04 Mart 2000 22:00

KESK başkanı hükümeti uyardı

KESK Genel Başkanı Siyami Erdem, Meclis'te görüşülmeye başlanan kamu emekçilerinin sendika hakkını düzenleyen yasa tasarısının, talepleri karşılamaktan çok uzak olduğunu söyledi.

Paylaş
KESK başkanı hükümeti uyardı
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Siyami Erdem, 4 Mart 1998'de onbinlerce kamu emekçisinin Kızılay Meydanı'nda "sahte sendika yasası"nı protesto edişinin ikinci yıldönümünde düzenlediği basın toplantısında, hükümetin emekçi karşıtı politikalara devam etmesi durumunda, doğrudan siyasi teşhir ve tecrit sürecine gireceklerini belirtti.
Göz boyama amaçlı
Erdem, Eğitim-Sen Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, iktidarın demokrasi anlayışının halk kesimlerinin taleplerine yanıt vermekten uzak olduğunu, kamu emekçilerine toplusözleşmeli, grevli sendikal hakkı yasaklayan sahte sendika yasasının tekrar gündemde olduğunu vurgulayarak, sendikaları bir danışma kurulu haline getiren bu tasarının göz boyama amaçlı olduğunu söyledi. Erdem, "Bu tasarıyla; her 5 kamu emekçisinden birinin sendika üyeliği yasaklanmaktadır. Tüm Yargı-Sen ve Asim-Sen sendikaları kapatılacaktır. Konfederasyonumuzun uluslararası sendikal örgütlere üyeliği yasaklanacaktır. Büyük illerdeki bazı işyerleri dışında, binlerce işyerinde işyeri temsilcisi seçilmeyecektir. Kısacası bu tasarı, tümüyle yasaklar manzumesi niteliğindedir" dedi.
'IMF taraf olarak görülüyor'
Toplusözleşme ve grev hakkının Anayasa'ya aykırılığının iddia edildiğini, ancak yasağın Anayasa'da değil, iktidarın kafasında olduğunu, sendikasız demokrasi, grevli toplusözleşmesiz de sendika olmayacağını ifade eden Erdem, kamu çalışanlarının hükümetten talebinin yasakçı yasa değil, ivedilikle insanca yaşayabilecekleri ücretin gündem yapılması olduğunu kaydetti. Erdem, iktidarın emekçileri değil, IMF'yi taraf olarak gördüğünü, IMF'nin ve bir avuç tekelci sermayenin istemlerini karşıladığına dikkat çekerek, ülke kaynaklarının uluslararası tekellere yok pahasına satılmasının çıkar çevrelerince sevinçle karşılandığını, başta Telekom ve enerjinin yabancılara teslimi, tarımda desteklerin kaldırılması, kamu birikimlerinin özelleştirmelerle yok edilmesinin halkı saran ablukanın boyutlarını çarpıcı şekilde gözler önüne serdiğini dile getirdi.
'Güdümlü sendikanın önü açılıyor'
Ecevit hükümeti döneminde de KESK üye ve yöneticilerinin yoğun sürgünlerle karşı karşıya olduğuna, özelikle MHP'nin kadrolaşmasıyla birlikte sürgünlerin arttığına dikkat çeken Erdem, bu kadrolaşmanın güdümlü sendikaların önünü açmak için yapıldığını, böylece sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinin engellenmesinin amaçlandığını vurguladı.
Erdem, "Hükümet ücretlerimizi düşürüp bizi açlığa sevk ederken, zorunlu tasaruflarımızı da yağmalamaya devam etmektedir. KESK bu yağmanın bir an önce son bulmasını, fonun tasfiye edilerek ana para ve nemaların kamu emekçilerine hemen ödenmesini ve yüzde 3'lük işveren payının ücretlerimize eklenmesini talep etmektedir" dedi.
Hükümetin ya halktan yana taraf olacağını, ya da bertaraf olacağını söyleyen Erdem, KESK'in bu baskı ve haksızlıklara karşı sessiz kalmayacağını, sahte sendika yasasının çıkarılmasında ısrar edilmesi durumunda 4 Mart direnişinin benzerlerini göstermekten çekinmeyeceklerini belirtti.
ÖNCEKİ HABER

EMEP konferansına

SONRAKİ HABER

8 Mart'ta alanlara

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...