05 Mart 2000 22:00

Başkaldırımız hiç bitmeyecek

EMEP kongresinde kürsüye coşkulu alkışlar ve sloganlarla çıkan Genel Başkan Levent Tüzel, "Emekçilere böyle bir dünyayı reva gören kapitalizme ve emperyalizme karşı başkaldırımız hiç bitmeyecek" dedi.

Paylaş
Başkaldırımız hiç bitmeyecek
EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel, EMEP kongrelerinin sermayenin saldırılarına ve emperyalizme karşı işçi ve emekçilerin birleştiği ve mücadele ettiği önemli bir gün olduğunu söyledi. Tüzel, EMEP 2. Genel Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye ve dünya işçi sınıfının mücadelesine olumlu katkılar sağlayacak olan kongrenin sermayeye ve emperyalizme karşı mücadele mesajı vereceğini kaydetti. Kongreye gönderilen mesajların mücadele ve kavganın işareti olduğuna dikkat çeken Tüzel, "Onun için bugün bizim bayramımız ne mutlu bize" dedi.
Medyanın kongreye ilgisizliğini eleştiren Tüzel, kongrenin binlerce emekçilere duyurulması görevinin partililerin fabrikalarında, atölyelerinde, hizmet birimlerinde, okullarında yapacakları çalışmalarla mümkün olacağını ve bunu başaracaklarını söyledi. Tüzel şöyle devam etti: "Basını elinde tutan güçlere, yönlendiren yazı işleri sorumlularına sesleniyoruz. Birazcık basın ahlakınız varsa, birazcık halka saygı duyuyorsanız burada atan yüreğie, buradaki Türkiye tablosunu görün. Burada binler var. Milyonlarca emekçinin kalbi atıyor. Burada yaşamın sonsuz taze kanı akıyor. Bunu görmezden gelseniz de buradaki binlerce Metin, bunu bütün Türkiye'ye, dünyaya taşıyacaktır."
Gericiliğe karşı birleşelim
2. Kongre'nin temel şiarının "Emperyalizme ve gericiliğe karşı tüm işçi ve emekçileri birleştirme" olduğunu vurgulayan Tüzel, "Bundan yüzyıl kadar önce işçi hareketine gönül vermiş önderlerimiz işçi ve emekçilere seslendiler: 'Bütün dünyanın işçileri ve ezilen halklar birleşin' dediler. Biz de 2000 dünyasında onları böyle selamlıyoruz. Evet emekçiler emperyalizme ve gericiliğe karşı birleşelim" dedi.
Konuşmasını Türkiye ve dünyanın içinde bulunduğu durumu anlatarak sürdüren Tüzel, dünyayı yöneten 300 ailenin gelirinin 2 milyar kişinin gelirine eşit olduğunu, yine 2 milyar kişinin günde 2 dolara geçinmek zorunda bırakıldığını söyledi. Tüzel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün kongreye gelmeden önce sabah memur emeklisi babam şöyle dedi: 'İyisiniz, hoşsunuz da bu sermaye düşmanlığınız neden. Onlar birçok emekçinin, işçinin karnını doyuruyor.' Ancak, tekelci sermayeye bize böyle bir dünyayı reva gördüğü için kapitalizme ve emperyalizme karşı başkaldırımız hiç bitmeyecek. Çünkü onlar, milyonlarca eğitimsiz genç, kadın, milyonlarca aç insan, açlık bölgeleri, hastalıklar, nükleer felaketler, çevre felaketleri, kazaları ile bir dünya reva görüyorlar."
Sermayenin insanlığı ileriye götüreceklerini söylediğini, gelişmeden yana olduğunu, barışı kuracaklarını söylediğini aktaran Tüzel, aynı seslerin, aynı gerici sermaye merkezlerinin savaşları kışkırttığını, ülkeleri yeniden paylaşma peşinde olduğunu vurguladı. Tüzel, "Bunlar ileriden, barıştan yana olabilir mi? Bunlar büyüdükçe birleşiyorlar, birleştikçe daha çok emeğe saldırıyorlar. Biz böyle bir sermayeye başkaldırmayacağız, öfke duymayacağız, düşmanlık besleyemeyeceğiz de insanlığı nasıl kurtaracağız? Partimiz kurulduğu günden bu yana bunun kavgasını veriyor, verecek" dedi.
Geleceğimize sahip çıkacağız
Türkiye'nin dünyadaki önemli zenginlik kaynaklarının olduğu bölgede anahtar ülke konumunda olduğuna ve bu yüzden de emperyalistlerin iştahını kabartan bir ülke konumunda olduğuna dikkat çeken Tüzel, "Onlar bizi yutulacak bir lokma gibi görüyorlar, ama buna müsaade etmeyeceğiz. Bu ülkenin işçi ve emekçileri ülkenin kaderine el koymak için mücadele veriyor. Daha dün POAŞ satıldı, POAŞ'ın önünde, Petrol-İş'in örgütlü olduğu her yerde Aliağa'da işçiler direniyor. 'Sattırmayacağız, sizi buralara koymayacağız' diyorlar" diye konuştu.
