23 Mart 2000 22:00
NATO saldırganlığı birinci yılında
NATO saldırganlığı birinci yılında
ABD emperyalizmi liderliğindeki NATO ülkelerinin Yugoslavya saldırısı, bugün 1. yılına girdi. Emperyalistlerin Balkanlar'da yürüttüğü hegemonya mücadelesinin şiddetlendiğini gösteren hava bombardımanı, 24 Mart 1999'da başlamış ve tam 78 gün sürmüştü. Bu 78 gün boyunca başta ABD, İngiltere ve Fransa olmak üzere NATO ülkelerinin uçakları, "Kosova'yı kurtarmak" adı altında Sırbistan ve Kosova topraklarına binlerce ton bomba yağdırdı.
Tarihinde ilk kez
NATO'nun 50 yıllık tarihi boyunca, egemen bir devletin topraklarına karşı gerçekleştirdiği ilk saldırı olan harekât, Rusya tarafından desteklenen Miloseviç rejiminin, Kosova'daki Arnavut azınlık üzerindeki baskısını sona erdirmek gerekçesiyle yapıldı. Harekât öncesinde, bir yandan Miloseviç yönetiminin diplomatik manevra yeteneği sıfırlanırken, diğer yandan da dünya kamuoyu, "Kosova dramı" görüntüleri eşliğinde saldırıya destek vermek üzere hazırlandı. ABD ve NATO'nun asıl hedefi ise, Rusya'nın Balkanlar'daki son dayanağı olan Yugoslavya'nın parçalanmasını ilerletmek ve bölgedeki Amerikan etkisini artırmaktı.
UCK-CIA işbirliği, AGİT'in misyonu
Bombardıman boyunca, NATO özellikle sivil ve altyapı tesislerini hedef alarak, Yugoslavya sanayisini tamamen tahrip etti. Kosova halkının kurtuluşu için mücadele ettiğini söyleyen UCK (Kosova Kurtuluş Ordusu)'nın CIA ile işbirliği içine girdiği ise sonradan anlaşılacaktı. UCK, bombardımana zemin hazırlamak için katliamlara varan provokasyonlar gerçekleştirdi. Geçtiğimiz günlerde bir İngiliz kanalında yayınlanan bir belgeselde, UCK üyeleri, kendilerine "En az 5000 ölü olmazsa NATO harekete geçemez" denildiğini anlatıyorlardı.
UCK saldırıları, AGİT ve BM gözlemcisi olarak bölgeye giden CIA ajanlarının faaliyetleriyle eşgüdüm halinde yürütüldü. Saldırının başlamasından bir hafta önce ise, bu "gözlemci"ler, elde ettikleri stratejik bilgilerle geri çekildiler ve NATO devreye girdi.
Harekât boyunca "yekvücut" bir görünüm sergileyen NATO içindeki çelişkiler, daha sonra su yüzüne çıkmaya başladı. Askeri yetersizlikleri açığa çıkan Avrupa Birliği, ilk kez ABD'den bağımsız bir askeri güç oluşturmanın adımlarını attı. Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği'ne karşı ABD de, rahatsızlığını açıkça ifade etmeye başladı. Ancak Avrupa'yı vazgeçiremedi.
Kosova beş parça
"Kosova'yı kurtarmak" için başlatılan operasyon, saldırıya başından beri karşı çıkan Rusya'nın da son anda devreye girmesiyle, bu küçük bölgenin beş askeri idare şeklinde parçalanmasıyla sonuçlandı. Aynı dönem boyunca bir milyondan fazla Kosovalı mülteci oldu. ABD, Fransa, İngiltere, Rusya ve Almanya arasında bölüştürülen bölge, Balkanlar'da yeni istikrarsızlaştırma operasyonları için oluşturulan bir "NATO cumhuriyeti" haline getirildi.
Yeni savaş senaryoları
Kosova'nın "kendine özgü" yöntemlerle ve doğrudan emperyalist güçler tarafından idare edilen bir bölge haline gelmesi, Balkanlar'daki diğer gerici milliyetçi akımları da cesaretlendirdi. Stratejistler, Kosova sorununun önümüzdeki dönemde Karadağ, Makedonya ve hatta Güney Sırbistan'ı içine alarak daha da içinden çıkılmaz bir hal alacağını tahmin ediyorlar. ABD menşeili "düşünce kuruluşları", orta vadede patlak verecek bir Balkan Savaşı'nın Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye'yi de içine alabileceği görüşünü ileri sürüyorlar.
Halklar için bir ders
Yugoslavya saldırısı, ABD'nin Balkanlar'daki pozisyonunu güçlendirip Rusya'yı zayıflatırken, yeni çatışma tohumlarını da ekti. "Sırpların etnik temizliğine karşı" başlatılan harekât, gelinen aşamada, "Arnavutların yürüteceği etnik temizliğe" zemin hazırladı. Irkçı eğilimleri giderek güçlenen UCK ise, Güney Sırbistan'da farklı bir ad altında "faaliyete" geçmiş durumda.
NATO harekâtı, birinci yılında, halklar arasındaki sorunların çözümü için emperyalistlerden medet ummanın, halklara ihanet ile eşanlamlı olduğunun canlı kanıtı olarak önümüzde duruyor.
