Güneşe Yolculuk ve Sınır

Güneşe Yolculuk ve Sınır
Orhan Avcı
Nitelikli filmler yönetmiş olan sanatçıların büyük bir çoğunluğu, filmde var olan duyguların daha iyi bir şekilde izleyicilere hissettirilmesi için, nitelikli film müziklerini kullanma yoluna gitmişlerdir. Bunu yaparken kimi zaman, etnik müziklerin bilinen örneklerinden yararlanmışlardır, kimi zaman da, o film için bir müzik üretebilecek müzisyenlerle birlikte çalışmışlardır. Örneğin Yılmaz Güney'in birçok filminde halk müziği motiflerinin ağırlık kazandığı ezgileri seçmiş olanlar Muzaffer Sarısözen, Nida Tüfekçi, Arif Erkin gibi sanatçılardır. Film için üretilen müzikler için de, Cahit Berkay'ın film müziklerini örnekleyebiliriz: "Selvi Boylum, Al Yazmalım", "Devlerin Aşkı", "Dila Hatun" gibi filmler.
Bu kadar ayrıntıdan sonra, bu hafta iki tane film müziği albümü tanıtmaya çalışacağımızı belirtmemiz gerekiyor. Albümlerdeki müzikler, yakın zamanda çekilmiş ve vizyona yeni girmiş olan iki filme ait. Bunun dışında diğer bir özellikleri de, -farklı perspektifler olsa bile- içerdikleri konular. Bu filmler, "Güneşe Yolculuk" ve "Sınır"filmleri.
İlk albümümüz, "Güneşe Yolculuk" filminin müziği. Filmi Türkiye'de gösterime girmeden, film müziğinin albümü ulaştı müzikseverlere.
Güneşe Yolculuk filminin müziği Vlatko Stefanovski'ye ait. Albümdeki elektrogitar ve akustik gitarın yanı sıra, klavyeyi de kullanmış olan Stefanovski, vurmalılarla sağlanmış olan ağır ritimler eşliğinde, caz motifleri taşıyan ezgilerle desteklemiş film karelerini. Albümde her ne kadar kimi yerlerde saz, zurna, def gibi otantik enstrümanlar kullanılmış olsa bile, albüme asıl damgasını vuran enstrümanın klarnet olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Vurmalılarla klarnetin kullanılış tarzları, batılı bir müzisyenin elinden çıktığını hemen ortaya koyuyor. Albüm, Stefanovski'nin yanı sıra, Dzengis İbrahim, Medo Cun, Gazment Berisha, Rasim İbrahim, Mahmut Muzaffer gibi müzisyenlerin ortak çalışmasıyla oluşturulmuş.
Albümün, Ciwan Haco'nun son albümlerindeki saunda yakın olduğu söylenebilir. Öyle ki, filmin bir sahnesinde, Ciwan Haco'nun bir şarkısının okunmasından hareketle, albüme Ciwan'ın "Gulek" adlı şarkısı eklenmiş. Üstelik bu şarkı, albümde hiç sırıtmayan, bütünlüğü hiç zedelemeyen bir çalışma. Çünkü genel anlamda, albümdeki şarkıların müzikalitesi de, bu şarkıyla bütünleşen bir nitelik taşıyor. Albüm, "Güneşe Yolculuk" ile başlayıp finaldeki "Güneş"e kavuşma ile biten bütünlüklü bir kurgu içerisinde, farklı mekânlar ve duygular için yapılmış olan farklı temalardan oluşuyor. "Ortaköy", "Aşk Teması", "Ayrılış", "Ana Tema", "Yolculuk", "Boş Köy" bunlardan birkaçını oluşturuyor.
İkinci albümümüz ise, "Sınır" adlı filmin müziğini içeriyor. Sınır filminin müziğini Metin Karataş üstlenmiş.
Albümde, klavyenin ağırlıklı bir payı oluşmuş olsa bile, özellikle üflemeli çalgılara büyük önem verilmiş. Kaval, mey, balaban gibi enstrümanlar, seslerinin niteliği, içerdikleri hüzün dolayısıyla filmde işlenmiş olan sorunu iyi bir şekilde tamamlamış. Bu albümde de vurmalıların yanı sıra, üflemeliler ağırlıkta.
Albümün tek eksikliği farklı durumlar için kullanılan eserlerin isminin kullanılmış olmaması.
Metin Karataş'ın yönetmenliğin dışında, bağlama da çaldığı albümde, Ersan Tekin, Osman Aktaş, Cemal Kaplan gibi sanatçılar bulunuyor. Enstrümantal çalışmaların yanı sıra, Harun Atmaca, Yeninur Ada'nın okuduğu kimi Kürtçe ağıtlar, albümün niteliğini artırıyor. Türkçe ki türkü albümünden tanıdığımız Yeninur Ada'dan Kürtçe ağıt dinlemek, farklı bir duygu. Filmin içeriği, bakış açısı bir tarafa bırakılsa bile, müziğin hayli akıllarda kalacağını belirtmek gerekiyor.