Emperyalistlerin Türkiye'yi nükleer çöplüğü haline getirmek istediğini, Cumhurbaşkanı başta olmak üzere hükümetin buna destek verdiğine dikkat çeken Tüzel, bunun adının çağdaşlık değil, sahtekârlık olduğunu söyledi. "Çernobil'i unutmadık. Kanser vakalarını, sonuçlarını yaşıyoruz. Hükümet gözü kara, işbirlikçi, yeminli, emperyalistlere verdiği sözleri yerine getirmek için uğraşıyor. Daha on bir santral sırada. Buna izin vermemeliyiz. Bu ülkenin geleceğine sahip çıkmalıyız, çocuklarımızın geleceğini karartmamalıyız" dedi.
Bergama köylülerini selamlayan ve köylülerin mücadelelerinden dersler çıkarılması gerektiğini kaydeden Tüzel, tahkime, MAI'ye karşı mücadele etmek için Bergama köylülerinin yolundan yürünmesi gerektiğini dile getirdi. Hükümetin özelleştirme saldırısına hız verdiğine dikkat çeken Tüzel, Telekom'un satılma aşamasında olduğunu, GSM lisansları için yeni ihaleler açıldığını, bu ihaleler için Koç'ların, Sabancı'ların sıraya girdiğini söyledi. Kendimizi aldatmayalım
Türkiye'de batıya açılma, AB'ye üye olma gerekçesi ile yeniden yapılandırıldığına vurgu yapan Tüzel, AB'ye üyelik konusunda tek antiemperyalist sesin EMEP'ten geldiğine dikkat çekerek bu sesin yalnız kalmayacağını, işçi ve emekçilerin ülkenin ucuz işgücü cenneti ve açık pazar haline getirilmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Tüzel, "Ve AB'ye emeğin birliği olacak diye sıcak bakan solcularımızı da uyarmak istiyoruz. Bakın bugün aramızda Avrupa'dan gelmiş değerli dostlarımız var. Onlar kendi ülkelerindeki gerici, kapitalist yönetimlere, sermaye saldırılarına karşı mücadele ediyorlar. Onlar da Türkiye işçi sınıfının yanındalar. Ama Türkiye gelsin Avrupa'ya katılsın demiyorlar. Onlar gerçek enternasyonalizmi savunuyorlar. İşçilerin, emekçilerin mücadeleci birliği, tekellere karşı mücadeleden geçiyor. Kendimizi aldatmayalım, uyanık davranalım" dedi.
Devlet acze düştü
Deprem felaketine ve devletin acz içine düşmesine de değinen Tüzel, "Devlet yöneticilerinin insan hayatına değer vermediğini gördük. Ama partimiz işbaşındaydı, gençliğimiz işbaşındaydı. Enkaz altındakilere koştular, çaresiz insanların yardımına koştular. Ama, şimdi devlet bir sürü safsata yaydı, şunu yapıyoruz, bunu yapıyoruz dedi. Adapazarı'nın hali ortada, insanlar aç, insanlar sefil, insanlar soğukta, işsiz ve böyle yöneticileri lanetliyorlar. Biz de lanetliyoruz" diye konuştu.
Hükümetin "Enflasyonu düşüreceğiz" açıklamalarına da değinen Tüzel, bu gerekçenin arkasına sığınılarak tarıma darbe vurulduğunu, enflasyonu yükselten işçiler emekçiler, esnaflarmış gibi, faturanın onlara çıkarıldığını söyledi. EMEP'in, "emekten yana" görünüp, doğru yolda gitmeyen partilerden farklılığını emperyalizme karşı kararlı bir tutum alarak ve işçilerin politika yapmasını sonuna kadar savunarak gösterdiğini söyleyen Tüzel, "Partimiz bunun için kuruldu. Geleceğimize el koymak için kavga veriyoruz. Bize ne kadar dayatılırsa dayatılsın, 'Bu çağı anlayın, dünyayla uyum sağlayın' dense de, değişmeyeceğiz, bu yoldan dönmeyeceğiz" dedi.
Emek Platformu ayağa kalkmalı
Önümüzdeki günlerin işçilerin, gençlerin, kamu emekçilerinin, esnaf ve çiftçilerin birleşik mücadelesinin günleri olacağını, 2000'leri böyle selamlayacaklarını söyleyen Tüzel, "Günlerdir mitingler yapılıyor, basın açıklamaları yapılıyor, imza kampanları düzenleniyor, tarım kurultayları yapılıyor. Ve Emek Platformu yeniden ayağa kalkıyor, kalkmalı, kalkacak ve emek kazanacak. Başka çıkar yol yok, güçlerimizi birleştireceğiz. Buradan aymazlık içinde olan, tabandaki öfkeyi göremeyen sendikacılara seslenmek istiyorum. Hâlâ Ekonomik Sosyal Konsey peşinde koşmak, buradan medet ummak, bu da neyin nesi? Sizin yeriniz emek platformları, sizin yeriniz sınıf kardeşlerimiz. Onlarla yan yana olun, onların önünde olun. İşçiler bunu istiyor" diye konuştu.
ÖNCEKİ HABER

Realitenin keşfini anlattık!

SONRAKİ HABER

EMEP program ve tüzüğünde değişiklik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...