6 Mart 2000 22:00
AB'nin Türkiye'ye direktifleri
AB'nin Türkiye'ye direktifleri
Devlet bankalarının özelleştirilmesi ile ilgili olarak, konut inşası finansmanında uzmanlaşmış olan Emlak Bankası halen yeniden yapılandırılmaktadır. İki diğer banka, Halk Bankası (tasarruf bankası) ve Ziraat Bankası (tarım bankası) da özelleştirme listesindedir, fakat mevcut durum bu bankalar için yeterli ilgi yaratmayı zorlaştırabilir. Bankalar Yasası'nda yeni yapılan değişiklikler önemli mevzuat boşluklarını kapatmış ve gelecek yılın başına kadar faaliyete geçmesi beklenen, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu adında yeni bir düzenleyici ve denetleyici organ ihdas etmiştir. Yeni yasa, aynı zamanda, kuralları sıkılaştırmış ve cezaları artırmıştır. Bu değiştirilmiş bankacılık yasası, sektörde saydamlığın artırılması yönünde önemli bir adımdır. Ancak, devlet bankalarının hâlâ çok büyük olan rolünün azaltılması gibi yeni adımlar gereklidir.
Tekel'i parçalayın
Devletin alkol, tütün ve tuz üzerinde tek yetkili olarak etkinliğini sürdürmesi ise AB tarafından 'endişeyle' karşılanıyor. Bunun giderilmesi ise "Tekel'in sahip olduğu imtiyazlı konuma" bir an önce son verilmesine bağlanıyor. 1997 yılında özelleştirilmesi planlanan Ereğli Çelik İşletmesi'nin henüz özelleştirilmemesi de AB'yi pek kızdırmışa benziyor. AB, en azından 'sektöre verilen herhangi bir devlet yardımının uluslararası yükümlülükler ile uyumlu olmasını sağlarken, tüm sektörün yeniden yapılanması gerekliliğine' işaret ediyor.
Tarımda destekler kalksın
Raporun tarımla ilgili bölümünde Türkiye'nin AB'den ithal edilen canlı büyükbaş hayvan ve sığır eti üzerine koyduğu kısıtlamanın tarımsal ticaret ilişkilerine zarar verdiği savunularak, bu alandaki düzenlemenin yapılması isteniyor. Yine bu bölümde Türkiye'nin, tarım sektörü için nisbeten yüksek destek ve koruma politikasını sürdürdüğü ileri sürülüyor. Raporda tarım değerlendirmesi şöyle sürdürülüyor: "Bir başka önemli konu, tarımsal ürünlerin pazarlanması ve işlenmesinde devlet faaliyetinin kaldırılması ile ilgilidir. Alkollü içecekler, tütün, tahıllar, çay, şeker ve kırmızı et gibi ürünlerde devlet faaliyeti hâlâ yoğundur. Komisyonun tespit edebildiğine göre, son düzenli rapordan beri bu alanda önemli bir ilerleme sağlanmamıştır."
Telekom iyi gidiyor
Özelleştirmenin en gözde kurumlarından olan Telekom hakkında AB raporunda şu değerlendirmelere yer verilmiş: "Telekom ve mobil şebeke operatörleri arasında gelir paylaşımı üzerine bir yönetmelik hazırlanmıştır. Telekom'un yüzde 49'a kadar kısmen özelleştirilmesine imkân verecek, imtiyaz ve lisanslar için genel şartlar getirecek ve bağımsız bir düzenleyici organın kurulmasını öngörecek yeni bir telekomünikasyon yasa tasarısı hazırlandı."
Enerji politikası AB'ye uyumlu
AB, Türkiye'nin enerji politikalarının kendileriyle uyumlu olduğunu, özelleştirme ve uluslararası tahkimle bunun pekiştiğine işaret ederken, nükleer santrallerle ilgili devletin tutumunu da olumlu buluyor. Raporda enerji konusunda şu tavsiyeler yapılıyor: "Bundan sonra atılacak adımlar, enerji iç piyasası, petrol stokları, katı yakıtlar sektöründeki devlet müdahaleleri, enerji iletimi ve dağıtımındaki kayıplar dahil enerji verimliliğinin iyileştirilmesi, yenilenebilir enerjilerin kullanılmasının teşvik edilmesi ve Euratom müktesebatı gibi alanlarda uyumlulaşmayı içermelidir."
