24 Şubat 2000 22:00

Echelon'un bir kulağı Türkiye'de!

ABD'nin tüm dünyadaki telefon, faks, teleks ve elektronik posta iletişimini izlemekte kullandığı Echelon sisteminin bir ayağı da Türkiye'de.

Paylaş
Echelon'un bir kulağı Türkiye'de!
Avrupa Parlamentosu, ABD tarafından tüm dünyada iletişimin takip edilip dinlenmesinde kullanılan Echelon sistemi ile ilgili bir rapor yayınladı. İngiliz bilimci ve gazeteci Duncan Campbell tarafından hazırlanan rapor üzerine, ABD, İngiltere ve Avustralya tarafından kullanılan sistem ile ilgili kaygılar bir kez daha su yüzüne çıktı. Raporda, Echelon'un Türkiye'de de dinleme tesisleri olduğu belirtildi.
Parlamento'nun adalet komitesi tarafından sunulan raporda, Echelon adlı casusluk ağının özel yaşam hakkını hiçe saydığı vurgulandı. Raporun, Avrupa ülkelerinden ABD'ye yönelik sanayi casusluğu suçlamalarının giderek arttığı bir dönemde yayınlanması dikkat çekti.
Parlamento raporunda, Echelon ile ilgili daha önce ortaya çıkmamış bilgiler de dile getirildi. Bu bilgiler arasında, Türkiye'yi yakından ilgilendiren iddialar da bulunuyor. Buna göre Echelon, bir saatte milyarlarca mesajı dinleyebilme kapasitesine sahip. Bu kapsamda telefon görüşmeleri, faks yazışmaları ve elektronik posta mesajları ile, Avrupa çapındaki tüm hassas ticari iletişim sistemleri takip ediliyor.
Echelon'un varlığı, ilk kez geçtiğimiz günlerde, İnternet'te yayınlanan bir resmi ABD dökümanı ile doğrulanmıştı. Ancak ABD'li yetkililer sistemin varlığını hâlâ reddediyorlar.
Adalet Komitesi'ne hazırladığı raporu sunan Duncan Campbell, sistemin ABD'nin Ulusal Güvenlik Örgütü (NSA) tarafından kontrol edildiğini, ancak Kanada, İngiltere, Avustralya ve Yeni Zelanda'nın da Echelon'un ortakları olduğunu vurguladı.
Karamürsel'de dinleme antenleri
Raporun Türkiye ile ilgili bölümünde, Amerikalıların, Türkiye ile Kıbrıs Rum kesiminde de Echelon'a bağlı çalışan dinleme antenleri bulundurduğu kaydedildi. 144 sayfalık raporda, 1964 yılında Karamürsel'e yerleştirilen alıcı antenlerin ise, özellikle Sovyetler Birliği'ni ve Ortadoğu ülkelerini dinlemek amacıyla değerlendirildiği vurgulandı.
Türkiye'nin NATO ve ABD için "stratejik önem" taşıdığını vurgulayan Campbell, raporda belirtmediği bir iddiayı da basına yansıttı ve halen Diyarbakır'da faal olan ABD antenlerinin önemli işlevler gördüğünü belirtti.
Raportör Campbell, Kıbrıs Rum kesiminde de, 1970'li yıllarda, İngilizler aracılığıyla yerleştirilen dinleme sistemlerinin Türkiye ve Yunanistan'a karşı kullanıldığını ifade etti.
Türkiye'nin Echelon sistemine üye olduğu ve elde ettiği tüm istihbaratı bu sisteme aktardığına dair bilgiler, daha önce Evrensel'de yayınlanmıştı. Ancak Echelon'un Türkiye topraklarında casusluk tesislerine sahip olduğuna dair bir bilgi yoktu.
140 uydu ve dinleme merkezi
Amerikalıların Echelon sistemi için yılda 15-20 milyar dolar tahsis ettiğini söyleyen Campbell, milyarlarca mesajın bu sayede deşifre edildiğini, bu amaçla, dünyanın her yerinde 140 uydu ve dinleme merkezi kullanıldığını söyledi.
Başlangıçta Sovyetler Birliği'ne karşı casusluk amacını güden bu sistemin, Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra da devam ettirildiğini belirten İngiliz uzman, ABD'nin ekonomi ve endüstri alanlarında casusluk amacıyla değerlendirdiği sistemi NATO müttefiklerine karşı da kullandığını dile getirdi.
AP Adalet Komitesi üyelerinden Fransa eski içişleri bakanı Charles Pasqua, raporun sunulmasından sonra söz alarak, İngiltere'nin sisteme dahil olmasının, bu ülkeye AB ülkeleri karşısında haksız bir üstünlük sağladığını söyledi. Pasqua, "Oyunun kuralları hileli ve hile özellikle İngilizler tarafından yapılıyor. Şok edici" diye konuştu.
Ticari casusluk olayları
Campbell'in raporunda, Echelon sisteminin ticari casusluk yoluyla elde ettiği bilgilerin ABD şirketlerine devredilmesinden sonra, bu şirketler tarafından kazanılan bir dizi önemli ihale de aktarılıyor. Avrupa uçak üretim şirketi Airbus'ın, 1994 yılında, Suudi Arabistan'a satış ihalesini NSA'dan bilgi alan ABD şirketi McDonnell-Douglas karşısında bu nedenle kaybettiğini vurgulayan rapor, Amerikan Microsoft şirketinin ürettiği bilgisayar programlarının ve iletişim sistemlerinin ABD'nin kontrolu altında kalacak şekilde hazırlandığını da aktarıyor. Buna göre, Microsoft'un ürettiği MS-DOS ve Windows işletim sistemlerinin tümünde, Echelon tarafından her an kullanılabilecek olan "arka kapı"lar var. Önceki gün Le Figaro gazetesinde yayınlanan bir haberde, NSA'nın bu kapılar aracılığıyla Avrupa şirketlerinin bilgisayar ağlarına girebildiği ve çok gizli belgeleri elde ettiği öne sürüldü.
Tepki giderek büyüyor
Geçtiğimiz yıl bir televizyon programına çıkarak itiraflarda bulunan eski NSA ajanı Wayne Madsen de, Avustralya'daki Echelon üssü aracılığıyla elde ettiği bilgiler sayesinde, Amerikalı AT&T tekelinin Endonezya'da önemli bir ihale kazandığını belirtmişti. Madsen, Echelon devreye girmeden önce, ihalenin Japon NRC tekeli tarafından kazanılmak üzere olduğunu vurgulamıştı.
Konuyu tartışan Avrupa Parlamentosu, AB yetkililerine, "acil tedbir alma" çağrısında bulunurken, Belçika Dışişleri Bakanı Louis Michel, ulusal parlamentoda yaptığı konuşmada, "iddiaların doğru çıkması halinde dış politikada tavır değiştirmekten" söz etti. Michel, bu durumu "kabul edilemez" olarak niteledi.
Echelon olayının AB gündemine taşınmasıyla birlikte, sistem üzerindeki gizlilik perdesinin yavaş yavaş kalkacağı tahmin ediliyor. Nitekim Fransa'da şimdiden, İngiltere ve ABD aleyhine casusluk davaları açılmış bulunuyor. İtalya ve Almanya'da ise, konu parlamento gündeminde. ABD Kongresi bile, Echelon'un "Amerikan yurttaşlarını da dinlediği" suçlamasıyla NSA hakkında bir soruşturma başlatmış durumda.
ÖNCEKİ HABER

'Yaşasaydı yine giderdi'

SONRAKİ HABER

Amerika'nın İran politikası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...