06 Mart 2000 22:00

Tarımda özelleştirme ve kıyım geliyor

Dünya Bankası, "tarım reformu" kapsamında, Çay-Kur, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ, Toprak Mahsulleri Ofisi, Tekel ve Türkiye Gübre Sanayi AŞ'nin özelleştirilmesini istiyor.

Paylaş
Tarımda özelleştirme ve kıyım geliyor
Şahin Bayar
Dünya Bankası, hükümet tarafından gündeme getirilen "tarım reformu" çerçevesinde tarımsal KİT konumunda bulunan Çay-Kur, Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ (TŞFAŞ), Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Tekel ve Türkiye Gübre Sanayi AŞ (TÜGSAŞ)'nin özelleştirilmesini istedi. Dünya Bankası uzmanlarından John Nash tarafından hazırlanan "Tarımsal Destek Politikaları Önerileri: Reform İçin Öneriler" başlıklı raporda, tarımsal KİT'lere yapılan tazmin ödemelerinin Hazine üzerinde "önemli ve katlanılamaz bir yük olduğu" kaydedilerek, bu yükün ancak özelleştirme ile hafifleyeceği iddia ediliyor.
Dört adımda özelleştirme
Uygulanan tarım destek politikalarının ekonomik açıdan verimsiz olduğu belirtilerek, sübvansiyon uygulamasının kaldırılması istenen raporda, tarım reformu kapsamında doğrudan destek sistemine geçilmesiyle, söz konusu beş KİT'in devlete ait olma gerekçesinin ortadan kalkacağı, bunların ya özelleştirileceği ya da geçersiz varlıklar haline geleceği savunuluyor.
Tarımsal KİT'lerin kısa vadede performanslarını etkileyerek, Hazine üzerindeki mali yükünü hafifletecek adımlar atılmasını isteyen Dünya Bankası, özelleştirmenin emek rasyonalizasyonu, kurumsal yapılanma, şirketleşme ve özelleştirme olmak üzere dört adımda gerçekleştirilmesini
öneriyor.
Tarımsal KİT'lerin bazılarının hemen özelleştirilebileceği, bazılarının ise hazırlığa ihtiyacı olduğu kaydedilen raporda, emek rasyonalizasyonu ve kurumsal yapılanma gibi acil adımların ardından bu KİT'lerin şirketleştirilmesi ve özelleştirilmesi gerektiği kaydediliyor.
22 bin işçi çıkarılıyor
Raporda, genel KİT sektörü ve tarımsal KİT'ler için işgücü fazlalığının yüzde 20-40 arasında olduğu öne sürülerek, "Yüzde 30 fazlalık oranı kabul edilirse 5 ana tarımsal KİT'ten (Çay-Kur, TŞFAŞ, TMO, Tekel, TÜGSAŞ) 22 bin personelin çıkarımı gerekir" deniliyor.
Raporda küçülme programının (kontratlı işçiler için emeklilik paketleri ve kıdem tazminatları) toplam bedelinin 198 milyon dolar olarak tahmin edildiği ifade edilerek, "Eğer bu 1 sene içerisinde yapılırsa biriken ücret toplamı program başladıktan sonraki 7'nci çeyrekte bu bedeli geçecektir. Böylece yakın bir gelecekte Hazine'ye kazandırılan yıllık miktar 210 milyon dolar civarında olacaktır" deniliyor.
Gayrimenkuller de satılıyor
KİT'lerin "esas olmayan ve zarara neden olan aktiviteler görünmeyen yollarla daha da kârlı aktivitelerce sübvanse edilmekte olduğu ve pazarlama fonksiyonlarının gelişmediği" kaydedilen raporda, "yeniden yapılanma" ile ticari ve destek fonksiyonlarının birbirinden ayrılması gerektiği söyleniyor. Raporda, bu kapsamda KİT'lerin ticari bölümleri ile yardımcı sosyal mal varlıklarının (lojman, dinlenme yeri, kantin gibi) özelleştirilmesi veya likiditasyonu için hazırlıklı olunması ve bazı çiftçi hizmet fonksiyonlarının Tarım Bakanlığı'na devredilmesi öneriliyor.
Hazine'ye güvenilmesin
KİT'lerin şirketleşmesinin "otonom hale gelerek, kendini yöneten ve finanse eden kurumlar haline gelmesi anlamı taşıdığı" iddia edilen raporda, politik açıdan anlamının ise hükümetin KİT'lere sıkı bir bütçe kısıtlaması getirmesi ve zararlarını kapatmak için Hazine'ye güvenmelerinden vazgeçmeleri olduğu savunuluyor. Dünya Bankası'nın raporunda, hükümetin bu kurumların devlete ait bankalara borçlanmasını yasaklaması ve özel sektöre borç verenlerin ikrazları üzerinde hiçbir garantiyi kabul etmemesi isteniyor.
ÖNCEKİ HABER

Denizler'den EMEP'e başkaldırı sürüyor

SONRAKİ HABER

Hedefimiz, yüzbinlerce emekçi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...