı. Bu amaçla bazı girişimlerde bulunduk; Kriz Merkezi bize Dağkent mevkiinde yeni gelecek öğrencilerimizin yerleştirilmesi için 100 prefabrik konut tahsis etti. "
20 öğrenci ölmüştü
12 Kasım depreminde Düzce'de, özel bir yurtta kalan 8 öğrenci ile Düzceli olup yine Düzce'deki çeşitli fakülte ve yüksekokullarda eğitimine devam eden 12 öğrenci yaşamını yitirmişti. Şu anda öğrencilerin önemli bir kısmı Üniversite Çadırkenti'nde barınıyor. Çadırkentte kalan öğrenciler başta sıcak yemek ve sağlık sorunu olmak üzere birçok sıkıntı yaşıyorlar. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön'Ölüm yolu değil demiryolu'
Makina Mühendisleri Odası Olağan Genel Kurulu dün sona erdi. Makina mühendisleri, genel kurulun son günü toplu taşım için demiryollarının önemine vurgu yapmak için Ankara Garı'nda bir basın açıklaması yaptılar.
Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından organize edilen basın açıklamasında Başkan Üzeyir Uludağ, ulaştırmanın, kamu hizmeti olarak ele alınarak, ufak bir kesimin tüketim amaçlı kullanımının dışlanması gerektiğini söyledi. Türkiye'de ulaşıma ayrılan kaynaklardan demiryoluna düşen payın 1983 yılında yüzde 21.7 iken 1997 yılında yüzde 7.4'e düştüğüne dikkat çeken Uludağ, 1953 yılında demiryollarının yük taşımacılığındaki payı yüzde 53, yolcu taşımacılığındaki payı da yüzde 24 iken bu oranların yük taşımacılığında yüzde 6.8'e, yolcu taşımacılığında ise yüzde 3.2'ye indiğini ifade etti.
Uludağ, Dünya Bankası'nın önerileri TCDD'nin yeniden yapılandırılması adı altında yürütülen politikalar sonucunda, şimdiye kadar yüzün üstünde istasyonun ulaşıma kapatıldığını, atölyelerin işlevsiz hale getirildiğini, bakım ve onarımların yapılmadığını, çalışanların işgüvencesinin birçok işin taşerona devredilmesiyle tehlikeye girdiğini belirterek, banliyölerin ve gişelerin özelleştirilmesi yolunda adımların atıldığını hatırlattı.
Ulaşım politikalarında kârlılığın yerine toplumsal faydanın ön planda tutulmasını isteyen Uludağ, karayollarından kaynaklanan vahşeti hatırlattı ve demiryoluna ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı. "Ölüm yolu değil demiryolu" sloganının atıldığı basın açıklamasında Uludağ, pek çok açıdan avantajları olan demiryollarını savunmaya devam edeceklerini söyledi. Eyleme, Türkiye Trafik Güvenliği Vakfı da "Demiryolunu istiyorum" pankartıyla katıldı.
YAZARLAR
Mustafa Yalçıner
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Nuray Sancar
Vatan millet ıstakoz
Bülent Falakaoğlu
Istakozun faturası!
Ahmet Yaşaroğlu
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Adnan Gümüş
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
Yücel Özdemir
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
