24 Şubat 2000 22:00
SSK'nın tasfiyesi
ilaç fiyatlarını da artıracak
SSK'nın tasfiyesi ilaç fiyatlarını da artıracakGökhan Biçici
SSK'nın başlıca iki önemli görevi olan sağlık ve emeklilik hizmetlerinin birbirinden ayrılarak, her iki hizmetin de özel sektöre devredilmesini hedefleyen saldırılar, devletin aynı zamanda tıbbi malzeme üretim ve dağıtım alanından çekilmesini de beraberinde getiriyor. Böylece milyarlarca dolara ulaşan ilaç piyasası, yabancı şirketlerin kontrolüne bırakılıyor.
Konuya ilişkin olarak görüştüğümüz İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Ongan, sosyal güvenlik kurumlarının varlığına yönelik saldırıların gemi azıya aldığı bir dönemde SSK'yı ilaç piyasasında denge unsuru haline getiren ve fiyatların olabildiği kadarıyla düşük kalmasını sağlayan SSK İlaç Fabrikası'na dokunulmaması gerektiğini söyledi. Ongan SSK'nın ortaklığıyla 8-9 yıl önce Bolu'da kurulan Trophy Tıbbi Cihaz Fabrikası'nın bu duruma örnek olduğunu hatırlattı.
Sahiplerinden birisinin SSK olduğu fabrika piyasa rekabetine açılmış durumda. Böylece kendi hastanelerinde kullandığı tıbbi cihazları üreten bir fabrika, özel sektör işletmesiymiş gibi çalıştırılıyor. Oysa SSK'nın özellikle poliklinik safhası olarak nitelenen "ayakta tedavi" aşamasında SSK İlaç Fabrikası'nda üretilen eşdeğer ilaçları tercih etmesi yönünde zorunlulukları içeren düzenlemesi bulunuyor.
"Ucuz Eşdeğer İlaç Uygulaması" olarak anılan bu düzenlemenin kuruma sadece 1994 yılında 2.5 triyon liralık bir tasarruf sağladığını bildiren İTO basın sözcüsü Rıfat Yücel ise, bu uygulamanın devam etmesinin ve özellikle de Bağ-Kur, Emekli Sandığı gibi diğer sosyal güvenlik kurumlarına da yayılmasının gerektiğini vurguladı. Zaten SSK'nın kişi başına yapmış olduğu 13.4 dolarlık harcamaya karşın, Emekli Sandığı'nın 101.5 dolar harcaması bu uygulamanın diğer sosyal güvenlik kurumlarına uygulanması kaçınılmaz kılıyor.
SSK'nin kendi ürettiği ilaçtan sağladığı tasarrufun artırılabilmesi için fabrikaların geliştirilmesi gerekiyor. Nitekim 1992 yılında yapılan SSK Genel Kurulu'nda SSK'nın Süreyyapaşa Hastanesi tarafından kullanılan alanın kapasitesinin 1000 kişiye çıkartılması kararlaştırılmış ve sonraki bir iki yıl içinde somut projelere de dönüşmüş olmasına rağmen halen hayata geçirilmiş değil.
SSK'nın başlıca iki önemli görevi olan sağlık ve emeklilik hizmetlerinin birbirinden ayrılarak, her iki hizmetin de özel sektöre devredilmesini hedefleyen saldırılar, devletin aynı zamanda tıbbi malzeme üretim ve dağıtım alanından çekilmesini de beraberinde getiriyor. Böylece milyarlarca dolara ulaşan ilaç piyasası, yabancı şirketlerin kontrolüne bırakılıyor.
Konuya ilişkin olarak görüştüğümüz İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Ongan, sosyal güvenlik kurumlarının varlığına yönelik saldırıların gemi azıya aldığı bir dönemde SSK'yı ilaç piyasasında denge unsuru haline getiren ve fiyatların olabildiği kadarıyla düşük kalmasını sağlayan SSK İlaç Fabrikası'na dokunulmaması gerektiğini söyledi. Ongan SSK'nın ortaklığıyla 8-9 yıl önce Bolu'da kurulan Trophy Tıbbi Cihaz Fabrikası'nın bu duruma örnek olduğunu hatırlattı.
Sahiplerinden birisinin SSK olduğu fabrika piyasa rekabetine açılmış durumda. Böylece kendi hastanelerinde kullandığı tıbbi cihazları üreten bir fabrika, özel sektör işletmesiymiş gibi çalıştırılıyor. Oysa SSK'nın özellikle poliklinik safhası olarak nitelenen "ayakta tedavi" aşamasında SSK İlaç Fabrikası'nda üretilen eşdeğer ilaçları tercih etmesi yönünde zorunlulukları içeren düzenlemesi bulunuyor.
"Ucuz Eşdeğer İlaç Uygulaması" olarak anılan bu düzenlemenin kuruma sadece 1994 yılında 2.5 triyon liralık bir tasarruf sağladığını bildiren İTO basın sözcüsü Rıfat Yücel ise, bu uygulamanın devam etmesinin ve özellikle de Bağ-Kur, Emekli Sandığı gibi diğer sosyal güvenlik kurumlarına da yayılmasının gerektiğini vurguladı. Zaten SSK'nın kişi başına yapmış olduğu 13.4 dolarlık harcamaya karşın, Emekli Sandığı'nın 101.5 dolar harcaması bu uygulamanın diğer sosyal güvenlik kurumlarına uygulanması kaçınılmaz kılıyor.
SSK'nin kendi ürettiği ilaçtan sağladığı tasarrufun artırılabilmesi için fabrikaların geliştirilmesi gerekiyor. Nitekim 1992 yılında yapılan SSK Genel Kurulu'nda SSK'nın Süreyyapaşa Hastanesi tarafından kullanılan alanın kapasitesinin 1000 kişiye çıkartılması kararlaştırılmış ve sonraki bir iki yıl içinde somut projelere de dönüşmüş olmasına rağmen halen hayata geçirilmiş değil.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
