25 Şubat 2000 22:00

Sanat emeğine, kültür emeğine saygı

bugünlerde, kültür ve sanat emekçilerine ayrı bir saldırı başlatıldı. Bir kültürsüzleştirme harekâtının son taktiklerini izliyoruz hep birlikte.

Paylaş
Sanat emeğine, kültür emeğine saygı
Sennur Sezer
Emeğin değerlendirilmediği bir ülkedeyiz. Emekçilerin durumunu açıklamak gereksiz. Üstüne üstlük bugünlerde, kültür ve sanat emekçilerine ayrı bir saldırı başlatıldı. Bir kültürsüzleştirme harekâtının son taktiklerini izliyoruz hep birlikte. Yılmaz Güney'in özel yaşamından başlandı, Nâzım Hikmet'in şiirlerinin içeriğiyle sürüyor. Önceleri bu sosyalist sanatçıların yapıtlarının içeriğiyle uğraşıyorlar, içeriği çarpıtmakla yetiniyorlardı. Yetmemiş olacak ki, karalama kampanyalarını başlattılar. Tepkilerin yeterli olmadığı da açık. Ağır yaşama koşulları, emekçileri gündeme eklenen bu tür konularda duyarlı olmaktan alıkoyuyor. Saldırganlar, biraz da bunun bilincinde olarak, "Bunlar vesile, asıl yargılamamız gereken sosyalizmdir" açıklamalarını yapıyorlar.
"Herkese yeteneğine göre iş, herkese ihtiyacına göre gelir" ilkesi, bir emekçinin bir ayda kazandığını bir gecede bir kişinin eğlence parası olarak harcayanların hoşlanacağı bir ilke değil elbet. Eşitliği "herkesten farklı yaşamak", özgürlüğü "zengin olma" olanağı olarak anlamanın kolaylığındalar. Kimi gazetelerin köşe yazılarına bakın, göreceksiniz. Bir dönemin sosyalistleri, toplumcuları, TGC'nin ödül töreninde "Gazete toplanması, kapatılması, halka ulaşımının engellenmesi" konusunda Nail Güreli'nin yaptığı konuşma üzerinde durmayı bile fazla buluyorlar. Onların gündeminde, Baro'yu Adalet Bakanlığı karşısında suçlu bulmak var.
Nâzım Hikmet'in deyimiyle "büyük kalabalık"ın gündemiyse ekmek... Peki ekmeğimiz için sanat ve kültür alanında emek verenleri biz de görmezlikten mi geleceğiz? Evrensel Basın Yayın olarak bu soruyu kendimize sorduğumuzda, "Hayır" yanıtını vermiştik. Adnan Özyalçıner için 45. Yıl kitabı düzenlemiştik önce: "Öykücülüğümüzün 45 Yıllık Çınarı Adnan Özyalçıner." Sonra Zihni Anadol için bir kitap hazırlamıştık: "Sosyalizmin Uzun Yürüyüşçüsü Zihni Anadol". Bu kitaplar, öykü, için, öyküseverler için, sosyalistler için öğretici özellikleri de olan kitaplardı. Görünüşleri de içerikleri de özenliydi.Yayınevimiz için bir onur sorunuydu çünkü. Hakettikleri ilgiyi gördüklerini söylemek zor. Gerçi biz yılmadık. Fakir Baykurt için bir kitap hazırlıyoruz bugünlerde. Köy Enstitüleri'nin yıldönümü olan 17 Nisan'da piyasaya çıkacak. Kapital çevirmeni olarak tanıdığımız, "Sorgu"nun da çevirmeni, kültür emekçimiz
Alaattin Bilgi için de benzer bir çalışmayı sürdürüyoruz. Sınırlı sayıda yapılan bu özenli kitapların alıcılarına bilgi ulaşmadığına inanıyoruz. Yoksa kültür ve sanata emek verenleri selamlayan, geçmişimizi bize öğreten bu kitapların lüks olduğuna değil. (Yurtdışında bu kitapların farkında olmayanları da gördüm. Adlarını bile duymamışlardı)
Ben bu kitapların editörü olarak bir kez daha açıkça uyarmak istiyorum emekten yana olanları. Arkadaşlar, tarihimiz bu ayrıntılarla yaşatılabilir. Belleğimiz sık sık tazelenmeli. Sizlere, Adnan Özyalçıner'i, Zihni Anadol'u, Fakir Baykurt'u, Alaattin Bilgi'yi tanıtmama gerek var mı? Ama tanıdığınızı sandığınız bu kişilerle ilgili kitapları okumanızda, onlara bu alanda sahip çıkmanızda yarar var. Özellikle şu günlerde.
5 Mart'ta 2. Olağan Kongresini yapacak Emeğin Partisi. Ankara'ya gitmeye hazırlanıyruz. Bu kol emekçileriyle düşünce emekçilerinin de buluşması olacak. "Kültür Çınarlarımız" dizisinin önem kazandığı günler olmalı bu hafta... Ne dersiniz...
ÖNCEKİ HABER

"Sivil İnisiyatif" özelleştirmeye

SONRAKİ HABER

HADEP: 'Siyaset dışına mı itiliyoruz?'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...