ABD emperyalizmi liderliğindeki NATO ülkelerinin Yugoslavya saldırısı, bugün 1. yılına girdi. Emperyalistlerin Balkanlar'da yürüttüğü hegemonya mücadelesinin şiddetlendiğini gösteren hava bombardımanı, 24 Mart 1999'da başlamış ve tam 78 gün sürmüştü. Bu 78 gün boyunca başta ABD, İngiltere ve Fransa olmak üzere NATO ülkelerinin uçakları, "Kosova'yı kurtarmak" adı altında Sırbistan ve Kosova topraklarına binlerce ton bomba yağdırdı.
Tarihinde ilk kez
NATO'nun 50 yıllık tarihi boyunca, egemen bir devletin topraklarına karşı gerçekleştirdiği ilk saldırı olan harekât, Rusya tarafından desteklenen Miloseviç rejiminin, Kosova'daki Arnavut azınlık üzerindeki baskısını sona erdirmek gerekçesiyle yapıldı. Harekât öncesinde, bir yandan Miloseviç yönetiminin diplomatik manevra yeteneği sıfırlanırken, diğer yandan da dünya kamuoyu, "Kosova dramı" görüntüleri eşliğinde saldırıya destek vermek üzere hazırlandı. ABD ve NATO'nun asıl hedefi ise, Rusya'nın Balkanlar'daki son dayanağı olan Yugoslavya'nın parçalanmasını ilerletmek ve bölgedeki Amerikan etkisini artırmaktı.
UCK-CIA işbirliği, AGİT'in misyonu
Bombardıman boyunca, NATO özellikle sivil ve altyapı tesislerini hedef alarak, Yugoslavya sanayisini tamamen tahrip etti. Kosova halkının kurtuluşu için mücadele ettiğini söyleyen UCK (Kosova Kurtuluş Ordusu)'nın CIA ile işbirliği içine girdiği ise sonradan anlaşılacaktı. UCK, bombardımana zemin hazırlamak için katliamlara varan provokasyonlar gerçekleştirdi. Geçtiğimiz günlerde bir İngiliz kanalında yayınlanan bir belgeselde, UCK üyeleri, kendilerine "En az 5000 ölü olmazsa NATO harekete geçemez" denildiğini anlatıyorlardı.
UCK saldırıları, AGİT ve BM gözlemcisi olarak bölgeye giden CIA ajanlarının faaliyetleriyle eşgüdüm halinde yürütüldü. Saldırının başlamasından bir hafta önce ise, bu "gözlemci"ler, elde ettikleri stratejik bilgilerle geri çekildiler ve NATO devreye girdi.
Harekât boyunca "yekvücut" bir görünüm sergileyen NATO içindeki çelişkiler, daha sonra su yüzüne çıkmaya başladı. Askeri yetersizlikleri açığa çıkan Avrupa Birliği, ilk kez ABD'den bağımsız bir askeri güç oluşturmanın adımlarını attı. Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği'ne karşı ABD de, rahatsızlığını açıkça ifade etmeye başladı. Ancak Avrupa'yı vazgeçiremedi.
Kosova beş parça
"Kosova'yı kurtarmak" için başlatılan operasyon, saldırıya başından beri karşı çıkan Rusya'nın da son anda devreye girmesiyle, bu küçük bölgenin beş askeri idare şeklinde parçalanmasıyla sonuçlandı. Aynı dönem boyunca bir milyondan fazla Kosovalı mülteci oldu. ABD, Fransa, İngiltere, Rusya ve Almanya arasında bölüştürülen bölge, Balkanlar'da yeni istikrarsızlaştırma operasyonları için oluşturulan bir "NATO cumhuriyeti" haline getirildi.
Yeni savaş senaryoları
Kosova'nın "kendine özgü" yöntemlerle ve doğrudan emperyalist güçler tarafından idare edilen bir bölge haline gelmesi, Balkanlar'daki diğer gerici milliyetçi akımları da cesaretlendirdi. Stratejistler, Kosova sorununun önümüzdeki dönemde Karadağ, Makedonya ve hatta Güney Sırbistan'ı içine alarak daha da içinden çıkılmaz bir hal alacağını tahmin ediyorlar. ABD menşeili "düşünce kuruluşları", orta vadede patlak verecek bir Balkan Savaşı'nın Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye'yi de içine alabileceği görüşünü ileri sürüyorlar.
Halklar için bir ders
Yugoslavya saldırısı, ABD'nin Balkanlar'daki pozisyonunu güçlendirip Rusya'yı zayıflatırken, yeni çatışma tohumlarını da ekti. "Sırpların etnik temizliğine karşı" başlatılan harekât, gelinen aşamada, "Arnavutların yürüteceği etnik temizliğe" zemin hazırladı. Irkçı eğilimleri giderek güçlenen UCK ise, Güney Sırbistan'da farklı bir ad altında "faaliyete" geçmiş durumda.
NATO harekâtı, birinci yılında, halklar arasındaki sorunların çözümü için emperyalistlerden medet ummanın, halklara ihanet ile eşanlamlı olduğunun canlı kanıtı olarak önümüzde duruyor.
Evrensel'i Takip Et