01 Nisan 2000 21:00
Hak sahipliği gaspına tepki
17 Ağustos ve 12 Kasım'daki depremlerden mağdur olan depremzedeler, bölgenin "afet bölgesi" ilan edilmemesi nedeniyle büyük hak kayıplarına uğradı.
Hak sahipliği gaspına tepki
Adapazarı ve İzmit'te konutları yıkılan ve orta hasar gören toplam 6234 depremzedenin hak sahipliği başvurusu kabul edilmedi. Edinilen bilgiye göre, Adapazarı'nda hak sahipliği başvurusunda bulunan 24 bin 422 depremzededen 4153'ünün, İzmit'te de 17 bin 734 depremzededen 2081'inin başvurusu çeşitli nedenlerle kabul edilmedi. Hak sahipliği başvuruları kabul edilmeyen depremzedelerin büyük bir bölümünün, tapularını henüz alamayan kooperatif üyeleri olduğu, öğrenildi. Ayrıca, kooperatif üyesi olmayan ve sahibi oldukları konutun tapu işlemlerini yaptırmayan çok sayıda kişinin bulunduğu belirlendi.
İtiraz için bir hafta süre
Bu arada, konutlarına deprem sigortası yaptıran ve sigorta şirketinden bu parayı tahsil eden depremzedelerin de hak sahipliği kapsamı dışında bırakıldığı bildirildi. Mahalle ve köy muhtarlıklarında askıya çıkan hak sahipliği listelerine yapılacak itirazların, 1 hafta içinde yapılması gerektiği bildirildi.
Deprem bölgesinde hak sahipliği başvuruları reddedilen yüzlerce kişi büyük bir şok yaşarken, felaketin büyüklüğüne karşın "afet bölgesi" ilanında bulunmayan devlet böylece birçok yasal sorumluluktan kaçıyor. Sakarya Baro Başkanı Fikret Erdem, Türk Ceza Kanunu'nun 7268. maddesinin, afet durumlarında alınacak tedbirleri düzenlediğini belirterek, devletin, afet sonrası yardım yapacağı yerleri, öncelikle "afet bölgesi" ilan etmesi gerektiğine dikkat çekti.
Devletin görevleri...
17 Ağustos ve 12 Kasım'daki depremlerin etkilediği şehirlerde, Afet Yasası'nın fiilen uygulandığını, ancak yasanın gereklerinin tam anlamı ile yerine getirilmediğini kaydeden Erdem, şöyle konuştu:
"Afetin yaşandığı yerler, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın tespitlerinden sonra, Bakanlar Kurulu kararı ile afet bölgesi ilan edilmesi gerekiyor. Sonrasında yapılacak yardımların sınırları çizilerek, afetzede, devletin koruması altına girer.
Fakat yaşanan son depremde bu durum böyle olmadı. Afet yaşayan bütün şehirler afet bölgesi ilan edilmeyince, kapsam dışı muamelesi gördü. Yapılan yardımlar, devletin gönlünden koptuğu kadarıyla gerçekleşti. Afet Yasası uygulanmadığı için, bölgenin tüm şehirlerindeki uygulamalar arasında büyük çelişkiler var."
Hakların sınırları
Afet bölgesi ilanı halinde, bütün depremzedelerin, kanunen hak sahibi sayılacağına da değinen Başkan Fikret Erdem, sözlerini şöyle tamamladı: "Devlet ilanı yapmamakla, yardım yapacağı alanın sınırlarını daraltmış oldu. Afet Yasası'nda yer alan, bölgeden 3 yıl süre ile vergi alınmaz maddesi de, böylece uygulamamış oldu. İnsanların canlarını ve mallarını kaybettiği bir olay sonrasında, devlet kendi kazanımlarını göz ardı etmedi."
Adapazarı ve İzmit'te konutları yıkılan ve orta hasar gören toplam 6234 depremzedenin hak sahipliği başvurusu kabul edilmedi. Edinilen bilgiye göre, Adapazarı'nda hak sahipliği başvurusunda bulunan 24 bin 422 depremzededen 4153'ünün, İzmit'te de 17 bin 734 depremzededen 2081'inin başvurusu çeşitli nedenlerle kabul edilmedi. Hak sahipliği başvuruları kabul edilmeyen depremzedelerin büyük bir bölümünün, tapularını henüz alamayan kooperatif üyeleri olduğu, öğrenildi. Ayrıca, kooperatif üyesi olmayan ve sahibi oldukları konutun tapu işlemlerini yaptırmayan çok sayıda kişinin bulunduğu belirlendi.
İtiraz için bir hafta süre
Bu arada, konutlarına deprem sigortası yaptıran ve sigorta şirketinden bu parayı tahsil eden depremzedelerin de hak sahipliği kapsamı dışında bırakıldığı bildirildi. Mahalle ve köy muhtarlıklarında askıya çıkan hak sahipliği listelerine yapılacak itirazların, 1 hafta içinde yapılması gerektiği bildirildi.
Deprem bölgesinde hak sahipliği başvuruları reddedilen yüzlerce kişi büyük bir şok yaşarken, felaketin büyüklüğüne karşın "afet bölgesi" ilanında bulunmayan devlet böylece birçok yasal sorumluluktan kaçıyor. Sakarya Baro Başkanı Fikret Erdem, Türk Ceza Kanunu'nun 7268. maddesinin, afet durumlarında alınacak tedbirleri düzenlediğini belirterek, devletin, afet sonrası yardım yapacağı yerleri, öncelikle "afet bölgesi" ilan etmesi gerektiğine dikkat çekti.
Devletin görevleri...
17 Ağustos ve 12 Kasım'daki depremlerin etkilediği şehirlerde, Afet Yasası'nın fiilen uygulandığını, ancak yasanın gereklerinin tam anlamı ile yerine getirilmediğini kaydeden Erdem, şöyle konuştu:
"Afetin yaşandığı yerler, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın tespitlerinden sonra, Bakanlar Kurulu kararı ile afet bölgesi ilan edilmesi gerekiyor. Sonrasında yapılacak yardımların sınırları çizilerek, afetzede, devletin koruması altına girer.
Fakat yaşanan son depremde bu durum böyle olmadı. Afet yaşayan bütün şehirler afet bölgesi ilan edilmeyince, kapsam dışı muamelesi gördü. Yapılan yardımlar, devletin gönlünden koptuğu kadarıyla gerçekleşti. Afet Yasası uygulanmadığı için, bölgenin tüm şehirlerindeki uygulamalar arasında büyük çelişkiler var."
Hakların sınırları
Afet bölgesi ilanı halinde, bütün depremzedelerin, kanunen hak sahibi sayılacağına da değinen Başkan Fikret Erdem, sözlerini şöyle tamamladı: "Devlet ilanı yapmamakla, yardım yapacağı alanın sınırlarını daraltmış oldu. Afet Yasası'nda yer alan, bölgeden 3 yıl süre ile vergi alınmaz maddesi de, böylece uygulamamış oldu. İnsanların canlarını ve mallarını kaybettiği bir olay sonrasında, devlet kendi kazanımlarını göz ardı etmedi."
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
