06 Mart 2000 22:00
Denizler'den EMEP'e başkaldırı sürüyor
Ulus Meydanı'ndan kongrenin yapıldığı Balgat'a gitmek için dolmuş duraklarına yöneldiğinizde Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Meclis binasını solunuza alırsınız.
Denizler'den EMEP'e başkaldırı sürüyor
İlhan Ulusoy
Ulus Meydanı'ndan kongrenin yapıldığı Balgat'a gitmek için dolmuş duraklarına yöneldiğinizde Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Meclis binasını solunuza alırsınız. Kurtuluş Savaşı'nın zor günlerinde ülkenin işgalcilerden temizlenmesi için kararların alındığı bu binanın çatısının kiremitleri, devlet yetiştirmesi zenginlerin ilk ve en ünlüsü olan Vehbi Koç tarafından, Samanpazarı, Hamamönü, Altındağ mahallelerinde oturan halktan toplanarak Meclis'e satılması ile elde edilmişti. İlk başta oldukça masum görünen bu iş, daha sonra ihaleler yolu ile zengin yaratmanın ilk örneğiydi. Bu yol bir kez açıldıktan sonra hemen her dönem kullanıldı. Bundan 30 yıl kadar sonra, "çokpartili hayatın" ilk başbakanı Adnan Menderes, 'Her mahallede bir zengin yaratacağım' diyordu. Menderes aynı zamanda ABD ile ilişkileri geliştiriyor, Marshall Planı ile birlikte ABD ile girilen bağımlılık ilişkisini sistemleştiriyordu. ABD'nin bu ilişkilerden beklediği başlıca iki çıkar vardı. Birincisi, ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının sömürülmesi, ikincisi ise 2. Dünya Savaşı'nda insanlığı faşizm belasından kurtararak büyük bir sempati toplayan Sovyetler Birliği'nin hemen yanında bir 'ileri karakol ülke' oluşturmaktı. İşte bu ikinci çıkarı sağlamak için ABD, imzaladığı 'müttefiklik' anlaşmaları sonucunda Türkiye'ye art arda askeri üsler kurmaya başladı. İncirlik'te, Malatya'da, Sinop'ta, Ankara'da kurulan bu üsler ile hem Sovyetler'e karşı casusluk faaliyetleri sürdürüyor hem de 'ileri karakol'unu denetiminde tutuyordu.
Kurtuluş Savaşı sırasında işgalcileri ülkeden atmak için kararlar alınan bu Meclis binasının az aşağısından bindiğiniz dolmuş, sizi Balgat'ta kongrenin yapıldığı salona götürür. Bu salonun ön kapısından karşıya baktığınızda Türkiye'de yapılmayan bir spor için düzenlenmiş bir alan görürsünüz. Bir beyzbol sahasıdır bu. Ve ABD'nin Türkiye'de kurduğu ilk üslerden birisi olan Balgat Tuslog Amerikan Üssü'ndeki askerleri eğlendirmek için yapılmıştır.
5 Mart 1971'de, Deniz Gezmiş ve arkadaşları, bu üsteki dört Amerikalı askeri kaçırırlar ve basına gönderdikleri bir bildiri ile kaçırma nedenlerini açıklarlar. Bildiri, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun kuruluş bildirisi olarak tarihteki yerini alır. Emperyalizmin ve özellikle de ABD emperyalizminin ülkeyi işgal ettiği belirtilen bildiride, THKO'nun bağımsız Türkiye'nin kurulması için çalışacağı vurgulanıyordu. Bildiride THKO'nun ezilen halkın temsilcisi olduğu belirtiliyor ve ekleniyordu: "Başkaldırmaktan başka çare yok!"
Bu tarihten 29 yıl sonra, 5 Mart 2000'de, Denizler'in izinden gidenler artık kapatılmış bulunan bu üssün hemen yanında aynı özlemleri, aynı duyguyla ve aynı kararlılıkla haykırıyorlardı. Bunun için salonda atılan sloganlara kulak kabartmak yeterliydi: "MAI, MIGA, tahkim; kahrolsun emperyalizm!", "Yaşasın bağımsız, demokratik Türkiye!", "Kahrolsun IMF, yaşasın bağımsız Türkiye!" Ve "Emperyalizme ve gericiliğe karşı birleşelim!" şiarıyla toplanan kongrede Genel Başkan Levent Tüzel, Denizler'in çağrısını yineliyordu: "Kapitalizme ve emperyalizme başkaldırımız bitmeyecek!"