Devlet bankalarının özelleştirilmesi ile ilgili olarak, konut inşası finansmanında uzmanlaşmış olan Emlak Bankası halen yeniden yapılandırılmaktadır. İki diğer banka, Halk Bankası (tasarruf bankası) ve Ziraat Bankası (tarım bankası) da özelleştirme listesindedir, fakat mevcut durum bu bankalar için yeterli ilgi yaratmayı zorlaştırabilir. Bankalar Yasası'nda yeni yapılan değişiklikler önemli mevzuat boşluklarını kapatmış ve gelecek yılın başına kadar faaliyete geçmesi beklenen, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu adında yeni bir düzenleyici ve denetleyici organ ihdas etmiştir. Yeni yasa, aynı zamanda, kuralları sıkılaştırmış ve cezaları artırmıştır. Bu değiştirilmiş bankacılık yasası, sektörde saydamlığın artırılması yönünde önemli bir adımdır. Ancak, devlet bankalarının hâlâ çok büyük olan rolünün azaltılması gibi yeni adımlar gereklidir.
Tekel'i parçalayın
Devletin alkol, tütün ve tuz üzerinde tek yetkili olarak etkinliğini sürdürmesi ise AB tarafından 'endişeyle' karşılanıyor. Bunun giderilmesi ise "Tekel'in sahip olduğu imtiyazlı konuma" bir an önce son verilmesine bağlanıyor. 1997 yılında özelleştirilmesi planlanan Ereğli Çelik İşletmesi'nin henüz özelleştirilmemesi de AB'yi pek kızdırmışa benziyor. AB, en azından 'sektöre verilen herhangi bir devlet yardımının uluslararası yükümlülükler ile uyumlu olmasını sağlarken, tüm sektörün yeniden yapılanması gerekliliğine' işaret ediyor.
Tarımda destekler kalksın
Raporun tarımla ilgili bölümünde Türkiye'nin AB'den ithal edilen canlı büyükbaş hayvan ve sığır eti üzerine koyduğu kısıtlamanın tarımsal ticaret ilişkilerine zarar verdiği savunularak, bu alandaki düzenlemenin yapılması isteniyor. Yine bu bölümde Türkiye'nin, tarım sektörü için nisbeten yüksek destek ve koruma politikasını sürdürdüğü ileri sürülüyor. Raporda tarım değerlendirmesi şöyle sürdürülüyor: "Bir başka önemli konu, tarımsal ürünlerin pazarlanması ve işlenmesinde devlet faaliyetinin kaldırılması ile ilgilidir. Alkollü içecekler, tütün, tahıllar, çay, şeker ve kırmızı et gibi ürünlerde devlet faaliyeti hâlâ yoğundur. Komisyonun tespit edebildiğine göre, son düzenli rapordan beri bu alanda önemli bir ilerleme sağlanmamıştır."
Telekom iyi gidiyor
Özelleştirmenin en gözde kurumlarından olan Telekom hakkında AB raporunda şu değerlendirmelere yer verilmiş: "Telekom ve mobil şebeke operatörleri arasında gelir paylaşımı üzerine bir yönetmelik hazırlanmıştır. Telekom'un yüzde 49'a kadar kısmen özelleştirilmesine imkân verecek, imtiyaz ve lisanslar için genel şartlar getirecek ve bağımsız bir düzenleyici organın kurulmasını öngörecek yeni bir telekomünikasyon yasa tasarısı hazırlandı."
Enerji politikası AB'ye uyumlu
AB, Türkiye'nin enerji politikalarının kendileriyle uyumlu olduğunu, özelleştirme ve uluslararası tahkimle bunun pekiştiğine işaret ederken, nükleer santrallerle ilgili devletin tutumunu da olumlu buluyor. Raporda enerji konusunda şu tavsiyeler yapılıyor: "Bundan sonra atılacak adımlar, enerji iç piyasası, petrol stokları, katı yakıtlar sektöründeki devlet müdahaleleri, enerji iletimi ve dağıtımındaki kayıplar dahil enerji verimliliğinin iyileştirilmesi, yenilenebilir enerjilerin kullanılmasının teşvik edilmesi ve Euratom müktesebatı gibi alanlarda uyumlulaşmayı içermelidir."
Evrensel'i Takip Et