İlhan Ulusoy
Ulus Meydanı'ndan kongrenin yapıldığı Balgat'a gitmek için dolmuş duraklarına yöneldiğinizde Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Meclis binasını solunuza alırsınız. Kurtuluş Savaşı'nın zor günlerinde ülkenin işgalcilerden temizlenmesi için kararların alındığı bu binanın çatısının kiremitleri, devlet yetiştirmesi zenginlerin ilk ve en ünlüsü olan Vehbi Koç tarafından, Samanpazarı, Hamamönü, Altındağ mahallelerinde oturan halktan toplanarak Meclis'e satılması ile elde edilmişti. İlk başta oldukça masum görünen bu iş, daha sonra ihaleler yolu ile zengin yaratmanın ilk örneğiydi. Bu yol bir kez açıldıktan sonra hemen her dönem kullanıldı. Bundan 30 yıl kadar sonra, "çokpartili hayatın" ilk başbakanı Adnan Menderes, 'Her mahallede bir zengin yaratacağım' diyordu. Menderes aynı zamanda ABD ile ilişkileri geliştiriyor, Marshall Planı ile birlikte ABD ile girilen bağımlılık ilişkisini sistemleştiriyordu. ABD'nin bu ilişkilerden beklediği başlıca iki çıkar vardı. Birincisi, ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının sömürülmesi, ikincisi ise 2. Dünya Savaşı'nda insanlığı faşizm belasından kurtararak büyük bir sempati toplayan Sovyetler Birliği'nin hemen yanında bir 'ileri karakol ülke' oluşturmaktı. İşte bu ikinci çıkarı sağlamak için ABD, imzaladığı 'müttefiklik' anlaşmaları sonucunda Türkiye'ye art arda askeri üsler kurmaya başladı. İncirlik'te, Malatya'da, Sinop'ta, Ankara'da kurulan bu üsler ile hem Sovyetler'e karşı casusluk faaliyetleri sürdürüyor hem de 'ileri karakol'unu denetiminde tutuyordu.
Kurtuluş Savaşı sırasında işgalcileri ülkeden atmak için kararlar alınan bu Meclis binasının az aşağısından bindiğiniz dolmuş, sizi Balgat'ta kongrenin yapıldığı salona götürür. Bu salonun ön kapısından karşıya baktığınızda Türkiye'de yapılmayan bir spor için düzenlenmiş bir alan görürsünüz. Bir beyzbol sahasıdır bu. Ve ABD'nin Türkiye'de kurduğu ilk üslerden birisi olan Balgat Tuslog Amerikan Üssü'ndeki askerleri eğlendirmek için yapılmıştır.
5 Mart 1971'de, Deniz Gezmiş ve arkadaşları, bu üsteki dört Amerikalı askeri kaçırırlar ve basına gönderdikleri bir bildiri ile kaçırma nedenlerini açıklarlar. Bildiri, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun kuruluş bildirisi olarak tarihteki yerini alır. Emperyalizmin ve özellikle de ABD emperyalizminin ülkeyi işgal ettiği belirtilen bildiride, THKO'nun bağımsız Türkiye'nin kurulması için çalışacağı vurgulanıyordu. Bildiride THKO'nun ezilen halkın temsilcisi olduğu belirtiliyor ve ekleniyordu: "Başkaldırmaktan başka çare yok!"
Bu tarihten 29 yıl sonra, 5 Mart 2000'de, Denizler'in izinden gidenler artık kapatılmış bulunan bu üssün hemen yanında aynı özlemleri, aynı duyguyla ve aynı kararlılıkla haykırıyorlardı. Bunun için salonda atılan sloganlara kulak kabartmak yeterliydi: "MAI, MIGA, tahkim; kahrolsun emperyalizm!", "Yaşasın bağımsız, demokratik Türkiye!", "Kahrolsun IMF, yaşasın bağımsız Türkiye!" Ve "Emperyalizme ve gericiliğe karşı birleşelim!" şiarıyla toplanan kongrede Genel Başkan Levent Tüzel, Denizler'in çağrısını yineliyordu: "Kapitalizme ve emperyalizme başkaldırımız bitmeyecek!"